Engin Özpınar
Engin Özpınar
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Ortadoğu hızla cephelere ayrılıyor

IŞİD’in İran’daki saldırısının Katar krizinin üzerine gelmesi, anlamlı karşılandı. İki ayrı olay arasında bağlantı kurmaya çalışan uzmanlar oldu.

Ne var ki, söylenen ve yazılanların hemen tümü spekülasyondan ibaretti. Ama endişelenenlere de hak vermemek doğru olmazdı.

Saldırının IŞİD’in İran’daki ilk eylemi olması ve zamanlaması dikkatlerden kaçmadı.

Uzmanlar bu iki noktaya işaret ederek, Tahran’a bir mesaj verilmek istendiğini öne sürdüler. Mesaj ne olabilirdi? Tahminler arasında baskın çıkan seçenek Ortadoğu’dan elini çekmesi konusunda İran’ın uyarılmasıydı. Daha da ileri gidenler, uyarının sadece İran’a değil, Katar, Türkiye ve Irak’a da yapıldığını iddia ettiler.

*

İlginçtir, Katar’ın ABD, İsrail ve Arap koalisyonu tarafından kuşatılması ve dünyayla bağlantısının kesilmeye çalışılması olayı Türkiye, İran ve Irak’ı aynı cephede yan yana getirdi.

İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif, durum tahminlerin ötesinde nazik olmalıydı ki, hiç zaman kaybetmeden Ankara’ya geldi. Üstelik gizemli davranmadı, gayet açık bir şekilde, “Bölgedeki endişe verici gelişmeler hakkında Türkiye’yle görüş alışverişinde bulunmaya ihtiyaç olduğunu” söyledi.

Bu arada Tahran kaynaklı bir haberde Türkiye, İran ve Irak’tan yetkililerin Bağdat’ta “Katar krizine” ilişkin bir toplantı yapacakları bildirildi.

Irak Meclis Başkanı Selim El Cuburi de, kardeş ülkeler arasında iyi ilişkilerin geliştirilmesi gerektiğini belirtirken Katar’la ortak hareket edilmesini istedi.

*

Türkiye, İran ve Irak’ın arkasında tabii ki Rusya’da olacaktır, her ne kadar “Ben bu işe karışmıyorum” dese de… Ayrıca, Çin’i de unutmayalım.

Yani Katar’ı, coğrafi konum bakımından sıkıştırmak mümkün de, yalnızlaştırmak imkânsız.

*

Sonra, bu konuda Batı’da bir bağdaşıklık oluşmuş da değil.

İşte Almanya’nın tutumu…

Deutsche Welle’nin haberine göre Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel Ortadoğu’daki ilişkilerin ‘Trumplaşması’na dikkati çekerek Katar’a destek veriyor. Özetle dediği şu:

“Zaten krizlerle çalkalanmakta olan bölgede ikili ilişkilerde bu türde bir Trumplaşma özellikle tehlikelidir. Gerginliğin tırmanmasına ve bunun bölgenin tamamında yol açacağı sonuçlara ilişkin büyük endişe duyuyorum.”

Bakan Gabriel’in, bu açıklamayı Suudi Dışişleri Bakanı Adel El Cubeyr’in Almanya ziyaretinden bir gün önce yapması da anlamlı tabii…

*

Ve bir Alman gazetesi Frankfurter Rundschau’daki yorum:

“Katar’ı diz çökmeye zorlama çabası Suudi Arabistan ve Körfez müttefikleri için zamanla bumerang haline gelebilir. Doha’nın Türkiye’yle yeni bir güvenlik ortaklığı gayretine girmesi, Rusya ve Çin’le olan ilişkilerini derinleştirmesi ve İran’a daha da güçlü bir biçimde yaslanması mümkündür.

Bunun karşısında Suudi Arabistan zaten iki yıldan fazla bir süredir Yemen’de Husilere karşı sürdürdüğü korkunç savaşı takıntı haline getirmiş durumda. Riyad’daki yöneticiler şimdi Katar sorununu da askeri yönden çözme riskine herhalde girmeyeceklerdir.

Bu derin Körfez kindarlığının sonunda herkes kaybeder ve Arap dünyası daha önce hiç olmadığı kadar parçalanır.”

*

Ne var ki, Ortadoğu’da uyarıları artık kimse dinlemiyor

Ülkeler hızla cephelere ayrılıyor ve savaş tamtamları çalıyor.

Demek ki, kıyamete böyle gidiliyor…

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X