Öteden beri Bursa’nın Ankara‘da lobi eksikliği konuşulur, yazılır çizilirdi.

Bursa bunun eksiğini çok yaşadı.

Hakkı olup, alması gereken hizmetlerin çoğu gecikti.

Örneğin; hızlı trenin maalesef Bursa‘ya uzaması sarktı. Teknik mazeretler olabilir ama, Ankara nedendir, Bursa‘nın hızlı tren talebine yıllarca mesafeli durdu.

İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük kentlerin raylı sistem yatırımlarının Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı‘nca üstlenilmesine rağmen Bursa‘ya sıcak bakılmadı.

Bu yüzden Büyükşehir Belediyesi bütçesi ve dış borçlanma dışında merkezi hükümet Bursa‘ya kentiçi bir metre dahi raylı sistem yapmadı.

Şimdi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın talimatıyla Emek-Şehir Hastanesi Raylı Sistem Hattı‘nı Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı yapacak.

Bursa Büyükşehir Belediyesi‘nin şu an için kısa vadede buraya raylı sistemi uzatacak mali gücü yok.

31 Mart yerel seçimleri sonrası Bursa‘nın bu şanssızlığı galiba değişmeye başlıyor.

İki bakanlık Bursa için kesenin ağzını geçtiğimiz aylarda açmıştı.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığı kentimizin taleplerini gündemlerine aldılar. Bizzat iki bakan Bursa‘ya gelerek kente müjdeler verdi.

Keza, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı da Bursa için vaatlerde bulundu.

Bunları daha evvel yazıp çizdik.

Tarihi Hanlar Bölgesi‘nin ortaya çıkarılması için müthiş bir proje hazırlandı. Masrafın büyük bölümünü bakanlık üstlendi.

Spor tesisi açığımızın kapanması için de Gençlik ve Spor Bakanlığı belediyelerimizle protokoller imzaladı.

Yatırımlar peyderpey hayata geçirilecek.

Fakat, asıl beklenti Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’ndan.

Şehir Hastanesi dışındaki raylı sistem hatlarını da bakanlığın yapması isteniyor.

Hükümetin yılın son günlerindeki yerli oto müjdesiyle Bursa‘yı ödüllendirdiği konuşuluyor.

Buna böyle de bakılabilir.

Bursa 2002‘den bu yana AK Parti hükümetlerine hep güçlü destek verdi.

Sandık sonuçları Bursa‘da hep Türkiye ortalamasının üstünde çıktı.

Son 31 Mart yerel seçimlerinde de AK Parti elindeki büyük kentleri kaybetti.

Bursa’da seçim alındı ama artık bunun da kentin beklentilerini karşılayacak düzeyde ödüllendirilmesi gerekiyordu.

Ankara ve İstanbul’un kaybedilmesi AK Parti’nin rakiplerine psikolojik üstünlük sağladı.

Elde kalan tek büyük kentin bu açıdan siyaseten ödüllendirilmesi şarttı.

Böyle düşünenlerin de haklı bir beklenti içinde olduklarını söyleyebiliriz.

Ancak Bursa’nın yerli oto üretim merkezi seçilmesinde bana göre kendi altyapısı ve avantajlarının da etkili olduğunu düşünüyoruz.

Evet, kentimize siyasi otorite bir jest yapmıştır.

Bu inkar edilemez.

Fakat Bursa’nın yabancı menşeli de olsa Türkiye’nin ve dünyanın sayılı otomobil üreticisi kentlerinden biri olduğu gerçeği de göz ardı edilmemeli.

Kentimiz sahip olduğu avantajlarla hem TOGG hem de hükümet için bu alanda biçilmiş bir kaftandır.

Nitekim bu hakkı yerli oto tanıtım töreninde konuşurken bizzat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan teslim etmiştir.

Bursa‘yı otomobil endüstrisinin kalbinin attığı yer olarak tanımlamıştır.

Bu ifade bile yerli otonun niçin Bursa‘ya, Gemlik‘e verildiğinin göstergesidir.

Bursa şimdi bu yatırıma sahip çıkıyor.

Haftasonu il protokolü, milletvekilleri, siyasi irade Gemlik‘te yerli otoya tahsis edilecek Askeri Hara’da incelemelerde bulundu.

Bursa yatırımı sahipleniyor. Kent protokolünün görüntüsü bu işe hazırız anlamına geliyor.

Umarız her şey planlandığı gibi gider.

Fabrikanın temeli atıldığında bu yatırım Türkiye’ye ve Bursa’ya daha çok moral verecektir.

AK Parti‘nin Bursa‘daki 17 ilçe kongresi için süreç işliyor.

Delegeler belirlendi. Kongre tarihlerinin ilan edilmesi bekleniyor. İktidar partisi Bursa’da köklü bir değişiklik düşünmüyor. İlçelerin büyük bölümünde mevcut başkanlarla devam edilecek gibi.

Fakat kulislerde kimi ilçelerdeki AK Parti kongrelerinde birden fazla ismin de çıkabileceği dillendiriliyor.

Geçmiş kongrelerdeki gibi adayı teke düşürme girişimi olur mu bilmiyoruz?

AK Parti kongrelerinde genelde tek listeyle gitme geleneği var.

Bu kez gelenek delinscek mi?