Türk Devletleri Teşkilatı’nın kültür sanat örgütü TÜRKSOY tarafından 2022 Türk Dünyası Kültür Başkenti ilan Bursa, organizasyonun resmi açılışını büyük bir şovla gerçekleştirecek.

Açılışa Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Türk devletlerinden de bakan düzeyinde katılımlar bekleniyor.

Nilüfer’deki TOFAŞ Spor Salonu’nda dev açılış ve nevruz kutlama programı 30 Mart Çarşamba günü saat 19.30’da başlayacak. Açılışı Bursalılar ücretsiz olarak izleyebilecek.

Açılışta Türk devletlerinden gelen grupların sergileyeceği büyük bir görsel şölen bekleniyor.

20 ülkeden 50 sanat topluluğu, 20 solist ve 700 kişilik şölen ekibinin bulunacağı şovda birbirinden güzel folklor gösterileri gerçekleştirilecek. Solistlerin kendi ülkelerine has şarkılarıyla da şenlenecek açılış töreni Bursa’nın son yıllarda gerçekleştirdiği en büyük uluslararası etkinliklere arasına girecek.

Türk dünyasının renklerini, folklorunu, giyim kuşamını ve müzik kültürünü doyasıya yaşatacak açılış programının hafızalarda iz bırakacağını söyleyebiliriz.

Büyük şov öncesi, program kapsamında Bursa’nın 17 ilçesinde de nevruz etkinlikleri gerçekleştiriliyor. Konuk toplulukların gösterileri Bursa’nın ilçelerinde de halkın büyük ilgi ve beğenisini topluyor.

Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin Kültür ve Turizm Bakanlığı  katkılarıyla başlattığı kutlama programları belediye iştiraki Kültür AŞ. tarafından gerçekleştiriliyor.

Yıl boyu sürecek etkinliklerin kapanış töreninin de etkileyici bir görsel sunumla yapılması için hazırlıklar sürüyor.

Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş geçen yıl Özbekistan’ın Hive kentindeki Türksoy’un 38. Kültür Bakanları Daimi Konseyi toplantısındaki sunumuyla şehrimizi 2022 Türk Dünyası Kültür Başkenti ilan edilmesini sağlamıştı.

Büyükşehir Belediyesi ve Kültür AŞ. de 30 Mart’taki açılış öncesi hazırlıklarını hızlandırdı. Kültür AŞ. Genel Müdürü Fethullah Bingül ve ekibinin sorunsuz bir program için çalıştıklarını söyleyebiliriz.

Açılış programının hem kentimiz ve ülkemiz hem de konuk ülkelerin toplulukları üzerinde kalıcı hatıralar bırakmasını diliyoruz.

İstanbul kesiyor Bursa naklediyor

Asırlık çınar ağaçlarının hastalık gerekçesiyle kesilerek yok edildiği İstanbul’daki görüntüler yürekleri sızlattı. Koca TEMA Vakfı bile Beşiktaş’taki çınar ağaçlarının kesimine arka çıkar bir açıklama yaptı. Demek ki, onların niyeti de siyasi imiş.

Oysa, aynı işlem CHP’li olmayan bir belediye tarafından yapılmış olsaydı kızılca kıyamet koparırlardı.

Bursa’da hastalıklı çınar ağaçlarının nasıl tedavi edildiği biliniyor. Kesme yerine tedavi yoluyla ayakta tutulan Bursa çınarlarından İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin ders çıkarmadığı anlaşılıyor.

Bu girişin ardından, Bursa Büyükşehir Belediyesi İstanbul’a ders niteliğinde bir işlem daha başlattı.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından yapımı üstlenilen Emek-Şehir Hastanesi Metro Hattı güzergâhında kalan ağaçların büyük bölümünü Yenikent Rekreasyon Alanı’na nakletti. İstanbul keserken Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin yaşatmak için ağaçları büyük bir titizlikle yerinden söküp, yeni rekreasyon alanlarına naklettiği görüldü.

Niyet yeşili yaşatmak ise çözüm mutlaka vardır. Kesip yok etmek kolaycılıktır.

Bursa bu girişimle İstanbul’un CHP’li yönetimine, ‘İstersen sen de yaşatabilirdin’ mesajı vermiş oldu.

BBP’lilerden ‘suikast davası sürsün’ çağrısı

BBP Nilüfer İlçe Başkanı Mustafa Aydın, Muhsin Yazıcıoğlu suikastının unutturulmaya çalışıldığını ileri sürdü.

Dün elektronik postamıza ileti gönderen Aydın, BBP lideri merhum Muhsin Yazıcıoğlu ve arkadaşlarının helikopter düşmesi sonucu ölümlerinin üzerindeki sis perdesinin hâla kalkmadığını söyledi.

Aydın, Yazıcıoğlu ve arkadaşlarının ölüm yıldönümünde hadisenin açıklığa kavuşturulması isteklerini yineledi.

Aydın, “Hadisenin üzerinden tam 13 yıl geçti. Bu süre zarfında cumhurbaşkanı değişti, başbakanlar değişti, bakanlar değişti ancak bir türlü Muhsin Yazıcıoğlu hadisesi aydınlatılamadı. Kime ve kimlere dayanırsa dayansın bu hadisenin peşini bırakmayacağız. Sorumlular adalete er geç hesap verecekler ve bu konun takipçisi olmaya devam edeceğiz” dedi.

Merhum Yazıcıoğlu’nun ölümü Türk siyaseti için büyük bir kayıptı.

Suikast üzerinde FETÖ izlerine rastlansa da bu konuda yargının 13 yıldır bir karar verememiş olması düşündürücü.

Aydın’ın çağrısı bu açıdan önemli.