Engin Özpınar
Engin Özpınar
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Nükleer anlaşma İsrail’i neden tatmin etmedi?

İran’la nükleer anlaşmaya tepki gösteren ilk ülke İsrail oldu.

Başbakan Benyamin Netanyahu, söz konusu anlaşmanın İsrail’in varlığını tehdit ettiğini öne sürdü.

Netanyahu’ya göre anlaşmayla İran’a nükleer silah üretme imkanı verilmiş oluyordu.

Acaba öyle miydi?

BBC’de yer alan bir değerlendirmeye göre, anlaşmada İran’ın önemli ödünler verdiği görüldü.

***

Bu ödünler şöyle sıralandı:

İran mevcut 19 bin adet santrifüjden 6 bin 104’ünü elinde tutabilecek ve bunlardan yalnızca 5 binden biraz fazlası uranyum zenginleştirme niteliğine sahip olacak. Çalışan santrifüjlerin tümü, daha az gelişmiş eski modellerden oluşacak. Geride kalan, kullanılmayacak olan her şey Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu denetçilerinin gözetiminde depolanacak.

İran düşük derecede zenginleştirilmiş uranyum stoklarını azaltacak. Bu stoklar daha ileri düzeyde zenginleştirilebilmesi ve nükleer bomba üretiminde kullanılma olasılığı bakımından önem taşıyor.

Yer altındaki Fordow tesislerinde 15 yıl boyunca hiçbir şekilde uranyum zenginleştirme işlemi yapılamayacak.

Denetçiler, yalnızca belli başlı nükleer tesislere değil İran’ın nükleer programının tüm kaynaklarına, uranyum yataklarına ve değirmenlerine de girebilecek.

İran, ülkenin neresinde olursa olsun, gizli faaliyet yürütüldüğünden kuşku duyulan tüm noktalara UAEK denetimi için izin verecek.”

***

Uzmanlara göre kabul edilen bu koşullar bağlamında İran nükleer silah üretemeyecek, nükleer bomba yapamayacak.

İsrail’in de istediği bu değil mi? Netanyahu onca gürültüyü bu nedenle çıkarmıyor mu?

***

Şimdi ABD, Lozan anlaşmasıyla, Tel Aviv’in elindeki bu kozu alacak ve oyun masasını dağıtacak.

Netanyahu da artık “İran’ın nükleer programı” diyerek ağlayıp sızlanamayacak.

***

Ama şu var: Nükleer silahı olsa da olmasa da, İran, Ortadoğu’da başa güreşiyor.

İsrail’in açıkça söyleyemediği büyük endişesi, korkusu budur

 

Yemen saldırısı kimin işi?

 

Yakın Doğu Haber’de, 29 Mart’ta yayınlanan Alptekin Dursunoğlu’nun analizinde, Yemen’e saldırı projesinin İsrail aklını çağrıştırdığı öne sürülüyor.

Dursunoğlu’nun saptamaları şöyle:

Londra’da yayınlanan Suudi sermayeli el-Arap gazetesi, Suudilerin operasyon sürecini ABD’den gizlediğini bildiriyor. ABD Merkez Kuvvetler (CENTCOM) Komutanı General Lloyd Austin de ‘ABD Yemen saldırısından tam olarak ne zaman haberdar oldu?’ sorusuna ‘Doğrudan harekete geçilmesinden kısa bir süre önce’ cevabını veriyor.

Yemen saldırısı kararı zahiren bir Arap kararı gibi gözükebilir; ama bu kararın oluşmasında rol oynayan akıl, gözüken o ki Ensarullah’ın Bab el-Mendeb’i ele geçirmesinden kaygı duyduğu halde nükleer müzakerelerden dolayı bu konuda ABD’den umudu kesen İsrail’e ait.”

İsrail’in aşırı sağ iktidarının aklıyla Suudi Arabistan (ve de Körfez’deki avenesi) uçuruma yuvarlanıyor olmasın…

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X