Öteden beri hep Bursa‘nın Ankara‘da lobisinin olmayışı, merkezi bütçeden ve genel vergi gelirlerinden yeterince pay alamayışı konuşulur.
Bunda kentimizin Ankara bürokrasisindeki temsil eksikliği ve yerel siyasetin yıllardır merkezi hükümet üstünde baskı oluşturamamasının da etkisi vardır.
Şimdi bu paradigmanın değişeceğine inanıyoruz.
31 Mart yerel seçimleriyle birlikte Bursa büyük bir fırsat yakaladı.
Daha doğrusu, Bursalılar yaptıkları siyasi tercihle hem kente hem de kendilerine böylesi büyük bir fırsatın önünü açtılar.
AK Parti hükümetlerinin bugün 31 Mart‘ta seçim kazandığı en büyük kent Bursa‘dır.
Eldeki Ankara‘nın kaybedilişi, İstanbul‘da itirazlı sayım sonuçlarına bağlı hukuki durum Bursa‘yı AK Parti nezdinde değerli kılmıştır.
Başka bir ifadeyle AK Parti ilk 3 kentteki büyükşehir belediyelerinde yerel hakimiyetini kaybetmiş, 4. büyük kentle yetinir durumdadır.
Elbette Türkiye genelinde ezici bir üstünlükle belediyeler elindedir ama dev kentlerin büyükşehir belediyeleri (İstanbul belirsiz ama) muhalefet hakimiyetine geçmiştir.
Artık Bursa‘nın Ankara’dan isteyip de koparamayacağı hiç bir şey olamaz.
Bursa‘nın bugün en büyük beklentisi raylı sistem yatırımlarıdır.
Aktif kullanılamayan havalimanız artık her destinasyona uçuşa geçmeli. Hızlı tren başta olmak üzere kentiçi metro yatırımları Bursa‘nın tek başına yapabileceği projeler değildir.
Kenti yeraltından bir uçtan diğer uca bağlayacak yatırımlarda Ulaştıma Bakanlığı‘nın devreye girmesi kaçınılmazdır.
Erzincan‘ın metro projesini dahi üstlenen bakanlık artık 4. büyük il Bursa için yan çizecek durumda değildir.
4,5 yıl sonraki ilk seçime kadar hızlı trenden, metroya, ilçe yollarından, Dağ bölgesinin viyadük ve tünellerine ve ilin Ankara eli bekleyen diğer yatırımlarına kadar eğer bu sürede somut bir gelişme olmazsa, AK Parti kaybedeceği kentler arasına Bursa’yı da eklemek durumunda kalabilir.
Bu açıdan yerel seçim sonuçları Bursa için ne kadar bir şans ise iktidar partisi ve Ankara bürokrasisi açısından da büyük bir imtihandır.
Hem Bursa yakaladığı bu fırsatı iyi değerlendirmeli hem de Ankara artık yıllardır mesafeli durduğu ilimize borcunu ödemeli.
Daha doğrusu Bursa‘nın hakkı eksiksiz teslim edilmeli
Ağır borç stokunu eritmek ve yeni dönemde Bursalıların beklentilerini karşılamak için çabalayan Büyükşehir Belediyesi yönetimimin eli rahatlatılmalı.
Sadece Büyükşehir’in değil, Dağ ilçeleri başta olmak üzere, 3 ilçe hariç hemen hepsinden yüzde 50’nin üstünde destek verilen AK Parti hükümeti ilçe belediyelerimizin yeni başkanlarına da maddi anlamda soluk aldıracak kaynak aktarımı yapmalı.
Bugün Bursa‘nın 2-3 ilçesinde belediyeler haciz ve icra baskısıyla günlük rutin hizmetleri dahi yürütmekte zorlamaktadır.
Örtülü ödenek mi yoksa başka kaynaklar dan mı olur bu ayıp bir an evvel ortadan kaldırılmalıdır.
Koltuğa yeni oturan belediye başkanlarına 31 Mart sonuçlarına bakılarak bir mükafat verilmeli.
Bursa her daim Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın en güçlü destekçisi olmuş bir kent.
31 Mart sonuçları buna en son ve en yeni örnek.
O halde bari sandık sonuçlarının hatrına acil olan bu duruma el atılmalı.
Yoksa yeni seçilen başkanlar uzunca bir süre borçla boğuşurken halkın beklentilerine karşılık vermeyebilirler.
Bunun siyasi faturası da AK Parti‘ye kalır.