Dünyanın başa çıkmak için olağanüstü çaba gösterdiği koronavirüs salgını her yerde bütün dengeleri altüst etti.
Artık dünyanın ve Türkiye’nin tek gündemi salgınla mücadele ve bundan etkilenecek kesimlerin zararını minimize edebilmek.
Geçen yıl 31 Mart’ta Türkiye’de yerel seçimler vardı.
O seçimlerin üstünden bir yıl geçti.
İş başındaki belediye başkanları görevdeki birinci yıllarını koronavirüs salgını nedeniyle kutlayamadılar bile.
Belediye başkanlarımızın birinci yıldönümlerine ilişkin değerlendirme toplantıları yapamayacakları anlaşılıyor.
Çünkü; gündemde sadece koronavirüs salgını var.
Yerel yönetimler de bunu atlatabilmek için devlete olağanüstü destek veriyor.
Aynı şekilde hükümet de belediyelerin İller Bankası’ndaki vergi paylarından borçlara karşılık yapılan kesintilerini üç ay erteledi.
Bir bakıma belediyeleri bu konuda rahatlattı.
Krizden ne kadar sürede çıkılır, bunu şimdiden kestirmek güç.
Belediyelerimizin bir yıllık icraat değerlendirmeleri bunun sonucuna göre şekillenebilir.
31 Mart’tan sonra meydana gelen sınır ötesi askeri harekatlar ve ekonomik sıkıntı nedeniyle belediyelerin aslında geçen bir yıllık süreçte icraat torbalarında çok da bir şeyleri olduğunu sanmıyoruz.
Bu bir yılda rutin belediyecilik hizmetlerini yürütebilmek bile artık büyük başarı sayılır hale geldi.
Çünkü; belediye başkanların zaten bir kısmı koltukları yüklü borçla devraldılar.
Bunlarla mücadele ederken yeni projeler ve işler üretmeye zamanları olmadı.
Umarız salgın kısa sürede en az hasarla atlatılır.
Korkmaz belediyeyi 1 yılda rahatlatmış
Önceki gün Büyükorhan’ın AK Partili Belediye Başkanı Ahmet Korkmaz ile görüştük.
Korkmaz ile bir dönem DAĞ-DER yönetiminde birlikte görev yaptık.
Yakın tanıdığımız için biliyoruz.
Mücadeleci yapıya, güçlü hitabete ve etkileyici bir siyasi kimliğe sahip.
31 Mart’ta Bursa’nın en borçlu belediyelerinden birini devraldı.
Ama geçen bir yılda belediyeyi kendi ayakları üzerinde durabilir noktaya taşıdıklarını söylüyor.
Belli ki, 11 ayda 15 kez Ankara ziyareti sonuçlarını göstermiş.
Cumhurbaşkanlığı, İçişleri Bakanlığı ve diğer bakanlıklar ve Büyükşehir Belediyesi ile temaslardan ilçe adına olumlu dönüşler sağlanmış.
Belediye taşınır ve taşınmazları üzerindeki 800 dolayındaki haciz ortadan kaldırılmış.
Belediyeye ait güneş enerji santrali satılarak ilçe esnafına olan borçların büyük bölümü ödenmiş.
Ahmet Başkan, “Kamu borçlarımız duruyor ama belediyeyi mali ve kurumsal disiplin anlamında toparladık. Kira gelirlerimizi sıkı takiple 3 bin liradan 70-80 bin liraya kadar çıkardık. Personel borçlarımızı kapattık. Belediyemize iki yeni araç kazandırdık. Üçüncüsü de yolda. Sıra artık yeni projeler yapmaya geldi” diyor.
Ahmet Başkan’ı kutluyoruz.
Dağ’ın saklı yüzü Büyükorhan’ı yeni dönemde hak ettiği projelere kavuşturacağına inanıyoruz.
Bursa’nın rakamları ümit verici
Dün köşemizden, rakamların il il açıklanması gerektiğini, bunu Türk Tabipler Birliği’nin paylaşmaya başladığını aktarmıştık.
Yazımız İstanbul’da baskıya girdiği saatlerde ekranlara çıkan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca Türkiye’nin il il vaka tablosunu da ilk kez paylaşmaya başladı.
Tesadüf oldu.
Bursa rakamlarının hep iyi olduğu duyurulmuştu.
Açıklanan rakamlarda da bunun ümit verici olduğunu görmek sevindirici. Ancak yine de tedbiri elden bırakmamalıyız. Uzmanların ve devlet büyüklerinin çağrısını yabana atmadan, sevdiklerimizi koruma adına evlerimizde kalmalıyız.
Temennimiz ülkemizi de etkisi altına alan bu salgından en az kayıpla kurtulmamız.
Bursalıların buna daha çok dikkat ettiklerini görüyoruz.
İbrahim’den kampanyaya anlamlı bağış
Onu artık AK Parti Bursa kadroları ve hemen hemen tüm kent yöneticileri tanıyor.
İbrahim özel durumun nedeniyle Orhaneli’nin de sosyal medya fenomeni oldu.
AK Parti Orhaneli İlçe eski Başkanı Cemil Demir’in oğlu İbrahim Demir, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın koronavirüsle mücadele için duyurduğu, ‘Biz Bize Yeteriz’ kampanyasına 5 bin lira ile katıldı.
İlçedeki Halkbank Şubesi’ne giderek kendisi ve askerdeki ağabeyi adına 5 bin lira yatıran İbrahim bu davranışıyla takdir topladı.