Yeni yıla artık az bir zaman kaldı.

Siyasi partilerdeki kongre hareketliliği süredursun, bir yandan da kentimizdeki STK’larda da kıpırdanma var.

Sivil toplum örgütleri, akademik meslek odaları, esnaf odalarında kongre hazılıkları yapılıyor.

Önceki gün Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Bursa’nın ve Türkiye’nin öne çıkmış STK’larından biri olan Balkan Göçmenleri ve Mülteci Dernekleri Federasyonu ve BAL-GÖÇ Başkanı Prof. Dr. Yüksel Özkan ile karşılaştık.

Prof. Özkan, Türkiye’nin sayılı ortepedist ve cerrahlarından.

Hem hastanedeki akademik görevini sürdürüyor hem de BAL-GÖÇ’ü devletin kendilerine yüklediği misyona uygun bir şeklide yönetmeye ve gündemde tutmaya çalışıyor.

BAL-GÖÇ, Balkan coğrafyasından zorunlu veya kendi isteğiyle göç etmiş soydaşların Türkiye’deki en büyük çatı örgütü.

Bu örgütün önemi daha çok Bulgaristan seçimlerinde ortaya çıkıyor.

Dernek her platformda temsil ettiği büyük kitlenin haklarını savunurken aynı zamanda Bulgaristan hükümetine de seçimlerde yardımcı oluyor.

Türkiye’de açılan Bulgarisan seçim sandıklarının kooordinasyonunda bu ülkenin diplomatik misyonu ile Yüksek Seçim Kurulu’na da yardımcı oluyor.

Yüksel Hoca’ya önce BAL-GÖÇ kongresinin ne zaman olduğunu sorduk.

“Önümüzdeki aralık ya da en son ocak ayı içinde kongremizi yapmak durumundayız” dedi.

Peşinden lafı dolandırmdan, “Peki yeniden aday mısınız” dedik.

Prof. Özkan; “Arkadaşlarla devam etmeyi düşünüyoruz. Çünkü yarım kalan projelerimiz, bitirmemiz gereken işler var” dedi.

Yüksel Hoca ve ekibini yakından tanıyoruz. Kendileriyle zaman zaman Bulgaristan ziyaretlerimiz de oldu.

Gerçekten hem Türkiye’de hem de doğdukları torkalarda saygınlık görüyorlar.

Üyelerinin sorunlarının çözümü konusunda Bulgarsitan devlet yetkilileriyle de samimi diyalogları var.

Göreve yeniden devam kararı almışlar.

Sanırız bu 3. dönem.

BAL-GÖÇ üyeleri yapılan çalışmaları yok saymayacaktır.

Dereneğe Nilüfer’de kazandırlan yeni lokal, kentin batısındaki üyeleri için yeni bir buluşma mekânı olacak.

Prof. Özkan varken başka bir aday çıkacağını da sanmıyoruz.

Göçmen camiasına kongreleri şimdiden hayırlı olsun.

 

Bursa’nın kurtuluşu

 

Kentleri yurt yapmanın kolay bir iş olmadığını bizlere geride kalan savaşlar, kayıplar net biçimde gösteriyor.

Farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış, en son Osmanlı ve Türk yurduna dönüşen kadim şehrimiz Bursa’nın hem fetih hem de düşman işgalinden kurtuluş yıldönümleri her yıl törenlerle kutlanıyor.

Törenlere hemşerilerimiz yeterli ilgiyi göstermiyor.

İlgisizlik, bizlere bu güzel toprakları emanet eden atalarımızın kemiklerini sızlatıyor.

Her yıl yapılan törneleri öyle kalabalıklarla doldurmalıyz ki, o günlerde Bursa’da yer yerinden oynamalı.

Hem atalarımız minnetle yad etmeli hem de gelecek nesiller bu şehrin bağımsız Türk yurdunun bir parçası olmasının kolay sağlanmadığı anlatılmalı.

Belediyemiz ve valilik törenleri planlıyor ama, tek eksik olan ilgisizlik.

Bugün sabah Bursa’nın düşman işgalinden kurtuluşunun 95. yılında Tophane Meydanı’ndan başlayacak yürüyüşe hep birlikte destek verelim.

Caddelerimiz dolup taşsın.

Güzel Bursamızı Yunan işgalinden kurtarılışını hep birlikte coşkuyla kutlayalım.

Kutlarken, Bursa’nın esaretini canları pahasına ortadan kaldıran ecdadımızı da minnetle yad edelim.

Onlar şehadetleri pahasına bizlere özgür, bağımsız bir kent bıraktılar.

Ruhları şad olsun.