Bursa’da yıkılan ve yeniden projelendirilen Atatürk Spor Salonu inşaatının yapım ihalesi dün Büyükşehir Belediyesi Encümeni’nin İhale Komisyonu’nca gerçekleşti.

Yüklenici firmaların tekliflerini incelemeye alan Büyükşehir Belediyesi İhale Komisyonu uygun olanı belirleme çalışmalarını sürdürüyor.

Taşlar Yapı ve Öztimurlar’ın teklif verdiği ihale sonuçlarının Komisyon incelemesi ve Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın onayının ardından kesinleşmesi bekleniyor.

2020 yılında yıkılan ve yeniden projelendirilmesi için uluslararası yarışmaya çıkılan Atatürk Spor Salonu’nda birinciliği kazanan eserde seyirci kapasitesi 500 olduğu için bunun 3 bin kişiye çıkarılması projeyi sarkıtmıştı. Gençlik ve Spor Bakanlığı ödeneği ve desteğinin de gecikmesiyle projenin ihalesi bugüne kadar uzadı.

Yılbaşı öncesi, sene çıkmadan ihale bekleniyordu ancak kısmet 29 Ocak’taymış. Dünkü ihaleyle artık Atatürk Spor Salonu’nun yapımı önünde de bir engel kalmamış oldu.

Bursa’da kimi çevrelerin sözde Atatürk ismini silmek için salonun yıkıldığı ve yenisinin yapılmayacağı yönündeki tezviratları üzerine, AK Partili Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş da o tabelayı bizzat kendisinin çakacağını belirterek ithamlara böyle yanıt vermişti.

Bursa’da TOFAŞ gibi Türkiye basketbol ligi şampiyonlukları getirmiş onlarca takıma ev sahipliği yapan, salon sporlarının kente sevdirilmesinde önemli rolü olan Atatürk Spor Salonu’nun kısa sürede tamamlanarak hizmete sunulmasını diliyoruz.

Bursa spor tarihinde silinmez izleri bulunan Atatürk Spor Salonu yeni modern mimarisi ve kullanışlı üniteleriyle on binlerce gencimizin salon sporlarıyla buluşmasına ev sahipliği yapmayı sürdürecek.

Umarız, itiraz süreçleri falan olmadan ihaleyi kazanacak firmaya hemen yer teslimi yapılıp, işe koyulunur.

Kulağımıza gelen duyumlar; ihalede en uygun teklifin Bursalı firmadan geldiği yönünde.

Şimdiden şehrimize hayırlı olmasına diliyoruz.

 

Bulun bu vandalları

İstanbul’daki Gezi kalkışmasında sözde çevre duyarlılığından yola çıkılarak kamuya ait mallara nasıl zarar verildiğini televizyonların canlı yayınlarından ibretle izlemiştik.

İstanbul’daki vandallar, sözde Gezi Parkı’ndaki ağaçların sökülmesini bahane ederek kamunun belediye otobüslerinden polis araçlarına, binalarından sokak kaldırımlarına, aydınlatma direklerine, dükkanlara kadar ne varsa yakıp yıkmışlardı.

Benzer bir olayla Bursa karşı karşıya. Fakat burada bir fark var. O da adi bir hırsızlık.

Kentin en işlek caddesi üzerindeki raylı sistem üstgeçitlerinin asansörlerine ait elektrik malzemeleri çalınıyor. Kırıp dökülen asansör kabinleri, tahrip edilen elektrik sistemleri, çalınan kablolar ve kullanılamaz hale getirilen üst geçitler.

Bursa’da alışık olmadığımız bu görüntülere sebep olanlar en kısa zamanda yakalanıp, adalete teslim edilmeli. Kamunun malına zarar veren vandallar, ibreti alem için yakalandıktan sonra Bursa kamuoyuna teşhir edilmeli.

İl Emniyet ve İl Jandarma ekipleri bu işin üstüne düşmeli. Kent merkezindeki bu adi hırsızlık vakalarına karşı tedbirlerini artırmalı.

 

Türkoğlu’ndan rakiplerine TV’de tartışma teklifi geldi

Siyasette rakiplerin nezaket kurallarını aşmadan birbirleriyle siyaseten karşı karşıya gelmeleri son derece doğladır. Bunlar, siyasetin doğasında olan şeyler.

Bursa’da seçim her ne kadar AK Parti ve CHP adayları arasında geçecek görünse de, muhalefetin diğer adaylarının da sessiz kalmadıklarını görüyoruz.

Sendikacılık döneminden aktif eylem ve çıkışlarıyla bilinen İYİ Parti Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Selçuk Türkoğlu dün sosyal medya hesaplarından rakiplerine yeni bir çağrı yaptı.

‘Hodri meydan’ diyen Türkoğlu, rakipleri AK Parti Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Alinur Aktaş ve CHP Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey ile istedikleri platformda, belirleyecekleri gazetecinin moderatörlüğünde tartışma teklif etti.

İYİ Parti adayı Türkoğlu, bu yayının aynı anda tüm kanallardan da ortak verilebileceğini önerdi.

Böyle bir tartışmayı en son seçim önü Erdem Saker, Erdoğan Bilenser ve İsmail Tatlıoğlu’nun yarışında hatırlıyoruz.

Bursa’da adaylar, Amerikanvari TV programı tartışmalarıyla kamuoyu önüne yeniden çıkarlar mı bilmiyoruz.

Niye olmasın?