Suudi Arabistan ve savaş denildiğinde Suriye’den önce akla Yemen geliyor.

Çünkü Yemen, “Suudi askeriyyesinin” boyunun ölçüsünün alındığı yer.

Nedir boyu? Sıfırdır! Ellerinde modern Amerikan silahları ve savaş jetleri bulunmasına karşın “askeriyyenin” hiçbir “kıymeti harbiyesi” yok.

Kraliyet Sarayı’nda da bu durum çok iyi bilindiği için Yemen savaşı ABD’nin ünlü özel güvenlik şirketi Black Water’a ihale edilmişti.

Ne ki, İran destekli Yemen ordusu karşısında ağır kayıplar verilince paralı asker bulmakta zorlanmaya başlayan Black Water da daha fazla dayanamadı ve Yemen’den çekilme kararı aldı.

Şu anda “Suudi askeriyyesi” Yemen sınırındaki üslerini, ağır silahlarını ve zırhlı araçlarını bırakarak ricat ediyor.

Ama bu duruma karşın Riyad, kuyruğu titretmiş görünmemek için, “Yemen’de Husilere ve eski Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih’e bağlı güçlere karşı karadan ve havadan operasyonlarımız sürüyor” mesajı veriyor.

Öte yandan da “Yanımıza Birleşik Arap Emirlikleri askerini de alarak Suriye’ye gireriz, Rakka’yı IŞİD’in elinden alırız, Sünni güçleri güçlendiririz” diyerek ABD Savunma Bakanı Ashton Carter’ı coşturuyor.

Carter, Suudilerle şakalaşmıyorsa, şu söylenenlere gerçekten inanıyorsa, Amerikan Savunma Bakanlığı’nın durumunu da sorgulamak gerek.

ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, ülkenin Savunma Bakanı’nı bir kez daha yalanlarsa şaşırmayalım.

 

Riyad- CIA ortak operasyonları

 

Yakın Doğu Haber’in ABD kaynaklı haberine göre Pentagon’un Suriye’deki savaş giderlerini Suudiler ödüyor. Örneğin, 2013’te CIA’nın Esad karşıtlarını silahlandırmasının ve kentlerdeki kalkışmanın organizasyonunun tüm masraflarını Kral karşılamıştı.

New York Times’ta, 23 Ocak’ta yayınlanan Mark Manzetti ve Matt Apuzzo imzalı analizde, Suudilerin ABD’nin harcamalarını bugün de ödemeye devam ettikleri yazıyor.

Esad karşıtlarının elindeki AK-47 hücum tüfekleri ve tank tahrip edici füzelerin kaynağı Suudi-CIA koalisyonundan… Tabii bunlar bilinenler. Kim bilir, daha bilinmeyen neler var?

Söz konusu koalisyonun geçmişinin çok kirli olduğu da belirtiliyor.

İran-Kontra skandalı, Afganistan’da Sovyetlere karşı teröristlerin desteklenmesi ve Afrika’daki vekalet savaşları… Yani Suudilerin yatacak yeri yok!

 

Ege’de kurtarılanlar Türkiye’ye verilecek

 

NATO’da savunma bakanlarının aldığı karara göre Ege Denizi’nde kurtarılacak mültecilerin Türkiye’ye gönderileceği ileri sürüldü. Almanya Savunma Bakanı Ursula von der Leyen, mültecilerin geri gönderilmesinin Türkiye ile yapılan anlaşma dahilinde olduğunu söyledi.

Yunanistan Savunma Bakanı Panos Kammenos da Alman Bakanı’nın verdiği bilgiyi doğruladı.

Buna göre NATO donanma birlikleri, Türk-Yunan sahil koruma ekipleri ve AB’nin sınır koruma birimi tarafından kurtarılacak mülteciler Türkiye’de barındırılacak. (Kaynak: BBC/abhaber.com)