İngiliz Independent gazetesinin iddialı haberine göre Türk ordusu Türkmen güçlerinin (5 bin kişilik) Suriye’ye geçerek Azez’e gitmelerine eşlik etmiş.

Eğer haber doğruysa önemli bir gelişmeyle karşı karşıya sayılırız.

Çünkü söz konusu operasyon, Suriye iç savaşı sürecinde (Türkiye’den) hem bir ilk müdahale, hem de güvenli bölge için bir ilk adım özelliği taşıyor.

Gazetenin diplomasi muhabiri Kim Sengupta’nın imzasıyla yayınlanan haberdeki iddialara henüz herhangi bir tepki yok.

***

Ama ABD Savunma Bakanı Ashton Carter’ın Türkiye’ye yaptığı “IŞİD’i vurun” çağrısıyla İndependent’ın haberi aynı güne denk geliyor.

ABD önderliğinde IŞİD’e karşı başlatılan hava operasyonlarına Ankara’nın da katılma kararı aldığını anımsatan Carter, “Ancak bu, gecikmiş ve yetersiz bir karardır” diyor.

***

Ve ABD Savunma Bakanı, Ankara’dan üç şey istiyor:

Birincisi, Türk savaş uçaklarının hava operasyonlarına katılımının artırılması…

İkincisi, Türkiye’nin koordinasyonu sağlayan mekanizmaya dahil olması, yani kendi başına hareket etmemesi…

Üçüncüsü de, Suriye ve Irak’la olan sınırlarını çok daha sıkı bir şekilde kontrol etmesi…

Bu arada ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü John Kirby de, Türkiye’ye PKK sorununu barışçıl bir şekilde çözme çağrısını yineliyor.

***

Öyle anlaşılıyor ki, Türk Silahlı Kuvvetleri, Türkmen savaşçılara verdiği desteğin boyutu ve de güvenli bölge için attığı adım konusunda müttefik ülkeleri önceden bilgilendirmemiş.

Doğrusunu yapmış.

Çünkü Suriye’nin kuzeyinde oyun içinde oyun oynanıyor.

Belli ki, TSK, Ankara’nın Suriye politikasının yeniden düzenlenmesinde de diplomasiye yardımcı oluyor.

Son Irak ve Suriye tezkeresinden Esad’ın adı çıkarılmış, sadece rejime gönderme yapılmış.

Demek ki, Kuzey Irak deneyimi işe yarıyor…

***

Bu durumda, ABD Savunma Bakanı Ashton Carter’ın Türkiye’ye yönelik serzenişine ve zamanlamasına anlam vermek zor değil.

Washington ile Ankara’nın, küresel, bölgesel ve ulusal çıkarları arasında örtüşenler ve örtüşmeyenler var.

IŞİD’e karşı beraberiz de…

Kuzey Suriye sorunu örtüşmeyenlerin başında geliyor.

Eh, Amerika’nın da bunu kabul etmesi gerekir…

 

Japon Denizi’nde Rusya-Çin tatbikatı

 

Rusya ve Çin donanmalarının ortak tatbikatı dün başladı. Tatbikata Rusya 20 savaş gemisi, 2 denizaltı, 10 savaş uçağı, 9 amfibik araçla katılırken Çin filosunda 7 savaş gemisi, 6 helikopter, 5 savaş uçağı ve 21 amfibik araç bulunuyor.

Rusya, Japonya, Kuzey ve Güney Kore’nin kıyısı bulunan Japon Denizi’nde Rus ve Çin donanmaları ilk kez ortak tatbikat yapıyorlar.

Tatbikatta iki ülkeden deniz askerleri ile savaş pilotları eşgüdüm halinde hem karada hem denizde saldırı senaryolarının canlandıracaklar.

Bir hafta sürecek tatbikatı ABD, Japonya ve Güney Kore tüm istihbarat olanaklarıyla izlemeye almış durumdalar.