Önceki akşam DOSAB içinde BTSO‘nun hizmete açtığı BUTEKOM‘un lansman toplantısındaydık.
Ekonomi ilgi alanımız değil ama kentte kattığı değer açısından BTSO’yu da takibimize almıştık.
10 ay gibi kısa sürede tamamlanan ve bir milyar liraya malolan Tekstil ve Teknik Tekstil Mükemmeliyet Merkezi ile Kompozit Malzemeler Mükemmeliyet Merkezi‘nin açılışında BTSO’nun bir de ağır konuğu vardı.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, yoğun kent programının finalini DOSAB’da yaptı.
Merkez son sistem teknoloji ile donatılmış.
Burda önce BTSO’nun Ekim ayı toplantısı gerçekleştirildi. Ardından da Bursa‘nın dönüşüm sürecinin ve yeni vizyonunun ele alındığı toplantıya geçildi.
BTSO üyelerinin lansmana katılımları bir hayli yüksekti.
Hem ev sahibi olarak BTSO Başkanı İbrahim Burkay hem de Çevre ve Şehircilik Bakanı Özhaseki uzun birer konuşma yaptılar.
Başkan Burkay kentin dönüşümüne ilişkin BTSO’nun vizyon projelerine değindi.
Göreve geldikten sonra kentte ortak akılla gerçekleştirdikleri çalışmaları aktardı.
Burkay, 55 yıl önce Türkiye‘yi organize sanayi bölgesi sistemi ile tanıştıran Bursa‘nın bugün TEKNOSAB ile şehre ve ülkeye vizyon katacak yeni bir çalışmaya daha imza attığına değindi.
Burkay, BTSO’nun Gökmen Uzay Havacılık ve Eğitim Merkezi, UR-GE Projesi, Küresel Fuar ve Seyahat Acentesi ile Ticari Safari projesine atıflar yaptı.
Burkay, 3 yıldır yürütülen Vefa, İnavasyon ve Tasarım Baharı, Yeşil Büyüme, BTSO Biz, Tahkim ve Arabuluculuk Merkezi, MESYEB, BUTGEM ve Değişim Programı‘nın detaylarına indi.
Başkan, 3 yılda 8 bin yabancı alıcıyı Bursa’daki üyeleriyle buluşturduklarını antalttı.
Ardından kürsüye çıkan Bakan Özhaseki de salondaki ilgisizliği gidermek için önce esprili konuşmalar yaptı.
Özhaseki, Bursa’nın tarihi kimliği, üretimdeki rolüne değindi.
Ardından bakanlığının ilgi alanına giren konulardan bahsetti.
Bursa’da Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe‘ye güvenerek riskli alan tespit yetkisini bakanlık olarak kendisine devrettiklerini aktaran Bakan Özhaseki, ayrıca yüksek yoğunluğun kentleri boğduğuna da dikkat çekti.
Özhaseki bir kez daha 1999 depremi sonrası yapıların muhakkak kontrol edilmesi gerketiğinin de altını çizdi.
Bölücülüğün sonu
İki gündür Diyarbakır‘dan gelen habrleri izliyoruz.
Polis, Cumhuriyet Savcılığı‘nın talebiyle ‘bölücü terör örgütüne üye olmak’ ve ‘öz yönetim’ ilan etmek suçlarından dolayı HDP’li Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak ile Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Fırat Anlı‘yı gözaltına aldı.
Uzunca bir süre önce HDP‘li belediyelerden bir kısmı bölgede özyönetime geçerek sözde bağımsızlıklarını ilan edeceklerdi.
Bölgede hendek eylemleri, güvenlik güçlerine saldırılar ve esnaftan yasadışı haraç toplamalar ayyuka çıkmıştı.
İçişleri Bakanlığı bütün bu girişimleri uzun süre sessizce izledi.
Hendek eylemleriyle sözde özyönetim için düğmeye basıldığında onlarca güvenlik gücümüzü bölücülerle mücadelede kaybetmiştik.
Savcılık ve polis geç de olsa harekete geçti.
Diyarbakır’da bölücülüğe yeltenenlerin başında gelen iki ismi önceki akşam gözaltına aldı.
Seçilmişlerin suç işlemedikçe halkoyuyla getirildikleri koltuklardan uzaklaştırılmalarını doğru bulmayanlardanız.
Ama, gerek Diyarbakır gerekse diğer HDP’li belediyelerin bulunduğu yerleşimlerde işlenilen suçlara daha uzun süre müsamaha göterilemezdi.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına kafa tutan kim varsa devlet partisine bakmaksızın gereğini yapmak durumundarır.
Şimdi Diyarbakır’da bundan sonra yapılacak ilk iş Büyükşehir Belediyesi’ne de kayyum atamak olmalıdır.

Flipboard