Yaz ayları geldi. Yurdumuzun değişik bölgelerinde arka arkaya yangınlar meydana geliyor. Bursa’nın etrafında da irili ufaklı yangınlar çıkıyor. Yangınlarda sadece ormanlarımız değil, ciğerlerimiz de yanıyor. Türkiye kurak bir iklim yaşıyor. Dolayısıyla, bu durum su ve altyapı işletmesi kurumlarımızı da etkilemiş durumda.
Dün Bursa’nın su durumunu öğrenmek için BUSKİ Genel Müdürü Mehmet Ercihan Subaşıoğlu’nu aradık.
BUSKİ Genel Müdürü’müzün, ekibiyle birlikte kentin susuz kalmaması adına büyük bir mücadele verildiğini öğrendik.
Kuraklığın ve yağmursuzluğun sadece Bursa’nın değil, İzmir’in, Ankara’nın ve Kocaeli’nin de sorunu olduğuna dikkat çekti.
Genel Müdür Subaşıoğlu, “Yağmur yağmıyor, önümüzdeki eylüle kadar da yağış gözükmüyor. Biz ise en büyük tedbiri Çınarcık isale hattını bitirmek olarak görüyoruz. İnşallah, Çınarcık eylem hattı olarak gördüğümüz bu ilave hattan Dobruca Arıtma’ya can suyu vereceğiz. Çalı’daki 1000’lik hattan Dobruca’ya çektiğimiz bu yeni hattın inşasında son 700 metremiz kaldı. İnşallah 1 Eylül’de Çınarcık Barajı suyunu belirlenenden 9 ay öne çekerek, 200 milyon liralık yatırımla Dobruca Arıtma’ya akıtacağız” dedi.
Çalı’da sonradan buldukları bu hattı Bursa’nın susuz kalmaması için ‘kurtuluş” olarak tanımlayan Genel Müdür Subaşıoğlu şöyle devam etti:
“Çınarcık Barajı’nın arıtma tesislerine su taşıyacak asıl hattın inşaası 2026 Haziran’da bitecek. Biz bulduğumuz ilave hat ile suyu daha erken Dobruca’ya akıtacağız. Şanşımız şu; Çınarcık’tan su aldığımız kod ile Dobruca Arıtma’nın kodu uyuştu. İnşallah aralık ortalarına kadar Bursa’yı bu riskten kurtarmış olacağız. Aralık’tan itibaren de yağışıların tekrar başlamasını bekliyoruz. Yarın (bugün) bu konuda Büyükşehir Belediye Başkanımız Mustafa Bozbey ile de BUSKİ Yönetim Kurulu’nda durumu değerlendireceğiz ”
Ayyıldız’a ayrı teşekkür
Çınarcık Barajı suyunu ilave bir hatla Dobruca arıtmaya daha erken bağlamak için BUSKİ Genel Müdürlüğü ekiplerinin ve yüklenici firmanın hummalı bir çalışma yaptığını görüyoruz. Genel Müdürü Subaşıoğlu bu konuda Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ve Vali Erol Ayyıdız’dan da tam destek gördüklerini bizzat hatırlatıyor.
Subaşıoğlu şöyle devam etti:
“Valimizin ve Büyükşehir Belediye Başkanımızın çok büyük destekleri oldu. Valimiz sağ olsun bize, ‘Ben susuz kentin valisi olmam’ dedi. Ne zaman görüşmeye gitsek, taleplerimiz hemen karşılık görüyor. Karayolları, DSİ, Orman gibi kurumlardan halledilmesi gerekenler anında çözülüyor. Bu da bizim için büyük bir şans. Biz de suyu olabildiğinden daha erken arıtmaya iletme noktasında çok çalışıyoruz” dedi.
Bursa’da acilen, susuzluk riskinin ortadan kaldırılması noktasında devlet kurumlarının senkronize çalışması gerekiyor. Bu konuda Vali Ayyıldız’ın da devrede olduğunu görmek sevindirici.
Sadece Büyükşehir Belediyesi’nin ve BUSKİ’nin çabalarının buna yeteceğini düşünmüyoruz.
Merkezi ve yerel idarenin el ele verip, şehri susuzluk riskine karşı korumalarını önemsedik.
BUSKİ kuyuların enerji maliyetini düşünmüyor

BUSKİ Genel Müdürü Subaşıoğlu’na ulaşmışken, ovadaki derin sondaj kuyularından çıkarılan ve şebekeye verilen suyun enerji maliyetlerini de sorduk.
Subaşıoğlu, “Şu an için kuyuların enerji maliyetlerini düşünmüyoruz. Amacımız şehri susuz bırakmamak. 15 gün sonra kentin doğusunda, Narlıdere’de 5 yeni kuyuyu daha devreye alacağız. Biz bütün gücümüzle susuzluk riskini ortadan kaldırmaya ve bu sorunu çözmeye çalışıyoruz. Bu konuda Valimiz ve Büyükşehir Belediye Başkanımız da arkamızda. Çalışmalarımızda bize tam destek veriyorlar. 200 milyon liralık ilave hat ile inşallah eylül başından itibaren Dobruca Arıtma Tesisleri’ne günlük 100 bin metreküp daha su akıtmaya başlayacağız. Çünkü Doğancı ve Nilüfer’den gelen su yetmiyor. Bu da bizi yıl sonuna kadar götürecek. Ondan sonra da yağışların devreye girmesini bekliyoruz” diye konuştu.
Görüldüğü gibi, BUSKİ’nin gündemi sadece meclisten onay görmeyen su tarifelerindeki artış talebi değil. BUSKİ’nin üst yönetimi, kentin susuz kalmaması için adeta seferber olmuş durumda. Son 700 metrelik dev ilave hattı tamamlayıp, şehri susuzluk riskiyle karşı karşıya bırakmak istemiyorlar.
Bu konuda yurttaş olarak bizler de, suyu idareli kullanarak onlara yardımcı olmamız gerekiyor. Küçük, basit tedbirlerin, büyük tasarruflar oluşturacağını ve kalan az miktardaki su rezervimizin kullanım süresini daha da uzatacağını unutmayalım.

Flipboard