Acı ve tatlısıyla koca bir yılı daha, 2017’yi geride bıraktık.
Artık tüm umut ve beklentiler 2018’den.
Şüphesiz ülkemiz sıkıntılı bir yıla daha giriyor.
2019 yerel ve genel seçimleriyle cumhurbaşkanlığı seçimleri için bu sene hareketli geçecek.
İçte ve dışta ülkemizin huzurunu, istikrarını bozmaya dönük girişim ve çabalar yine eksik olmayacak.
2019 Mart’ında gerçekleştirilecek yerel, Kasım ayında yapılacak milletvekilliği ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde büyük kentler siyasi partiler için önem arz ediyor.
Büyük kentleri kazanan partiler hep iktidar olmuştur.
Bursa’da o kentlerden biri.
Bursa’nın bugün çözülememiş, kangrene dönüşmüş çok sayıda sorunu var.
Bunların en başında hızlı tren geliyor.
Yıllardır konuşuluyor, tartışılıyor ama bir türlü bitirilemiyor.
2018’de ve yakın sonrası yıllarda bitmesi de mümkün gözükmüyor. Bir umut 2023.
Trensiz bir metropol olmak Bursa’ya hiç yakışmıyor.
Türk Hava Yolları bir türlü Bursa’ya getirilemiyor.
Yenişehir Havalimanı, Sabiha Gökçen’in yakınlığı bahane edilerek ulusal ve uluslararası uçuşlar için aktif kullanılamıyor.
Yenişehir’de yıllardır dillendirilen Oto Test Merkezi’ne halen başlanabilmiş değil.
Dağ ilçelerin tamamlanamayan yolları için 2018’den büyük bir beklenti var.
Bölgeye ulaşımda can güvenliği yok.
Hafta geçmiyor ki, kentin güneyindeki ilçe yollarında ölümlü trafik kazası meydana gelmesin.
Dağ bölgesindeki 4 ilçe, Bursa’nın doğalgaz kullanmayan yerleşimleri olarak 2018’e girdi.
Bu yönde beyanlar var ama 2018’de gerçekleşeceğine ihtimal verilmiyor.
Yeni Emniyet Müdürü’nün gelmesiyle birlikte yoğun bir çaba var fakat şehirde madde kullanımı engellenemiyor.
Aileleri perişan eden, yuvaları huzursuz bırakan illet kentin merkezinden varoşlara kadar her yere yayılmış vaziyette.
Uludağ bir türlü hak ettiği değeri bulamıyor.
Yedi kocalı hürmüz misali kimin ne yapacağı belli değil.
Ankara, Uludağ’ı ne Bursa’ya veriyor ne de Beyaz Cennet’in yüceliğine yakışır hizmeti getiriyor.
Zirveye doğalgaz bile çıkarılabilmiş değil.
Her şeyin bir bahanesi var.
Gaz hattı için de Anıtlar Kurulu izni bahane diliyor.
Oysa Kayseri’de Erciyes’e bu hat nasıl çekilmiş onu sorgulayan yok?
Şehrin termal kimliğini geri getirmek için 2018’de de ufukta bir yatırım gözükmüyor.
Şehir içi trafik tıkandı.
Cuma akşamı Bursa yine kabusu yaşadı.
Şehrin her yanı düğümlendi.
Raylı sisteme paralel çalışan lastik tekerlekli toplu taşıma araçları güzergahtan halen arındırılabilmiş değil.
Kentin doğusundaki minibüslerin entegrasyonu için 2018’de bir kıpırdama olacak gibi ama şimdi de bir yargı kararından bahsediliyor.
Batı ve Kuzey’de özel halk otobüsüne çevrilen sistemde, çıkmış bir yargı kararıyla yeniden minibüslerin geri geleceği konuşuluyor.
Olur mu bilmiyoruz ama bu Bursa için yeni bir kâbus demektir.
Kentte binlerce servis aracı dolaşıyor.
Bursaray yapılırken, fabrika servislerinin dahi kaldırılacağı duyurulmuştu.
Bırakın fabrikaların otobüs servislerini kaldırmayı, sonrasında sayıları bugün 10 bine yaklaşan servis minibüsleri trafiğe katıldı.
Yıldırım Metrosu için Ankara’dan mali kaynak desteği verilmiyor.
Üstelik başka kentlerin projelerine tam destek verildiği halde.
Seçimler arefesi yılı olan 2018’de bunun müjdesi gelir mi?
O da meçhul.
Güney Çevre Yolu yıllardır dillendiriliyor.
Ama ne yazık ki, onun da kısa vadede gerçekleşme olasılığı zayıf görünüyor.
Çünkü; bugüne dek Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’ndan Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin ulaşım yatırımlarına mali destek alınabilmiş değil.
Kentsel dönüşüm, asıl değişimin zorunlu olduğu şehrin çöküntü bölgelerine çekilebilmiş değil.
Demiyolualtı ve üstünde onlarca semt depreme hazırlanamıyor.
Hazırlıklar var ama yeterince uyulamaya geçmiş değil.
Deprem riskine rağmen bürokrasi, yerel yönetimler ve vatandaş bu konuda aynı dilden konuşamıyor.
Daha çok beklenti var ama yerimiz bu kadar.