Olay’ın dünkü sayfalarında görmüşsünüzdür.

Kentimizin dünyaca ünlü inciri Bursa siyahı bu yıl hasada gelmeden yere dökülmeye başladı.

Üretici şaşkın durumda. Yüzde 50’ye varan oranda bir kayıptan bahsediliyor.

Dün Nilüfer’in Fadıllı Mahallesi’nden Ali Aldur isimli üreticimiz aradı.

Bursa’nın 30-40 mahallesinde yetiştirilen Bursa siyahında yüzde 50-60’lara varan oranda bir yere dökülme olduğunu anlattı.

Üreticimiz öyle duyarlı ki, bu kaybın ve dökülme nedenlerinin araştırılması için de harekete geçmiş.

Örneğin;
Aydın’daki Elbeyli İncir Araştırma Merkezi ile görüşmüş. Ardından, Yalova Atatürk Bahçe Kültürleri  Araştırma Merkezi’ni ve Bursa İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nü de aramış.

Herhalde ilgili kurumlar harekete geçecektir.

Ancak, okurumuzun bir endişesi var.

Aydın’dan soğuk hava depolarından, buzhanelerden getirilen tozlama incirinin dökülmeye neden olabileceğini belirterek, “Acaba dökülme bunlar kaynaklı mı” diye düşünüyor.

Bursa’daki ağaçlara asılan ve sineklenme yoluyla incirleri çoğaltan tozlama incirlerinin saklama koşullarının uygun olmaması durumunda dökülmeye neden olabileceğin düşünen üreticimiz, “Maalesef bu yıl Bursa siyahı çok dökülüyor. Ağaçlarımızın dibi simsiyah. Çok üzgünüz. Yetkililer bunun nedenini bulmalı” diyor.

Tozlama incirlerinin içinden çıkan sineklerin koku ve aroma salarak diğer incirleri tozladığını belirten okurumuz, Bursa’nın önemli ihraç kalemlerinden biri olan  siyahın bu yıl hasadının da az olacağına inanıyor.

Ziraat fakülteleri ve bu alandaki uzmanların üzerinde çalışması gereken bir durum.

 

Irkçıdan belediye başkanı olur mu?

Bolu’da CHP’li Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın seçildiği günden bu yana ildeki Suriyeli göçmenlere dönük ırkçı-faşist yaklaşımlarını ibretle izliyoruz.

Savaştan kaçıp, kentine sığınmış insanları dışlayan, ötekileştiren ayrıştırıcı dille aşağılayan bir isim ‘şehremini’ yani, şehrin en güvenilir ismi olabilir mi?

Elbette bu tavrı tümüyle CHP’ye mal etmek de doğru olmaz.

CHP’nin burada yapacağı iş, kendisini kesin ihraç istemiyle disipline sevk etmektir.

Kentteki yabancılara suyu 10 kat daha pahalı satmak isteyen Özcan’ın utanılası girişimine partisi bile tepki verirken, O’nun, ‘sözümün arkasındayım’ açıklamaları, beyninde saklı kalmış faşizan ajandayı ortaya döküyor.

Oysa, öteden beri, Türk belediyecilik tarihinde genel kabul gören ilkelerden biri, koltuğa oturan başkanın seçildiği andan itibaren, oy veren-vermeyen bütün bir kentin belediye başkanı olmasıdır. Hatta, bunu kanıtlamak için mazbatasını alır almaz görsel şova dönüştürüp, parti rozetini çıkaran ve yakasının arka bölümüne ters takan başkanlar da vardır.

Durum böyleyken, Özcan’ın Bolu’yu ve hemşerilerini bile üzen kararını tasvip etmek mümkün değildir.

Özcan’ın, yönettiği kente yerleşmiş yabancılara sunulan kamu hizmetlerinden farklı fiyat tarifeleri belirlemek düpedüz ayrımcılıktır.

Merak etmiyor değiliz?

Acaba Bolu’da yaşayan ya da yaşamayı düşünen, İngiliz, Alman ya da Fransızlara da bu tarifeyi uygulayacak mı?

Bunun belediyecilik yasalarında, Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında yeri yoktur.

Yok ki, Bolu Cumhuriyet Savcılığı da Başkan Özcan hakkında dün soruşturma açmıştır.

Bir ara, Bursa’da da özel sektör tarafından işletilen teleferik ücretlerinde turistlere zamlı-farklı fiyat uygulaması gündeme gelmişti. Şimdi aynı durum devam ediyor mu bilmiyoruz.

Eğer ediyorsa, bu da büyük bir ayıptır.

 

Halk danslarıyla coşmaya hazır mısınız?

Her yıl büyük bir beğeniyle izlediğimiz Uluslararası Altın Karagöz Halk Dansları Yarışması pandemi nedeniyle iki senedir yapılamıyor. Fakat onun yerini alacak yerli folklor ekiplerimiz hazır.

Büyükşehir Belediyesi’nin Bursa Kültür Sanat ve Turizm Vakfı’nın organizasyonunda gerçekleştireceği Halk Dansları Şöleni 2 Ağustos Pazartesi saat 16.30’da Cumhuriyet Caddesi’ndeki kortej ile başlıyor. Şenlik 6 Ağustos’a kadar sürecek. Final gösterileri ise Kültürpark Açık Hava Tiyatrosu’nda gerçekleşecek.

Bursa merkezde ve 17 ilçede yerli ekiplerimizin gösterileri için hazırlıklar tamamlandı.

Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, şenlikle halk dansları geleneğini yaşatmak ve gelecek nesillere iz bırakmak için bir arşiv oluşturulacağını da söylüyor.

Hemşerilerimiz ayağına gelen şenliği kaçırmamalı.