Bursa, geçtiğimiz hafta iki ayrı kamyon ve mikser kazasında 2 hemşerisini yitirdi.
Sıcaksu’da trafikte aşırı hızla seyreden bir TIR, motosiklet üstündeki iki hemşerimizi hayattan kopardı kızlarını ise ağır yaralı bıraktı.
Bu kaza ile sarsılan Bursa’da haftasonu gazetelerden başka bir trafik kazasının daha haberini okuduk.
Orada da adeta facianın eğişinden dönülmüş.
Doğancı Barajı gövdesinin hemen üstünde meydana gelen bir başka inşaat şirketi aracı olan mikserin sürücüsü de karşı şeritteki bayan sürücünün aracının üstüne devrildi.
Neyse ki, o kazada bayan sürücü sağ olarak araçtan çıkarıldı.
İki kaza da gösteriyor ki, Bursa’daki inşaat şirketlerinin bir çoğunun araçları kentiçinde trafik kurallarını hiçe sayıyor ve tehlike arz ediyor.
Kim bunları denetleyecek?
Hız sınırlarını aşan, yasak saatlerde kent merkezine giren bu araçlara kim dur diyecek?
MOBESE bunları tespit edemiyor mu?
Doğancı Barajı’nda meydana gelen kazada da saatlerce Dağ ilçeleriyle Bursa’nın bağlantısı koptu.
Alternatifsiz Dağ ilçeleri yolunda saatlerce beklemek zorunda kalan sürücüler ise sosyal medya hesaplarından adeta isyan ettiler.
Gerek Doğancı Barajı gerisinde gerekse Misi girişinden itibaren kilometrelerce araç kuyruğu oluştu.
Bu yüzden yapımı devam eden Doğancı Tüneli’nin bir an evvel bitirilmesi kaçınılmaz gözüküyor.
Siyasilerin, kimi milletvekillerinin sosyal medya hesaplarından canlı yayınlarla ‘şov’ yaptığı tünel inşaatının hızlandırılması gerekiyor.
Kulağımıza gelen bilgiler, ‘iki taraftan da 24 saat esaslı, günde 7 metre delinecek’ açıklamalarının aksine, tünel inşaatının 2 yıldan önce bitirilmesinin mümkün gözükmediği yönünde.
Umarız biz yanılırız.
Son mikser kazası gösterdi ki, Doğancı Barajı gövdesi üstünde yaşanacak her hangi bir olumsuzluk da Bursa’nın üç ilçesiyle bağlantısı kopuyor.
Karayolları yetkilileri acaba bu durumun farkındalar mı?
Çağlayan’a Osmangazi Belediyesi sahip çıkmalı
Gündoğdu yolu üzerindeki Çağlayan Piknik Alanı kentin kuzeyinde Bursalılar için adeta biçilmiş kaftan.
Ancak piknik alanının hali gerçekten içler acısı. Şehre bu kadar yakın bir mesire alanın bu denli bakımsız olması üzücü.
Çam ağaçlarının altı öyle bakımsız ki, burada ne doğru dürüst bir tuvalet var ne içilebilecek su ne de bank, masa ve oturak var.
Oysa şehrimizde giderek azalan yeşil alanlara bakılırsa, buranın şimdiye dek rekreasyon alanı ilan edilmeyişi üzücü.
Osmangazi ilçemizdeki bu alan muhakkak kente kazandırılmalı.
Bursalıların rahatlıkla soluklanabilecekleri, hafta sonlarını geçirebilecekleri donatılar yapılmalı.
Osmangazi Belediyesi’nin burayı şimdiye dek değerlendirmemesi düşündürücü.
Mülkiyet hakkı kimde bilmiyoruz ama buradaki yeşil doku muhakkak Osmangazililere ve Bursalılara tahsis edilmeli.
Özel bir proje ile şehrin tam karşısında, harika bir mesire alanı ortaya çıkarılabilir.
Osmangazi Belediyesi eğer varsa buranın mülkiyet sorunun gidererek hemşerilerinin hizmetine sunmalı.
Buraya yapılacak bir kaç milyon liralık yatırımla harika bir mesire alanı ortaya çıkacaktır.
Merkez Bankası’nın eski binası tarihi kapatmamalı
Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın desteğiyle Tarihi Hanlar Bölgesi’nin etrafını açma projesinde yıkımlara başlandı.
Doğal olarak kamulaştırma ve takası kolay olan kamu binalarında yıkımlara öncelik verildi.
Ancak, Cemal Nadir Caddesi üstündeki Merkez Bankası’nın eski yapısının tescilli olduğu gerekçesiyle yıkılmayacağını biliyoruz.
Yıkımlarla ortaya çıkacak Çarşıbaşı Meydan’nın önünde bu yapının korunması projeyi ve tarihin önünü tıkayacaktır.
Kaldı ki, Merkez Bankası yıllar önce Kent Meydanı’nın altına taşındı.
Eski binaya ihtiyaç kaldı mı bilmiyoruz ama o yapının yıkımı konusunda da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın desteği istenmeli.
Keza, hemen altında korunacak Zafer Plaza’nın ek yapısı da yıkılarak Pirinç Han’ın önünü kapatması engellenmeli.
Selam.seyru sefada oturuyoruz arkadaşımla.2 adet kamyon pes peşe içlerinde şeytan….allahım bir inişleri var “eski aşiyan hali sahaya doğru” elimi kaldirdim nereye gidiyon selam verdi kornayla dit dit……içler acısı.