İhsan Aydın
İhsan Aydın

Bir yazım hatası ile camia karışmış

Köşe Yazısını Dinle

Bulgaristan Türklerinin yaşadıkları dramı, maruz kaldıkları baskı ve zulmü bu sütunlardan sık sık aktarıyoruz.

Gerçekten, 80’lerde komünist Bulgar rejiminin başlattığı soykırımı iliklerine kadar hissetmiş, yaşamış soydaşlarımızın çektiği acı, ızdırap hiç bir satırla izah edilemez.

Türklük uğruna bedel ödemiş ve sembol olmuş çokça isim var. Merhum Nuri Turgut Adalı o isimlerden biri.

Önceki hafta Adalı’nın ölüm yıldönümünde BALGÖÇ Genel Merkezi’nin sosyal medya hesaplarından bir anma mesajı yayınlanıyor.

Mesajda, BALGÖÇ’ün asla paylaşmaması gereken bir satır var ki, soydaşlar için Bulgaristan Türkü yazılacakken, sehven, otomatik klavye düzeltmesiyle, ‘Bulgar Türkü’ diye bahsediliyor. Yazıyı yazan ve paylaşan yöneticinin gözünden de bu vahip hata kaçıyor. Sonrasında fark edilip hemen düzeltiliyor ama, ortalık da karışıyor.

Hatayı fark edenler BALGÖÇ Genel Başkanı Prof. Dr. Emin Balkan ve ekibine yüklenmişler. Bu olayın üstüne giden kesimler, camianın bilinen tanınan isimleri. Kongrede mevcut yönetimin rakipleri. Onlar da bunun bir yazım hatası olduğunu ve fark edilir edilmez paylaşımdan kaldırıldığının farkındalar. Fakat ekran görüntüsü alıp, kendi sosyal medya hesaplarından yönetime dönük eleştirilerini sürdürmeye başlamışlar.

Keşke o vahim hata yapılmasaydı ve bu kadar büyütülmeseydi.

Emin Hoca bu duruma çok üzülmüş. Bir art niyet ve kasıt olmadığını vurgulamış. Çok hassas oldukları bir konudan kendileri de aynı hataya düşmüşler.

Ancak bunun camiayı karıştıracak boyuta kadar vardırılmaması gerekiyor. Eğer, kasıtla yapılmış olsa buna zaten herkes gerekli yanıtı verirdi.

Nitekim, BALGÖÇ açıklamasında da otomatik klavye düzeltme hatası olduğu vurgulanıyor ve camiadan özür dileniyor.

Bulgaristan Türklerine kimsenin Bulgar Türkü deme hakkı yok. Bunu zaman zaman o camianın içinden çıkmış ve diğer kesimlerin de fark etmeden kullandıklarını biliyoruz.

Olayın büyütülüp, camiayı yıpratıcı boyutlara kadar taşınmasını da doğru bulmuyoruz. Balkan Göçmenleri Türk toplumun sağlam birer mayasıdır.  Bizim de sehven yapıldığına inandığımız bir hata yüzünden camiaya zarar verilmesi kimse fayda sağlamaz.

Günlük makaleler kaleme aldığımız için zaman zaman bizim de farklı hatalar yaptığımız oluyor. Dikkat etmek gerek ama bazen bunlardan geri dönüş de olmuyor.

Eminiz, bundan böyle BALGÖÇ’ün sosyal medya yöneticileri ve metin yazarları daha dikkatli olacaklardır.

Mustafakemalpaşa’da Yentürk de CHP adayı

Cumhuriyet Halk Partisi’nde ilçe kongreleri başladı. Mahalle delegeleri seçimlerinin ardından ilçe kongreleri Dağ ilçelerinden start aldı.

Musafakemalpaşa ilçesinde ise avukat Necati Yentürk’ün başkanlığa adaylığını ilan ettiğini görüyoruz. 10 Ağustos’taki kongrede Yentürk de yarışacak.

Yıllardır Bursa’daki tüketici STK’larından tanıdığımız Yentürk, siyasete kendi ilçesinden devam etme kararı almış. Bursa’da tanınan bilinen bir hukukçu. Değişik STK ve örgtülerde de yer almış bir hukuk adamı olarak Yentürk’ün ilçe başkanlığında da başarılı olacağını düşünüyoruz.

CHP ülke genelinde büyük kurultay öncesi ilçe ve il kongrelerini yerel seçime kadar tamamlamayı hedefliyor.

10 Ağustos’taki kongrede Mustafakelmapaşa ilçesinde ipi bakalım hangi aday göğüsleyecek?

Keles’teki üretici yaban hayatı mağduru

Keles kirazının namı İngiltere’deki Kraliyet Sarayı’na kadar uzadı. Tüccarların derkt ihracat için topladığı Keles kirazının ayrı bir aroması var. Damağa hoş lezzet veren Keles kirazı bu yıl üreticinin yüzünü güldürmedi. Yağışlardan etkilenen kiraz ağaçlarında beklenen verim olmadı.

Fotoğrafları Keles’te yüzlerce kiraz ve vişne ağacı bulunan bir dostumuz gönderdi.

Okurumuz, Akdeniz sineğinin delik deşik ettiği kiraz meyvelerinden sonra, ağaçlara da bölgede sayıları giderek artan ayıların dadandığını belirtmiş. Kelesli üreticiler, özellikle Kozağacı bölgesinde yetişmiş ağaçlara çıkarak dallarını kıran, parçalayan ayıların Karacabey’deki barınaktan salındığını iddia ediyorlar.

Bu ciddi bir iddia.

Böylesi bir duruma yetkililer izin verir mi bilmiyoruz ama eğer öyle ise Kelesli üreticilerin o kuruma karşı dava açmaları gerekmez mi?

Biz buna ihtimal vermiyoruz.

Akdeniz sineği yüzünden verim alamayan kiraz üreticilerinin şimdi de ayıların ağaçlara zarar verme riski yaşadıkları anlaşılıyor. Belki de bir müddet sonra kiraz ağaçlarını sökmek durumunda kalacaklar. Benzer bir tehlikenin ceviz ağaçlarında da yaşanabileceğini düşünüyorlar.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X