Bu ülkede otoyollar, bölünmüş yollar, asma köprüler, denizaltı tünelleri, barajlar, hidroelektrik santralleri, termik santraller, nükleer santraller, havalimanları, hızlı tren hatları yapmak ve hizmete açmak artık o kadar sıradan bir hale geldi ki, hepimiz bunları kanıksar olduk.

20 yıl öncesine kadar aklımızın ucundan bile geçiremeyeceğimiz projeler, şimdilerde basit bir iş gibi geliyor hepimize.

Oysa, bunların eksikliğini Türkiye uzun yıllar hissetti.

Hemen her alanda dışa bağımlılık sancısını iliklerimize kadar hissettik.

Savaş jetleri, taarruz helikopterleri, insansız silahlı-silahsız hava araçları, çok amaçlı helikopter, savaş gemileri, milli uydu, milli gemi, tank, top, tüfek yapmak Türk insanının göğsünü kabartacak başarılardan olması gerekirken, bunları küçümseyen, değersizleştiren, önemsemeyen bir toplum olduk çıktık.

Kendi özgün helikopterini üreten ülkesi için övünmesi gerekirken, ‘ama motoru yerli değil’ diyerek bu dev hamleyi itibarsızlaştırmaya kalktık.

Fakat, bütün bunların Türkiye için farklı bir önemi vardı.

Kendi ayakları üzerinde durabilen, kafa kaldıran, milletler arenasında oyun kuran bir ülke olabilmek için her alanda dışa bağımlılıktan kurtulmanız şart.

Türkiye bunu yapıyor.

Yaparken bin bir güçlük ve engellerle karşılaşıyor.

Uluslararası alanda etrafı kuşatılıyor, içinde bulunduğu projelerden dışlanıyor.

Demek ki, Türkiye doğru yolda.

Bunları niye hatırlattık?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önümüzdeki pazar günü yerel seçim sonrası Bursa’ya ilk kez gelecek.

Bu geliş, bir bakıma 31 Mart yerel seçimlerinde AK Parti’nin elinde tuttuğu tek büyük kent olması nedeniyle de önem arz ediyor.

Erdoğan, Bursa’nın İstanbul-İzmir bağlantısını kolaylaştıran otoyol ile kısa süre önce hasta kabulüne başlayan Şehir Hastanesi’ni hizmete açacak.

Kentimiz bu iki dev yatırımın özlemini yıllardır çekiyordu. Tıpkı, hızlı trene olan özlemimiz gibi. Fakat bu hasret çok uzun sürdü, halen de hızlı tren projesinin ne zaman biteceği meçhul.

Çok şükür, iki yatırım tamamlandı ve artık kullanmaya başladık.

Cumhurbaşkanı Erdoğan uğurlu elleriyle bu iki dev yatırımı hizmete sokacak.

Yukarıda bahsettiğimiz ve Türkiye’nin savunma ve ulaşım alanındaki dev hamlelerinde gördüğümüz değersizleştirme ve itibarsızlaştırmaya ne yazık ki, Şehir Hastanesi’nde de tanık olduk.

Uzaklığı, zor ulaşımı ve yapım modeli bugün için tartışılabilir ama Şehir Hastanesi gibi Bursa’nın ve bölgenin uzun yıllar yatak açığını giderecek bir şaheseri kullanım hatasından kaynaklı lağım patlağını bahane ederek itibarsızlaştırmaya çalışanlar aslında kendi itibarlarını yere sermektedirler.

Türk halkı, geçmişte SSK hastanelerindeki rezaleti yaşamış bir toplum.

O cefayı çekenler bugün 7 yıldızlı otel ve AVM konforundaki bu hizmetin değerinin de farkında.

Kör ideolojilerin esiri olanların bunları görmesi, alkışlaması ve önemsemesi beklenemez.

Bu nedenle bize göre Cumhurbaşkanı Erdoğan, sağlık alanında çığır açan bu hamlesiyle de tarihe geçmiştir.

Türk insanını, izbe sağlık tesislerinden kurtarıp dev hastaneleri şehirlerimize kazandıran Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a bu eserleri kullanacaklar olarak minnet borçluyuz.

Her yiğidin bir yoğurt yiyişi var.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yoğurt yeme biçimi böyle.

Beğenmeyenlerin, işbaşına geldiklerinde kendi yöntemleriyle yoğurda kaşık sallamaları en doğal haklarıdır.