Bursa‘yı yüksek katma değere sahip ürünlerin imal edildiği bir kent yapma hedefini önemsiyoruz.

Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe hemen her konuşmasında bu sözün üzerinde basa basa duruyor.

Söze, Fransa’nın güneybatısındaki Toulouse’den örnek vererek başlamak istiyoruz.

Toulouse, uzay ve havacılık alanında Avrupa’nın öne çıkmış kentlerinden biri.

Örneğin;

Airbus‘ın son montaj hatlarının ağırlığı bu şehirde.

Fransa’nın en çok gayrisafi milli hasıla üreten üçüncü büyük kenti olarak biliniyor.

Bursa ise, Türkiye’nin 4. büyük kenti. Ama ihracatta ikinci sırada.

Bursa neden bir Toulouse olmasın?

Dün Hilton Otel‘de Bursa’da uçak üretiminin başlayacağı projenin tanıtım toplantısı vardı.

Toplantıya Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe ile BTSO Başkanı İbrahim Burkay katıldı.

Söze Altepe başladı.

Almanya‘nın Berlin kentindeki uçak fabrikasının Bursalı işadamı Celal Gökçen‘e satın aldırma ve imzalanan devir protokolünün öyküsünü anlattı.

Gece yarısı açtığı telefonla ikna ettiği Gökçen’in, Çinlilere satılmak üzere olan uçak fabrikasını devralma anını habercilerle paylaştı.

Altepe, Büyükşehir olarak bu işe öncülük etti.

Şimdi pazarlanması konusunda da desteklerinin süreceğini açıklıyor. Altepe, dünyada 200‘den fazla uçağı bulunan bir markanın artık Bursa’da üretim yapacağını aktarıyor.

Altepe, Bursa’yı uçak üretebilen bir şehir yapma hedefi için çabalıyor.

Tramvay imalatını örnek veriyor.

Uçak fabrikasına BTSO‘nun da destek verdiğini belirtiyor.

İş adamı Gökçen de, “Bizimki küçük bir kıvılcım, inşallah bundan büyük bir şey olur” diyor.

Berlin‘de 42 çalışanı olan fabrikanın 4 kişilik ve daha büyük uçakların tasarım ve imalatı içinde çabalayacağını anlatan Gökçen’in aslında kendisinin de pilot olduğunu öğrendik.

Üretim 6 aya kadar Uludağ Üniversitesi pisti yakınlarındaki hangarlarda da başlayacak.

BTSO Başkanı İbrahim Burkay‘ın desteklerini de yabana atmamak gerek.

BTSO bünyesindeki Uzay ve Havacılık Kümelenmesi projeye tam destek sağlıyor.

“Bütün bunlar bir hayalle ve küçük bir kıvcılcımla başlıyor” diyerek tramvay üretiminden sonra kentte büyük sinerji yakalandığına dikkat çekiyor.

Ardından, Bursa’nın sorunlarını dert edinen bir yönetim kadrosunun varlığını hatırlatıyor.

Sıranın artık astronot yetiştirmeye geldiğinin altını çiziyor.

Niye olmasın?

Örneğin;

Burkay, milli helikopter projesi için Bursalı 13 firmanın tedarikçilik yaptığını hatırlatıyor.

Bursa bizce de tıpkı Toulouse gibi hem uzay hem de havacılık alanında öne çıkabilir.

Elbette çok yol almamız gerekiyor.

Bir yerlerden başlamak gerektiğini düşünüyoruz.

Gökçen gibi risk alan sanayicilerimiz ve onları destekleyen yöneticilerimiz olduğu müddetçe bu işin başarılacağına inananlardanız.

Kimse bu işleri anasının karnında öğrenmiyor.

 

Acar’dan proje desteği

 

Önceki gün, Bursaspor’un Kendir Yaylası Kamp Tesisleri Projesi‘nin henüz hayata geçirilemediğinden bahsetmiştik.

Bu konuyu mimar hemşehrimiz Recep Acar ile konuştuk.

Acar Kelesli.

Yöre çocuğu olması nedeniyle Bursaspor’a bir öneride bulunuyor.

“Şu anki Bursaspor yönetimimizi takdir ediyorum. Sorunları çözmek ve borçları tasfiye etmek için çabalıyorlar. Ben de kulübümüze destek olmak amacıyla Kendir Yaylası Kamp Tesisleri Projesi’ni bedelsiz çizebilirim” diyor.

Yeni yönetim ile birlikte şehirde Bursaspor’u sahiplenmek konusunda bir hava yakalandı.

Her yerden çözüm ve destek önerileri geliyor.

Mimar Acar da kendi mesleki alanında çok sevdiği Bursaspor’a katkı koymak istiyor.

Takdir edilecek bir davranış.

Acar’ın bir de endişesi var.

260 dönüm alanda 3 takımın aynı anda kamp yapabileceğini hatırlatan Acar, “Proje hayata geçtiğinide burası atıl kalmamalı. 7/24 aktif olarak kullanılmalı” diye konuşuyor.