Şunu biliyoruz ki, Türkiye koronavirüsle mücadeleyi başarılı yürüten ülkelerin başında geliyor.

Vaka ve ölüm sayılarının beklenenin üzerinde arttığı anlarda bile toplumu paniğe sürüklemeden, süreci doğru yönetti.

Muhalefet zaman zaman Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya yükleniyor.

Vay efendim, ‘gerçek vaka sayıları gizleniyor, aslında vakalar ve ölümler açıklananın kat kat üstünde’ diyerek.

Devlet bazen halk ve ülke bekası yararına bilgileri açıklamayabilir, gizler, tümünü aktarmaz, yurttaşına gerektiği kadar bilgi verir. Bu bütün demokratik ülkelerde de böyledir.

Her şeyin şeffaf olması elbette iyi de, bunun sonunda toplumu paniğe sürükleyecek, ülkenin geleceğini riske atacak bir durum söz konusu ise saklananı açıklamanın kime, ne faydası olacaktır?

Vaka sayılarının yeniden düşüşe geçtiği bugünlerde ölüm oranlarının yüksekliği elbette hepimizi üzüyor.

Kentimizde de vakaların büyük oranda düşmesi hepimizi yeniden umutlandırdı.

Bunda Bursalı hemşerilerimizin kurallara uymasının büyük rolü var.

Örneğin; ikinci pik döneminin başında Bursa’da 5 bini aşan vaka sayılarının bugünlerde 500’ün altına kadar inmesi buna en güzel örnek.

Yani, vakalar neredeyse onda bire düşmüş. Biraz daha gayret edersek niye sıfırlanmasın?

Buna rağmen toplumun bir kesiminde alınan tedbirlere ve açıklanan bilgilere karşı halen şüpheli bir yaklaşım var.

Mesela, Çin aşısının niçin geciktiği, başka ülkelerde aşılama başlarken Türkiye’de bunun niye halen yapılmadığı da çok sorgulandı. Hatta Alman ve ABD aşılarının niçin sipariş edilmediği de eleştiriliyor.

En son Çin aşısının aracı bir firma üzerinden Türkiye’ye ithal edildiği bilgisi yayıldı. Bütün bunları Sağlık Bakanlığı tek tek yalanladı. Alımları doğrudan Devlet Malzeme Ofisi’nin yaptığı açıklandı.

Başlıkta da vurguladık. Artık Çin aşısı Türkiye’de.

Bakalım kamuoyunda paniğe sebebiyet vermek isteyenler bu kez hangi bahaneyi üretecekler?

Bir ara, devlete olan güveni daha da sarsmak için, ‘El altından AK Partililer aşılanıyor’ yalanını yaydılar.

AK Partili çokça tanıdık ve dostumuz var. Kimseden böyle bir bilgi duymadık.

Artık aşılar elimizin altında.

3 milyon adetlik ilk partisi Ankara’da Halk Sağlık Genel Müdürlüğü depolarına indirilen ve 14 günlük test çalışmasına geçilen aşıları yeni yılın ikinci haftasından itibaren olmaya başlayacağız.

Tabii ki, öncelik sağlık çalışanlarının, yaşlılar ve kronik hastalığı bulunanların olacak.

Sonrasında ise dileyen bu aşıyı yaptırabilecek.

Bizimse devlete güvenmekten başka çaremiz yok. Dünyayı sarsan illetten kurtulabilmek için hepimizin uzmanların önerileri doğrultusunda hareket mecburiyetimiz var.

Kurala uyunca zaten büyük ölçüde vakalar düşüyor. Tamamen bu virüsten kurtulmanın yolu toplu aşılamadan geçiyor.

Ona da sayılı günler kaldı. Ama biz bu arada tedbiri elden bırakmadan maske, mesafe ve hijyene uymaya devam etmeliyiz.

 

Hastanelerin yükünü yeniden artırmayalım

 

Müjdeyi ilk Sağlık Bakanı Fahrettin Koca duyurmuştu. Kentimiz bir ara ülkede vaka sayısının en çok arttığı illerin başında geliyordu. Sonrasında ise Bakan Koca’nın açıklamalarıyla vaka düşüş oranı en hızlı illerin başında gelmeye başladık.

Bütün bunları biz başardık.

Vaka sayılarının artmasına da azalmasına da toplum olarak biz sebebiyet verdik.

Oysa, kurala uyunca kendimizi, sevdiklerimizi ve hiç tanımadığımız insanların hayatlarını da kurtarmış olduk.

Bursa’da artık kamu hastanelerinin ve özel sağlık kuruluşlarımızın yükü azaldı.

Sağlık çalışanlarımız büyük ölçüde rahatladı. Bugünlerde kaybettiğimiz doktor ve sağlıkçılarımıza üzülüyoruz. Hepsi bu illetle kahramanca savaştı. Ruhları şad olsun.

Rakamları duydukça umutlarımız artıyor. Her geçen gün sayı daha da aşağıya iniyor.

Bursa’da salgının yükünü en fazla taşıyan sağlık kuruluşlarımızdan Şehir Hastanesi, Çekirge Devlet Hastanesi ve Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden gelen rakamlar umutlarımızı yeniden artırdı.

Bu arada Sağlık Bakanlığı’nın Bursa’ya tam donanımlı 18 yeni ambulans göndermesi de sevindirici.

İhtiyaç olmasın ama bu zor süreçte bakanlık illerin ambulans ihtiyaçlarını da göz ardı etmemiş.

 

Koronavirüssüz bir 2021 olsun

 

2020’yi ülke ve dünya olarak zor geçirdik.

Herkes artık bu kabusun bitmesini istiyor. Koca bir yıl virüsle mücadele ile geçti. Bütün planlar altüst oldu. Esnaf, sanayici, işçi, çifti, mağdur durumda.

Mağduriyeti aza indirme adına alınan tedbirler, yurttaşımıza verilen destekler sürüyor.

Fakat, virüs henüz dünyayı terk etmiş değil. Binlerce insanımızı virüse kurban verdik. İş yerlerimizi kapandı, çalışanlar mağdur oldu.

2021’in bütün insanlık için bu illeten kurtulduğumuz bir yıl olması dileğiyle okurlarımızın yeni yılını kutluyoruz.

Yepyeni umutlarla 2021 hepimize, sağlık, mutluluk ve şans getirsin.