Türkiye bölücü terörle mücadelede 40 yılda 40 binden fazla vatandaşını kaybetti. Yüzlerce kahraman evladını, güvenlik görevlisini hayatlarının baharında toprağa gömdü.

Komşularımız, müttefik sandığımız sözde dostlarımız, Türkiye‘yi bölüp parçalamak isteyen hain örgüte hep destek oldu, olmaya da devam ediyorlar.

Türkiye Cumhuriyeti devleti hem sınırlarının içinde hem sınır ötesinde hem de uluslararası diplomaside terörizmle mücadele ediyor.

Madrid‘deki NATO zirvesinde, teröre en büyük desteği veren, PKK‘lı bölücülerle, TİKKO‘cu ve FETÖ‘cülere topraklarını açan, hamilik yapan İsveç ve Finlandiya‘nın nasıl dize getirildiğini hep birlikte gördük.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın ve Dışişleri’mizin yürüttüğü diplomasi mücadelesine Avrupalı liderler de hak verdi.

NATO‘ya girmek isteyen bu iki ülkeye Türkiye olarak, ‘teröre destek vermeye devam edeceksen senin NATO‘da yerin olamaz’ dedik.

Onlar da güya, ‘artık teröre destek olmayacağız’ diye söz verip, senet imzaladılar.

Bekleyip göreceğiz bakalım sözlerinin erleriler mi?

Geçen hafta gördük ki, içte ve dışta verilen bu mücadele boşa değilmiş.

Türkiye sınır içi ve ötesinde sürdürdüğü mücadelede daha yeni Bursalı iki kahraman evladını yitirdi.

 

Ailesi Osmangazi‘ye bağlı Panayır Mahallesi‘nde oturan Hafız Serkan Taşcı, kayalıklardan nehre düşerek şehit oldu. Önceki gün onu Mihraplı Camii‘ndeki törenle ebedi istirahatgâhına uğurladık. Büyükorhan‘ın Sarnıç Mahallesi‘nden Teğmen Halis Keskin de kaçakçılarla mücadele ederken şehit düştü.

Onu da Büyükorhan ilçesinde kılınan cenaze namazının ardından dün Sarnıç‘ta toprağa verdik.

Bursa bir gün arayla kanun kaçakları ve bölücülerle mücadelede iki yiğidini kaybetti.

İki şehidimize de rahmet, yakınlarına ve şehrimize başsağlığı diliyoruz. Vatan için toprağa düşen iki kahramanımız bu ülkenin bağımsızlığı için verdikleri mücadele ile anılacaklar.

Türkiye‘yi bölüp parçalamak isteyen, onlara hamilik yapan hainler de emellerine asla ulaşamayacaklar.

Çünkü; geriden yüzlerce, binlerce, on binlerce daha Serkanlar ve Halisler geliyor.

 

Hızlı tren olmadı tramvaya kısmet

Son başbakan Binali Yıldırım bu ülkede en uzun süre Ulaştırma Bakanı olmuş bir siyasetçi.

Şimdi, AK Parti’nin Genel Başkan Yardımcısı. Bakanlığı döneminde, 2014′de temeli atılan ve açılışı her geçen yıl ötelenen, bir türlü ilerleyemeyen Bursa hızlı trenini devreye almak kendisine nasip olmadı. Bu gidişle, belki de yeni bir iktidar ve bakana kısmet olacak.

Hafta sonu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın açacağı duyurulan, fakat programı sağlık sorunları nedeniyle iptal olunca T-2 hattını hizmete almak Binali Yıldırım‘a kısmet oldu.

Yıldırım, Bursalıların dörtgözle beklediği hızlı treni devreye alamadı ama kentiçi tramvay hattını açmak zorunda kaldı.

İktidarın en güçlü, ekonominin en sıkıntısız dönemlerinde savsaklanan Bursa hızlı tren projesini şimdi tamamlamak için büyük bir çaba var ama Bursa‘ya o dönemlerin bolluk ve bereketi ne yazık ki, çok görüldü.

Bursa Büyükşehir Belediyesi kendi kaynaklarıyla tramvay hattını açarken, koca Türkiye Cumhuriyeti, ülkenin 4. ihracattaki 2. büyük şehrine Cumhuriyet’in 100. yılına bir kala halen tren getiremedi.

Biz duyarlı, şehrini seven bir Bursalı olarak bundan büyük üzüntü duyuyoruz.

Sık sık bu sütunlardan konuyu dile getirdiğimiz için rahatsız olan siyasiler var.

Tren gelene kadar fırsatımız olduğu  müddetçe kendilerini rahatsız etmeye devam edeceğiz.

Acaba Sayın Binali Yıldırım da, hafta sonu T-2 projesini hizmete açarken, bunda benim de payım var mıdır diye aklından geçirmiş midir?

Türkiye‘nin dört yanı hızlı tren ağları ile sarılırken, AK Parti‘nin 2002‘den bu yana en büyük destekçisi Bursa 20 yıldır trensiz bir kent olmaya devam ediyor.

Yapımında hukuki, mali ve idari sorunlar yaşansa da T-2 hattının tamamlanıp hizmete açılması Bursa Büyükşehir Belediyesi için büyük başarıdır. Bazen başlanan projelerde işler planlandığı gibi gitmez. Yüklenici şanssızlığının ve yargıya başvurmanın Bursa’ya ağır bir faturası oldu.

Bunu da hiç bir belediye başkanı istemez.

Benzer bir sıkıntıyı Bursaray‘da uluslararası tahkimle de yaşadık. Bursa‘nın bütçesinden tahkim davalarında da milyonlarca lira kaybettik.

T-2‘nin temelini atan Recep Altepe ve projeyi, döneminde bütün problemleri halledip bitiren Alinur Aktaş başkanlarımıza şükranlarımızı sunuyoruz.

T-2, artık Terminal ve kent merkezi arasında hemşehrilerimize konforlu yolculuk imkanı verecek.

 

Erdoğan bu kez de gelemedi

Çok yorucu ve yıpratıcı bir dış seyahatin hemen ardından planlanan Bursa programına katılmak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘a bir kez daha kısmet olmadı. Bursa‘daki açılış ve törenleri sürekli iptal olan Erdoğan’ın İspanya‘dan ayağının tozuyla yurda dönüp, ertesi günü de Bursa‘ya gelmesi bize göre zor bir ihtimaldi.

Geçenlerde bu sütunlardan Erdoğan bu kez Bursa‘ya gelebilecek mi diyerek sormuştuk.

Erdoğan’ın Bursa‘ya sağlık sorunları nedeniyle gelemediği bilgisi yayıldı. Başka siyasi tezviratlar da yok değildi.

O tempoya hangi vücut dayanır ki?

Ülkemiz onca badireden geçerken, Erdoğan’ın iç ve dış politikada ekibiyle aşırı bir yük üstlendiğini görüyoruz.

Zorunlu bir gerekçe olmasa, Erdoğan siyasi yolculuğunda her daim güçlü destek aldığı Bursa‘ya gelmeyi iptal etmezdi.

Şimdi yeni termin olarak 29 Ekim işaret ediliyor. Gemlik‘te banttan ilk yerli ve milli aracı indirme töreni için TOGG programı ile Bursa‘ya gelmesi konuşuluyor.

Daha evvel gelmesi bu defa bizce de olasılık dışı.