Kış aylarının sert koşulları kendini göstermeye başladı, fakat siyaset tam manasıyla ısınmış değil. 31 Mart yerel seçimleri öncesi siyasi partilerin bir kısmında aday adaylık başvuruları alınıyor.

Gözler her zamanki gibi AK Parti‘nin aday adaylarına çevrili.

Zira 2019‘da AK Parti İstanbul ve Ankara gibi dev metropolleri kaybetti. Buralar için seçim sonucunu etkileyecek isim bulmak gerekecektir. Kulislerde eski bakan isimleri geçiyor. Sürpriz isimlerde olacaktır.

Hem İstanbul ve Ankara hem de Anadolu‘da birleşme olasılığı muhtemel muhalefete karşı seçim kazanacak isimler bulmak kaçınılmaz görünüyor. AK Parti‘nin bu iki kent için geç kaldığını düşünenlerdeniz. İki dev şehri yeniden kazanmak isteyen AK Parti Genel Başkanı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın Gazze, Filistin ve İsrail çatışmasını önlemeye dönük çabalar nedeniyle buralara çok vakit ayıramadığını görüyoruz.

Partinin ilgili kurulları ve yöneticileri bu işlerle meşgul olsa da nihai belirleyicinin Erdoğan olduğu biliniyor. Dolayısıyla AK Parti muhalefete karşı bu şehirleri ve Anadolu‘yu yeniden almak için adaylarını çoktan belirlemeliydi.

Muhalefetin iki büyük şehirde adayları belli.

Keza bugün için AK Parti’nin elindeki en büyük belediye olan Bursa‘da da ağırdan alındığını düşünüyoruz. İşbaşındaki Başkan eğer göreve devam ettirilecek ise bu karar yeni dönem hedefleri ve projeleri açısından da işe erken koyulmayı sağlayacaktır.

Elbette açıklanan bir seçim takvimi var ama zaman bize göre daralıyor. Gerek büyükşehir gerekse ilçeler uzamadan adaylar belirlenip sahaya çıkarılmalı. Kalan 4 aylık süre uzun değildir.

AK Parti devam etmeyi düşündüğü kentleri geciktirmemeli. Henüz Bursa‘da resmen Büyükşehir’e talip olan yok. AK Parti elindeki Bursa‘yı korumak isterken muhalefet de kazanma peşindedir. Onların da vakit kaybetmeleri yararlarına değildir.

Proje hazırlama, propaganda süreci ve ilçe adayları ile bütünlük anlamlında da geçen süre zaman kaybıdır.

31 Mart yerel seçimleri iktidarın kamuoyu nezdinde de yeni bir sınavı olacak. Ekonomik koşulların ağırlığı, hayat pahalılığı, geçim zorluğu gibi etkenler iktidarı ve adaylarını sandıkta zorlayacak gibi.

Bütün bunları unutturacak, halkta karşılığı olan isimler bulmaları şart.

 

İlçelerde seçim kazanacak isimler bulmak kolay değil 

Baştan beri yazıyoruz. AK Parti kurulduğundan bu yana belki de bu yerel seçimlerde en az başvuru alacak. Başvurular çarşamba sona erecek.

Geçen seçimlerde 10‘dan fazla aday adayının çıktığı kimi zaman ilçelerde bu sayı şimdilik 1-2 gözüküyor. Merkez ilçelere de beklenen rağbet yok.

AK Parti bunu yeni bir siyasi strateji olarak belirlemiş olabilir. Herkesin aday adayı olmasını istemeyebilir.

Başvurmanın, aday adayı olmanın tek başına bir anlamı yok. Partiler seçim alacak isim arayışındalar. Bunu anket sorularında da görebiliyoruz. ‘Kimi belediye başkanı görmek istiyorsunuz’ sorusu direkt halkta karşılığı olan isim arayışıdır.

Medeni cesaret gösterip bu göreve talip olanlar elbette iddalarını ortaya koyacaktır. Ama siyaset netice alma sanatıdır.

Bu nedenle partilerimizin anakentlerin seçimlerini de belirleyecek, etkileyecek ilçe belediye başkan adaylarını bulmaları, seçmeleri o kadar kolay değildir. Anketler de yanıltıcı olabilir. Sahadaki bu arayışlarla birlikte isteklileri de elemek titiz bir çalışma istiyor.

 

Sonbahar kurak geçti derken kış koşulları kendini gösterdi

Atmosferdeki hızlı ısınma mevsimleri de etkiliyor. Son bir kaç yıldır geç gelen yağışlar ve havaların soğumaması kentleri besleyen barajları da olumsuz etkiledi.

Türkiye kasımın son günlerinde yeni bir yağışlı havanın etkisi altına girdi. Kesintisiz devam eden yağışlar, fırtına, kar, sel, şimşek riskini de artırdı. Meteoroloji günler öncesinden yurttaşları uyardı.

Toprak suya 2-3 gündür iyi doydu.

Barajlarımız yağmur sularıyla beslendi. İnşallah gelen ilk karla da tarlaların bereketi artacak, hasadımız bollaşacak.

Sonbahar yaz gibi geçiyor derken artık kendimizi de mevsim gereklerine hazırlamak durumundayız.

Yağmur bolluk bereket demek ama çok yağdığında da sel ve su baskınları şehirleri zora sokuyor.