Bulgar Komünist rejiminin Türk azınlığı zorla topraklarından sürgün ettiği, kalanlara baskıyı artırdığı, asimilasyon faaliyetlerini hızlandırdığı dönemde ortaya çıktı.

Merhum Mümin Gençoğlu ve arkadaşları tarafından Bursa’da kurulan ve dönemin hükümetince de desteklenen Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği BAL-GÖÇ şimdi 35. yaşına girdi.

Bugün için ülkemizdeki Balkanların en büyük sivil toplum örgütlerinden biri haline gelen BAL-GÖÇ’ün 35 yıldır verdiği mücadelede çok kazanımlar elde edildi.

Eksikler yok mu?

Var elbette.

Ama artık ne Bulgaristan eski Bulgaristan ne de Türkiye o eski Türkiye.

Bulgaristan’da komünist rejim sonrası işbaşına gelen yönetimlerin asimilasyon ve zorunlu göç için Türk azınlıktan özür dilediği anlara şahitlik edildi.

Zor bir dönemden geçti BAL-GÖÇ ve mensupları.

Üyelerinin hak ihlallerini dünyaya ve Avrupa’ya duyurmada çokça mücadele verildi.

Bulgaristan’ın Türk azınlığa uyguladığı baskı, sindirme, yıldırma, sürgüne gönderme, dil, din ve mülklerinden mahrum etme gibi politikaları AGİT’e kadar taşındı.

Türkleri yerinden yurdundan eden Komünist artığı Todor Jivkov da toprak oldu.

Fakat, geride büyük acılar, Belene kamplarında maruz kalınan zulümler kaldı.

Kendi vatandaşı Türk azınlığa o vakit ağır acılar yaşatan Bulgaristan bugün Avrupa Birliği üyesi.

Türkiye ile iyi ilişkilere sahip.

O acılar keşke yaşanmasaydı.

İki komşu ülke birbirine muhtaç.

Bulgaristan, topraklarından sürdüğü Türk azınlık sonrası bir daha toparlanamadı. Arazileri ekilip biçilemez hale geldi. Sanayisi çöktü.

Bugün AB desteği olmasa belki de Türkiye’nin külüne muhtaç duruma düşecek.

BAL-GÖÇ işte bu duygularla dün sosyal medya hesabından, “İlk günkü aşkla, birlik ve beraberlik içinde daha nice yıllara. BAL-GÖÇ 35 yaşında” paylaşımında bulundu.

Dernek, paylaşımın devamında da şunları ekledi:
“Başta kurucu başkanımız Mümin Gençoğlu başta olmak üzere derneğimizin kuruluşundan bugüne kadar emek vermiş ve bu yolda her türlü fedakârlığa katlanmış olan tüm yönetici ve üyelerimize saygılarımızı sunar, aramızdan ayrılanlara Allah’tan rahmet dileriz.”

Hiçbir hak kolay alınmıyor.

Bedeller ödeniyor.

Bulgaristan’da Türklük ve Müslümanlık için bedel ödeyen, şehit olan soydaşlarımızı bu vesileyle bir kez daha rahmet ve minnetlen anıyoruz.

BAL-GÖÇ yöneticilerini de o tarihten bu yana çizgisini bozmadan mücadele yürüttüğü için kutluyoruz.

Aktaş’ın 2020’deki 3 önceliği

Bursa’nın acil çözüm bekleyen üç önemli ulaşım projesi var.

Bunlarda yıl içinde ilerleme bekleniyor.

Nitekim, dün sabah namazını Kükürtlü’de Süleyman Çelebi Camisi’nde kılan ve sonrasında bereket sofrasında vatandaşla buluşan Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın öncelikleri arasında da yarım kalmış ulaşım projeleri var.

Başkan, AK Parti Osmangazi ilçe Başkanı Ufuk Cömez’in de katıldığı buluşmada önemli açıklamalar yapmış.

Yarım kalan T-2 hattının yeniden ihalesi, Bursaray’ın Şehir Hastanesi’ne uzatılması ve Acemler kavşağının eksik kollarının tamamlanması.

Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş 2020 içinde bu üç ulaşım projesinde ilerleme sağlanacağını müjdelemiş.

Bir de Şehir Hastanesi’ne 6,5 kilometrelik kestirme bir yol açtıklarını, bununda yarısını bitirdiklerini duyurmuş.

Geçenlerde Bursa Kent Konseyi’nde yapılan konuşmalarda da Bursa’nın iki önemli sorunundan birinin Şehir Hastanesi’ne ulaşım olduğu vurgulanmıştı.

Demek ki, Başkan Aktaş sorunu çözmek için Bursa-Ankara arasında mekik dokuyor.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile temaslar sürüyor. Zaten bu hat için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da bakana özel talimatı var.

2020’de umarız mesafe kaydedilir.