Seçilmiş tüm Büyükşehir belediye başkanlarımızın hayaliydi.

Onu bilimsel yöntemlerle yüzeye çıkarmak Erdoğan Bilenser‘e kısmet oldu.

Çıkarırken de çok tartışmalar yaşandı. MTA‘nın uzmanlığında yapılan sondajlarda kentin sıcak sularının kaçabileceği iddia edildi.

Kültürpark içinde ve sonrasında eski Tabakhaneler bölgesinde çıkarılan jeotermal kaynaklar yıllardır atıl duruyor.

Büyükşehir Belediyesi‘nin Jeotermal AŞ iştiraki tarafından az bir kısmının otellere, özel sağlık kuruluşlarına ve bir sendika sosyal tesisine verildiğini hatırlıyoruz.

Oysa, Bursa‘nın bu cevheri yıllardır yatırımcı, proje bekliyor.

Gelen yerli yabancı yatırımcıların projeleri ise kabul görmüyor.

Ağzı kapalı vaziyetteki zenginliğimizi bir türlü kullanmayı başaramadık.

Toplu konut bölgelerinde kullanılabilir mi?

Neden olmasın?

Örneğin;

Çevre ve Şehiricilik Bakanlığı ile birlikte gündemde olan Demiryolualtı ve Altıparmak bölgesi kentsel dönüşümünde buradaki sıcak sudan da faydalanılabilir.

Konutların ısıtma ve sıcak su temini buradan sağlanabilir.

Bildiğimiz kadarıyla her 10 kilometrede sadece bir derece soğuyan kaynağı kentin her yerine çekme şansımız da var.

Ağzı bir tapa ile kapalı olan jeotermal kaynaklarımızı daha fazla atıl tutmamak gerek.

Yatırımcı olmasa da bir şekilde o değeri kamu kaynaklarıyla Bursalıların istifadesine sunmalıyız.

Görkemli devasa projeler yerine, her bütçeden insana hitap edecek mütevazi SPA, havuz vb. gibi projelerle o değerin halka açılması, kullandırılması gerek.

Büyükşehir Belediye başkanlarımızın çabaları oldu ama maalesef bugüne dek sonuç alınamadı.

Girişimleri var belki de Büyükşehir Belediye Başkan Alinur Aktaş bu projeyi hayata geçirebilir.

 

Kent Konseyleri özerk olabilir mi?

Ülkemizde halkın kent yönetimlerine  katılabilmesi için başlangıçta Yerel Gündem olarak oluşturulan Kent Konseyleri bugün tümüyle yerel yönetimlere bağlı olarak faaliyet gösteriyor.

Her ne kadar özerk gibi görünseler de bütçeleri, yönetim ofisleri belediyeler tarafından sağlanıyor.

Önceki gün bir kahve içimi sohpet ettiğimiz Bursa Kent Konseyi Başkanı Şevket Orhan da tam bu konuya değindi.

Hatta, düşüncelerini Bursa’daki bir panelde de dile getirdiğini anlattı.

Kent Konseylerinin bağımsız olmaları gerektiğini tekrarladı.

Orhan, çıkarılacak bir düzenleme ile Kent Konseylerinin bütçe ve bina gibi ihtiyaçlarını karşılayacak bir formül geliştirilmesi gerektiğini düşünüyor.

Yerel demokrasinin gelişimin önemli bir ayağı olan Kent Konseylerinde her düşünceden, her katmandan insan olmalı.

Türkiye‘de bu ne kadar başarılıdı?

Maalesef Kent Konseyleri bağımsız değiller.

Biz de bunu yıllardır gözlüyoruz.

Kente ilişkin gelişmelerin, projelerin özgürce tartışılacağı bir ortam için Konseyler yerel yönetimlerin kontrolünden kurtulmalı.

Bunun için galiba özel bir yasa gerek.

 

Üstün zekalı çocuklar projesinin kitabını yazıyor  

Bursa Kent Konseyi Başkanı Şevket Orhan ile konuşurken, üzerinde çok durduğu Üstün Zekalı Çocuklar Projesi’ni sorduk. Bu konuda başkan yüzlerce sayfadan oluşan kitaplar okumuş.

TBMM‘de oluşturulan özel komisyonun rapor ve tutanaklarını incelemiş, diğer ülkelerdeki uygulamalarını araştırmış.

Şimdi bütün bunları bir kitaba dönüştürme çabasında.

O kitap çıktığında projenin uygulama safhası için adım atılacak.

Başkan Orhan bunu baştan beri önemsiyor.

Projeye destek için Valilik ve Büyükşehir Belediyesi ile temasları olmuştu.

Belli ki, yol haritası çıkarılmış.

Adım adım o projeye yol alınıyor.

Böylece Bursa’daki üstün zekalı çocuklarımız için yeteneklerini ortaya çıkaracak proje geliştirilmiş olacak.

Kent Konseyi Başkanı’nın bu projesine Milli Eğitim Bakanlığı ile BTSO‘nun da destek vereceğini düşünüyoruz.