Engin Özpınar
Engin Özpınar

Ortadoğu’da asıl sorun Netanyahu

S-300’lerin Netanyahu’yu korkuttuğunu, İsrail savaş uçaklarının bırakın Suriye hava sahasını ihlal etmeyi sınıra bile yaklaşamaz hale geldiğini biliyorduk.

Doğaldır ki, bu sonuç İsrail’in zayıf tarafını görünür kılacaktı. Kıldı da…

Suriye güç kazanırken, Netanyahu’nun Arap ülkelerini İsrail ve ABD çıkarları doğrultusunda örgütlemeye yönelik çabaları yara almış oldu.

Olasıdır ki, Trump ve Netanyahu şu anda Rus S-300’lerini etkisiz hale getirecek ve İsrail’e yeniden güç kazandıracak yeni bir önlem icat etmenin peşindeler.

Ama bunun için zamana ihtiyaçları var… Zaman uzadıkça da İsrail’in korkusu büyüyor.

*

Şam yönetimi S-300’ün düğmesine basarsa neler olur?

Hani İsrail, Suriyelilere ve Filistinlilere karşı füzelere ve silahların tetiklerine basıyor  ya… Siviller de ölüyor ya… Onun gibi yani.

İsrail’in Kültür ve Spor Bakanı Miri Regev, S-300’lerin Rusların kontrolünde olduğunu bilmesine karşın yine de çok endişeli:

“Suriye askeri personeli, kendisine teslim edilen askeri teçhizatı her zaman doğru kullanamaz. S-300’lerin yanlış kullanılması halindeyse sivil hava araçlarının uçuşları da tehlikeye girer.”

İsrailli Bakan demek istiyor ki, Suriyeli askerler geri zekâlıdır, sofistike silahları kullanamazlar, kullanmaya kalktıklarında da faciaya yol açabilirler. O nedenle Rusların S-300 savunma sistemini Suriye’ye konuşlandırması büyük hata olmuştur.

Ve ardından da tehdit geliyor:

“Bu durumda İsrail kendi toprak ve uçaklarına saldırı halinde uluslararası kurumlar yoluyla harekete geçmeyi beklemeyecektir. En kısa sürede aynı şekilde yanıt verecektir.”

*

Ne var ki, Suriye de, İsrail hakkında benzer bir endişe içinde…

Suriye’nin BM Daimi Temsilcisi Beşar Caferi İsrail’in elindeki nükleer silahlara dikkati çekiyor.

Caferi, İsrail’in nükleer silahların yayılmasını önleme anlaşmasına imza attığına göre denetim altına alınmasını isteyerek, “Tel Aviv’in Tüm nükleer tesislerinin ve tüm nükleer etkinliklerinin Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı denetimine girmesi gereklidir” diyor.

Tabii, bu durumda nükleer tehlike, sadece Suriye’yi değil tüm bölgeyi kapsamına almış oluyor.

*

Netanyahu hükümetiyle İsrail’in işleri zora girdi.

Hele Suriye’nin ayağa kalkmasıyla daha da zora girecek gibi görünüyor.

Şam yönetimi yavaş yavaş da olsa savunmadan çıkıp atak geliştirmeye başladı.

Örneğin, Suriye’nin BM Daimi Temsilcisi Caferi’nin girişimi önemliydi.

Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın Riyad’ın cani takımı tarafından yok edilmesi de İsrail’e zarar verdi.

Veliaht Prens Muhammed bin Selman’a destek, hem İsrail’i hem de ABD’yi dünyanın gözünde katillerin işbirlikçisi konumuna düşürdü.

*

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’yla 11 Kasım’da Paris’te yapacağı görüşmeyi iptal etmesi boşuna değil, herhalde…

Netanyahu artık karanlık bir lider portresi çiziyor.

Onun yanına sadece Trump’ı yakıştırıyor insanlar…

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X