Flipboard
Irak/Suriye tezkeresinin yabancı ülkelere asker gönderme ve yabancı askerleri kabul etme seçeneklerini de kapsayan içeriği yurtiçinde olduğu kadar yurtdışında da geniş yankı uyandırdı.
Tezkere bugün TBMM’de onaylandığı takdirde, Hükümet Türk Silahlı Kuvvetleri’ni, duruma göre, hem Irak’ta hem de Suriye’de operasyonla görevlendirebilecek.
Ayrıca… Amerikan, İngiliz ya da Fransız askerleri… Ya da başka bir ülkenin askeri… Irak ve Suriye’deki güvenlik tehdidine karşı Türkiye toprakları üzerinden askeri müdahalede bulunabilecek.
***
Ancak… Tüm bunların olabilmesi için BM Güvenlik Konseyi’nin ya da NATO’nun kararı şart.
Sınır ötesinde gerçekleştirilecek herhangi bir askeri operasyonun hukuku uluslararası koalisyonun ortaklığında oluşuyor.
Ortada böyle bir karar, böyle bir ortaklık yoksa olası bir sınır ötesi harekât Türkiye’nin işgalci bir güç olarak suçlanmasına yol açar ve Ankara’yı yaptırımlarla karşı karşıya bırakır.
Tabii Türkiye bu duruma düşmez. Düşmez çünkü NATO’nun dün göreve başlayan yeni Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, tezkerenin TBMM’de kabul edilmesi halinde ilk ziyaretini Ankara’ya yapacak.
Anlaşılan, NATO’daki Türkiye hassasiyeti oldukça yüksek düzeyde. Patriotlar asıl bundan sonra gerekebilir.
***
Ne ki, BM Güvenlik Konseyi kararı öncelikliyse bambaşka sonuçlar da doğabilir. Örneğin, Rusya, Türkiye’nin sınırlarının ötesinde yapacağı operasyona olanak sağlayacak kararı veto edebilir.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un dünkü açıklaması bu bakımdan üzerinde düşünülmesi gereken dolaylı bir uyarıya benziyor.
Lavrov, Batılı bazı ülkelerin uluslararası hukuk normlarına aykırı bir şekilde Ortadoğu’da tek yanlı olarak askeri faaliyette bulunduklarını belirtiyor ve bunun bölgedeki mevcut durumu her an kontrolden çıkarabileceğini savunuyor.
Belli ki Rusya, Türkiye’nin askeri müdahale olasılığının gündeme gelmesiyle birlikte özelde Suriye’de, genelde Ortadoğu’da ABD ile NATO’nun elinin güçlenmesinden kaygı duyuyor.
***
Kaygı duyan ülke sadece Rusya değil tabii. İran da var. Hatta Irak da var.
Irak Başbakanı Haydar el Abadi, Ankara’daki gelişmelerin ardından yaptığı açıklamada, “IŞİD’e yönelik dışarıdan yapılacak bir kara harekâtına karşı olduklarını” duyurdu. Abadi, “Irak dışında hiçbir ülkenin kara ordularına ihtiyaç duymuyoruz” dedi.
***
ABD Başkanı Barack Obama dün Beyaz Saray’da İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’yu kabul etti ve görüşmenin ardından yaptığı açıklamada Ortadoğu’da mevcut durumun değişmesi gerektiğini söyledi.
Mevcut durumun niçin değişmesi gerekiyor?
Bu sorunun yanıtını da Obama şöyle verdi:
“Bölgede İsrail vatandaşlarının güvenliğini sağlamak, İsrail’i füze saldırılarından korumak…”
***
Amerika için sorun böylesine yalın ve böylesine açık durumdaysa eğer, dünyanın bu tarafındaki toplumlar kendilerini boşuna paralıyorlar.
Yitirilen yıllara yazık…
AB’den geri kabul başladı
Türkiye ile AB arasında geçen yıl imzalanan Geri Kabul Anlaşması 1 Ekim 2014 itibarıyla yürürlüğe girdi. Bu anlaşmayla taraflar, topraklarında düzensiz olarak yaşayan kişileri geldikleri ülkeye iade edebilecekler. Örneğin, bir AB ülkesi, Türkiye topraklarından düzensiz göç akınıyla karşılaştığında, gelenleri geri gönderebilecek.
AB yönetimi bu anlaşmayı Türkiye ile vizelerin serbestleştirilmesi açısından önemli bir aşama olarak görüyor.
