Yerli üretimin değerini böylesi haberler geldikçe daha iyi anlıyoruz. Ülkemiz artık her türlü toplu taşıma aracını üretebilir hale geldi. Sadece toplu taşıma değil, otomotivde de dünyanın sayılı merkezlerinden biriyiz.

Dolayısıyla, bu sektörden gelen her yeni ihracat haberi bizi mutlu ediyor.

Sütunlarımızdan zaman zaman Ankara merkezli raylı sistem ve toplu taşıma araçları üreten Bozankaya şirketinin kazandığı ihaleleri paylaşıyoruz.

Sırbistan’a 25 tramvay satacak olan şirket, imalatları tamamlanan 3 tramvayı Belgrad Belediyesi yetkililerine teslim etmiş.

Bundan daha güzel haber olur mu?

Bozankaya bunu diğer Avrupa şehirlerine de yapıyor. Hem raylı sistem araçları hem lastik tekerlekli toplu taşıma araçları satıyor. Şehrimizdeki firmalardan yurtdışındaki belediyelerin toplu taşıma araçları alım ihalelerini kazandıklarını da biliyoruz.

Bunların sayıları her geçen gün artıyor. Belgrad caddelerinde Türk markası tramvayların dolaşıyor olması ülkemiz için de büyük bir moral demek. Geçmişte bu tür araçları biz bu ülkelerden satın alıyorduk.

Ülkemizin geldiği bu aşamada, artık yüksek teknoloji gerektiren her türlü araç gereci imal edebiliyoruz.

Geçtiğimiz günlerde Endonezya ile imzalanan Kaan savaş uçağı satış sözleşmesiyle de bir Türk vatandaşı olarak gururlandık. İnsansız hava aracı pazarında dünyada yüzde 65’lik bir paya ulaştık. Henüz, kendimizin dahi kullanmaya başlamadığı Kaan’ların dost ve kardeş ülke Endonezya tarafından tercih edilmesi Türkiye’nin bu alanda ulaştığı yüksek teknoloji gücünün bir göstergesi değil midir?

Daha çok yerli üretim, daha çok yüksek teknoloji ve daha fazla ihracat ile döviz girdisi için tüm firmalarımızı kutluyoruz.

Onların yurt dışına yapacağı her bir gramlık teknolojik ürün ihracatının bu ülkeye çok şey katacağının farkındayız.

 

Dolandırıcılık level atlamış

Dün ismi bizde saklı bir okurumuz aradı. Kent merkezindeki bir caddede dolaşırken, önünü üniversite öğrencileri kesiyor. Zavallılar, kullanıldıklarının belki onlar da farkında değiller. Bir iş merkezinde vücut epilasyonu için kampanya olduğunu belirterek, kendisini ofise davet ediyorlar. İkna edilen okur da seçtiği bir hizmet için önüne konulan sözleşmeye imza atıyor.

Artık, o hizmeti alsa da almasa da borçlandırılmış oluyor. Arayan okurumuz, hizmeti almaktan vazgeçtiğini bildirse de, avukatları aracığıyla sözleşme bedelinin üçte birini ödemekle yükümlü olduğu hatırlatılıyor.

Oysa, sözleşmelerde alınan mal ve hizmetlerin belirli süre içinde cayma hakkı bulunmuyor mu?

Demek ki, o süre geçmiş.

Sonrasında okurumuz o bedeli ödüyor, fakat duyarlılık göstererek caddelerde öğrenci olduklarını belirtip, duygu sömürüsü yapanlara asla kanmamalarını ve önlerine konan sözleşmeleri asla imzalamamalarını tavsiye ediyor. Aynı firmanın Bursa’da çok sayıda hemşehrimizi mağdur ettiği ve hepsinin bu durumdan şikâyetçi oldukları da görülüyor.

Ülkede dolandırıcılık o kadar arttı ki, çıkarılan yasalar, düzenlemeler de buna yetersiz kalabiliyor.

Çok dikkatli olmakta fayda var. Dijital çağla birlikte artık cep telefonlarından bile dolandırılmak kolaylaştı. Banka hesaplarını boşaltmak, dijital alışveriş yaparken şifreleri kırmak, cep mesajlarlarıyla kendilerini savcı, hakim polis, jandarma gibi tanıtarak para aktarmalarını istemek çok sıradanlaştı.

Dolandırıcıların yapay zeka ile orijinal sesmiş gibi kent yöneticilerinin isimlerini kullanarak yardım istemeleri de son dönem arttı. Bu konuda sık sık kent yöneticilerimizden de uyarılar yapılıyor.

Hasılı, uyanık olmak gerekiyor.

Okurumuz gibi, üniversite öğrencilerine destek olsun diye hissi davranıp, dolandırılmayın.

Yoksa, sizi de imzalattıkları bağlayıcı sözleşmelerle mağdur edebilirler.

 

Böyle dayanışma görülmedi

Kentimizde meydana gelen Kestel, Gürsu, Orhaneli ve Harmancık yangınları bir kez daha gösterdi ki, Türk milleti darda olan vatandaşlarımızın, şehirlerimizin adeta imdadına koşuyor. Bölge ayrımı gözetmeksizin Türkiye’nin en ücra noktasından koşarak yardıma geliyorlar.

4 gündür devam eden ve dün akşam saatlerinde kontrol altına alındığı haberi gelen Harmancık’a adeta yardımlar sel olup, aktı. Kara destek araçları öyle fazlaydı ki, söndürme bölgelerinde trafik aksadı.

Keles ilçemizin Basak Mahallesi’nden sulama tankeriyle Harmancık’a koşan ve lastiği parçalanmış halde jant üstünde söndürme faaliyetine katılan Ramazan Doğru hepimizin gözünü yaşarttı. Ülke gündeminde hep o görüntü konuşuldu.

Büyükşehir Belediyemiz o hemşehrimizi bulup, tankerinin lastiğini ve jantını yeniledi. Başkan Mustafa Bozbey de arayıp kendisini kutladı.

Sivil, kamu, özel sektör fark etmeden Harmancık için seferberlik vardı.

Büyükşehir Belediyesi şirketleri BURKENT, Kültür AŞ, Tarım ve Peyzaz AŞ, BESAŞ, BURFAŞ, BURULAŞ, Jeotermal AŞ de Harmancık’ta adeta lojistik üs kurdu.

Keza BUSKİ ve İtfaiye Daire Başkanlığı da tüm gücüyle yangına müdahale etti.

Elbette Orman teşkilatının ve köylülerimizin, gençlerimizin, muhtarlarımızın, bölgenin en büyük STK’sı DAĞDER’in çabalarını da es geçmemek gerekiyor.

Felaketin üstesinden büyük bir dayanışma ile gelindi.

Benim de memleketim olan Harmancık için emek veren herkesi, her kurumu kutluyoruz.