​Bir dünya engelliler günü daha geride kaldı.

Her yıl 3 Aralık’ta hatırlanan engellilerimiz için sonrasında çok bir şey değişmez.

Zor yaşam mücadelesi kaldığı yerden aynen devam eder.

Önceki gün, sosyal medyada dolaşırken TRT Spor’da yayınlanmış bir video dikkatimizi çekti.

O video, Bursa’yı ve hayatını bir engele bağımlı olarak sürdürmek zorunda kalan milyonlarca yurttaşlarımızı da yakından ilgilendiriyor.

Bedensel Engelliler Spor Federasyonu’na bağlı Ampute Milli Futbol Takımı’nın kaptanı Bursalı bir hemşehrimiz.

Ali Budak, Bursa’nın Harmancık ilçesinin Kocapınar Mahallesi’nde dünyaya gelmiş.

Memur olan babası yüzünden küçük yaşta Türkiye’nin dört bir yanını dolaşmış.

Vatani göreve sıra geldiğinde hepimiz gibi o da gururla Peygamber Ocağı’na koşmuş.

Nöbet yeri Şırnak’ın Çakırsöğüt Taburu olmuş.

Fakat, vatani görev sırasında bölücü örgüt mensuplarının döşediği mayına basıp, bir ayağını kaybetmiş.

Ali Budak’ın öyküsünü izlerken, onun yaşam mücadelesinin, umutsuzluğa kapılan, karamsarlığa bürünen tüm engellilerimize de örnek olması gerektiğini düşündük.

GATA ve devamındaki tedavi süreçlerinde komutanı tarafından ampute futbolla tanıştırılan hemşehrimiz, kısa sürede Milli Takım’da başarı göstermiş, kaptanlığa kadar yükselmiş.

Hatta, geçtiğimiz Eylül ayında Polonya’da düzenlenen Avrupa Şampiyonası’nda şampiyon olarak tarihi bir başarıya imza atmışlar.

Bursalı hemşerimiz Ali Budak’ın kaptan olarak çıktığı maçlarda Ampute Futbol Milli Takımımız rakiplerini grup aşamasında İrlanda‘yı 5-0 ve İtalya‘yı 9-1, yarı finalde İspanya‘yı 3-0, finalde ise ev sahibi Polonya‘yı 2-1 mağlup etmişler.

Yani, yenilgisiz şampiyon olmuşlar.

Yeşil sahalarda, koltuk değneğiyle verdikleri mücadelede Türk’ün gücünü Avrupa’ya bir kez daha hissettirmişler.

Ne kadar övünülse azdır.

Kocapınarlılar ve Harmancıklılar için başka bir övünç kaynağı da, Bursaspor’dan Fenerbahçe’ye transfer olan milli futbolcu Ozan Tufan ile Ampute Milli Futbol Takımı Kaptanı Ali Budak’ın aynı köyden olması.

Milli takımlarımıza küçük bir dağ köyünden iki isim gönderilmiş.

Hep can sıkıcı gelişmelerden bahsedecek değiliz ya…

Bazen böyle, hepimizi gururlandıran güzel gelişmeleri de paylaşalım istedik.

Teşekkürler Ali Kaptan, azmine, inancına, başarına…

 

350 şanslı öğrenci

 

Zor şartlarda eğitim görenler için bursun, yani küçük maddi katkının ne anlama geldiğini ancak bu durumu yaşayanlar bilir.

Aza da olsa, her ay düzenli olarak cebe konulan, banka hesabına yatırılan harçlık, üniversite öğrencileri için büyük bir umuttur.

Bursa’nın öne çıkan STK’larından olan Dağ-Der işte o umudu bu yıl da yeşertiyor.

Önceki akşam, Dağ-Der Genel Başkanı Prof. Dr. Ali Kaya ile konuşurken, bu yıl derneğe başvuruda bulunan tüm öğrencilere burs verileceğini öğrendik.

Yöre çocukları içi sevindirici ve teşvik edici bir gelişme.

Prof. Kaya, 350 öğrencinin tümüne önümüzdeki hafta burslarının gönderileceğini söyledi.

Dağ’ın zor coğrafyasındaki çocukların okumaktan başka çaresinin olmadığını iyi biliyoruz.

Dağ-Der’in buna öncülük etmesini de önemsiyoruz.