Asrın felaketinin üstünden 2 yıl sonra 11 ilde 455 bin adet yeni konut üreten Türkiye‘nin başarısı, kısa haberlerle geçiştirilecek bir şey değildir.

Türkiye Cumhuriyeti, 11 ile hasar veren 6 Şubat Kahramanmaraş ve Hatay depremleriyle sarsılmıştı. Bu depremlerde 70 bin dolayında insanını kaybeden ülkemiz hızla yaraları sarmak için yola koyuldu.

455 bininci konutun hafta sonu Hatay‘da son teslim töreni vardı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve kabinesi o törendeydi.

İki yıl gibi kısa sürede depremde evini kaybetmiş yurttaşlarına sağlam, dayanıklı, pırıl pırıl konutlar yapıp, teslim eden hükümet haklı olarak bunun sevincini yaşadı.

Deprem illerinde sadece konut yapılmadı. Yıkılan tarihi eserler, çarşılar da yeniden ayağa kaldırıldı. Konya Büyükşehir Belediyesi’nin restorasyonunu üstlendiği Habib-i  Neccar Cami onlardan biriydi. Keşke, Bursa Büyükşehir Belediyesi‘nin üstlendiği Antakya Ulucami de proje onayları geciktirilmemiş olsa ve bu tarihlerde bitirilebilseydi.

Depremin hemen ardından Hatay ve çevre illere yürütülen çalışmaları yerinde görmek için Bursa Büyükşehir Belediyesi ve UEDAŞ‘ın davetiyle 3 kez afet bölgesine gittik. Gerçekten, büyük bir yıkım ve enkaz vardı. Türkiye bir yandan arama kurtarma çalışmaları yaparken diğer yandan da önce geçici sonra kalıcı konutlar için de hızla kolları sıvamıştı. Bursa ili olarak Hatay‘daki yaraların sarılmasında belediyelerimiz ve kurumlarımızla büyük sorumluluk üstlenmiştik.

Son halini ise paylaşılan görüntülerden izledik.

Herhalde, şimdi bir kez daha gitsek, dolaştığımız, gezdiğimiz yerleri tanıyamayız. Gerçekten büyük bir iş başarılmış. Muazzam binalar yapılmış.

Çarşılar ayağa kalmış, Asi nehri kıyısında yıkılan Hatay devletinin eski Parlamento binası pırıl pırıl yeniden inşaa edilmiş.

Hatay ve ilçeleri on binlerce sağlam konutla tekrar ayağa kalkmış.

Bu gerçekten, bize göre alkışlanması gereken bir başarı. Sıradan, basit, bir kaç saniyelik TV veya bir kaç sütuna sığdırılacak haberlerle geçiştirilecek bir iş de değil.

Başta Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olmak üzere TOKİ‘yi kutluyoruz. En fazla alkışı 11 ili adeta şantiye şefi gibi dolaşan Bakan Murat Kurum hak etti. Nitekim, törene katılan MHP Lideri Devlet Bahçeli, 455 bin konutu iki yıl gibi kısa sürede tamamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, Türkiye‘nin yeni Süleyman’ı, Bakan Kurum’u da ülkemizin yeni Mimar Sinan‘ı ilan etti. Bunlar, oralarla yatıp kalkan devlet yöneticileri için kulağa hoş gelen tanımlamalar.

Elbette, bölgede depremi yaşayan, yakınlarını kaybeden afetzedelerin bütün sorunları çözülmüş değil. Bu süreçte tüm beklentiler karşılanmamış olabilir. Hatalar da yapılmıştır. Fakat, küçük Balkan ülkeleri kadar büyüklükte bir nüfusu barındıracak konutu 2 yılda dikmek her ülkenin, her babayiğidin harcı değildir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve partisi de işte bu yüzden, bölge illerindeki afetzedelerin gönüllerinde ayrı bir yer edinmiştir.

Allah ülkemize bir daha böylesi büyük afetler yaşatmasın.

 

Bozbey: Borcu yüzde 30 azalttık 

Önceki hafta, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey 2025 yılının komple bir değerlendirmesini içeren basın toplantısı yapmış, biz de o toplantıyı izleyip, köşemizde kaleme almıştık.

Büyükşehir‘de tüm ödemelere rağmen kara deliğin iki yılda kümülatif olarak yüzde 27 daha büyüdüğünü vurgulamıştık.

Büyükşehir’in mali durumuna ilişkin analizimize Başkan Bozbey’den dün bir hatırlatma geldi.

Sadece Büyükşehir Belediyesi‘nin Nisan 2024 ve Kasım 2025 arasındaki borcunda evet yüzde 31‘lik bir düşüş var. Fakat, BUSKİ ile şirketlerin borçları dahil edildiğinde 20 ayda o rakam genelde yüzde 27 daha artmış. Sadece BUSKİ‘deki döviz kaynaklı borç artışı yüzde 97‘ye ulaşmış.

Başkan Bozbey, “Biz aslında Büyükşehir Belediyesi olarak borcumuzu yüzde 30 dolayında azalttık ama, BUSKİ’de çok yanlış işler ve borçlanmalar yapılmış. Şirketlerde de öyle. Ayrıca, önceki yönetimden kalma vergi ve SGK prim borçlarını da biz ödedik. Bunlar için paylarımızdan büyük paralar kesildi. Biz bütün bu frenleme ve engellemelere rağmen 20 ayda önemli işlere imza attık” dedi.

Başkan Bozbey, iki konuya daha dikkat çekti.

El konulan ve pilavcı dükkanına çevrilen tarihi Mahfel ile Bursalıların tarihi belediye binasının Vakıflar‘dan geri alınması için davalar açtıklarını, medya ve Bursa olarak, Bursalılar adına bunun üstüne gidip, takip etmek gerektiğini de sözlerine ekledi.

 

Kar yağdı BUSKİ umutlandı 

Yaz aylarında uzunca süre yangınlar ve kuraklıkla mücadele ettik. Ormanlarımızı simsiyah bir örtü kapladı. Şimdi ise beklediğimiz o beyaz örtü nihayet geldi. Kar yağışı başladı. Şüphesiz bu duruma en çok BUSKİ Genel Müdürlüğü sevindi. Ocak ayına yaklaşmamıza rağmen dolmayan barajlar BUSKİ‘yi üzüyordu. Kentimize ve baraj havzası civarına düşen kar hepimizi umutlandırdı. Zirvede, Uludağ‘da üst üste yığılacak karların, Bursa’nın yaz aylarını yeniden susuzluk riski ile karşı karşıya bırakmayacağını umuyoruz.