Engin Özpınar
Engin Özpınar
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Trump, ABD dış politikasını ayağa düşürdü

Siz bir liderin, hele ABD gibi bir ülkenin liderinin, bir başka ülkenin lideri için “hayvan” dediğini duydunuz mu?

Liderler birbirleri hakkında çok laf etmişlerdir de, “hayvan” demişler midir, duyulduk, bilindik bir şey değil. Daha doğrusu değildi.

Ama artık literatüre girdi sayılır.

Tabii ABD Başkanı Donald Trump sayesinde.

Trump, Suriye lideri Esad için “hayvan” ifadesini kullandı. Sözü tam olarak şöyle: “Eğer Rusya işin içine girmese bu hayvanı (Esad’ı yani) desteklemese şu anda ortada (Suriye diye) bir sorun olmazdı.”

Adamın Suriye için düşündüğü çözüm bu: Hayvanı yemleme, öldürelim daha iyi.

*

Ötesine aklı eriyor mu, hukuktur, yasadır, biliyor mu? Kestirmek zor.

Ama genelde izlenim, Trump’ın bunları biliyor gibi davranmadığı…

Bir kere hukuku zuhurattan sayıyor. O çok net olarak belli. Yasaymış, mahkemeymiş, savcıymış, hâkimmiş, umurunda değil…

Sorun kimyasal saldırı mı?

Normal koşullarda bir ABD Başkanı’ndan, tarafsız bir soruşturma istemesi beklenir ki, kim suçludur, kimler suçludur, savaş suçu işleyenler ne taraftandır, tüm bunların objektif bir şekilde değerlendirilmesi yapılabilsin.

Ama hayır! Esad için hayvan deyip geçmenin pratik yararı olabilir. Vurursun olur biter. Irak’ta Saddam’a, Libya’da Kaddafi’ye de öyle yapmadılar mı? Birini darağacında idam ederek, diğerini kazığa oturtarak yok ettiler.

*

İyi de, Suriye’yle neydi dertleri ABD, İngiltere, Fransa ve diğerlerinin? Belki irili ufaklı başka dertleri de vardı ama en önemlisi Rusya’ydı.

Hedeflerinde Esad’ı devirmek de vardı da öncelik Rusya’daydı, Kremlin’le gerilimin tırmandırılmasındaydı.

Bunun altyapısı da Kongre’de oluşturuluyordu zaten.

Bir savaş çıkmadan önce, insanların diline vururmuş, şimdi de öyle oluyordu.

Neler konuşulmuyordu ki orada? Örneğin bir senatör (Lindsay Graham), “Eğer ABD’nin bir düşmanıysanız ve Trump’ın herhangi bir günde ne yapabileceği konusunda endişelenmiyorsanız, o halde siz delisiniz” diyordu Esad’a gönderme yaparak.

Bir diğer senatör (Marco Rubio), “Ruslar Esad’ın suç ortakları. Vladimir Putin, başka bir savaş suçlusuna yardım eden bir savaş suçlusu” görüşünü dile getiriyordu.

Başka bir senatörse (Ben Cardin), BM Güvenlik Konseyi’nin hem Esad’ı, hem de Putin’i savaş suçlarından yargılaması için bir mahkeme kurulmasını talep ediyordu.

*

Ama en ilginci Beyaz Saray Sözcüsü Sean Spicer’ın cehaletini de gösteren “Hitler” açıklaması oldu. Spicer, Esad’ı eleştirirken “Hitler’in bile kimyasal silah kullanacak kadar alçalmadığını” söyleyince Museviler ayağa kalktı ve ABD’de yer yerinden oynadı.

Trump’ın sözcüsü ne diyordu öyle?

Oysa Naziler toplam altı milyon Yahudi’yi öldürmüştü. En azından bir milyonu toplama kamplarındaki gaz odalarında can vermişti.

Beyaz Saray sözcüsünün 2. Dünya Savaşı’ndan, savaşta hangi ülkelerde neler yaşandığından ve Almanya’da, Fransa’da Naziler’den canını kurtaran Yahudilerin ABD’ye göç ettiğinden haberi yoktu herhalde.

*

Trump ve Sözcüsü birbirlerine ne kadar yakışmışlar…

Cehalet insanları böyle rezil ediyor işte!

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X