Bursaspor ne hikmetse, Futbol Federasyonu`nun ceza verme konusunda hiç tereddüt etmediği Anadolu takımlarından biri.
Hiç tavizleri yok.
Bursaspor`un oynadığı maç raporları önlerine konduğunda, belki de hiç dosya açmadan ceza kararı alınabiliyor.
Bursaspor`un ligdeki sıralaması aslında hiç fena değil.
Zirveyi zorluyor.
Bir puan eksikle Mersin İdman Yurdu`nun altında, 5. sırada.
Ligin en çok gol atan takımı.
Açık ara avaraja sahip birinci takım.
Kasımpaşa maçında da bu sezon ikinci kez bir maçta 5 gol birden atarak tarihe geçti.
Ama tribünleri kapalı.
Seyircisinden yoksun.
Kesilen cezalara baktığınızda, demek ki, tribünler dolsa daha yükseklerde olunabilecekmiş.
Pazar günü Atatürk Stadı`nda Bursaspor-Kasımpaşa maçını izledik.
Goller geldikçe coştuk.
Amma velakin, boş tribünler zevk vermiyor.
Oynanan futbol güzel. Futbolcular performanslarıyla göz dolduruyor, fakat bir şey eksik.
Takımı tetikleyecek taraftar ortada yok.
O olmadan, futbol tatsız tuzsuz bir şey.
Basın tribünü de dolu değil. Meslektaşlarımız da maça ilgi göstermemiş.
Bursaspor sanki antremana çıkmış gibi. Harika bir oyun sergiliyor.
Rakip takım, ev sahibinin gücü karşısında takdir edilecek bir olgunluk gösteriyor.
Oysa seyirci yok.
Sebep; iki tribüne Futbol Federasyon tarafından verilen kapatma cezası.
İyi de o tribünlerde ağzından şimdiye dek hiç küfür çıkmamış, şiddetten uzak insanların suçu ne?
Koca iki tribün seyirciden yoksun bırakılarak nereye varılabilir?
Bizim ağabeylerin ikisi de koyu Bursaspor taraftarıdır.
Hele, birinin evinin dört yanı Bursaspor bayrak ve flamalarıyla donalıdır.
Her yıl düzenli olarak Maraton tribününde aynı koltuktan kombinesini alır.
Maçları kaçırmaz.
Fakat, 2-3 yıldır Futbol Federasyonu`nun kestiği saha kapatma ve seyircisiz oynatma cezaları nedeniyle çoğu maçı, kombinesi olduğu halde stattan izleyemedi.
Bu hafta oynanan Kasımpaşa maçını da evde, televizyondan izleyenlerden.
“Benim suçum ne” diye soruyor.
Çok haklı.
Kötü tezahürat var diye, bütün bir tribünü kapatanlar, o zaman Passolig uygulamasına niye geçtiler?
Suçun bireyselliği, kulüplerin korunması gibi kavramların içi boş muydu?
Boş tribünlerin mimarı Futbol Federasyonu bu soruna çözüm bulmak durumunda.
Aksi halde, dev bir sektör olan ve aynı anda çok kesimi etkileyen ceza uygulamasının Türk futbolunun ocağını söndüreceği unutulmamalı.
Bursaspor`u her defasında basit suçlarla hizaya getirmek isteyenler, aslında Türk futboluna zarar verdiklerinin de farkına varmalı.
Türkiye`ye örnek gösterilen bir futbol oynayan, sıralamada da bunu hissettiren Bursaspor`un önünü kesmeye kalkanlar, bu yöntemle futboldaki kötü tezahürat ve şiddeti önleyemezler.
Boş tribünlerle lig götürülemez.
Bursa gibi futbol sevgisi yüksek bir kentin tek takımı seyircisinden daha fazla mahrum bırakılamaz.
Hele, yerel yönetim kaynaklarından milyonlarca liralık yatırım yapıp, 45 bin kişilik dev bir stat inşaa eden kente bu cezalar reva değil.
Gelin, aklınızı başınıza devşirin.
Bursaspor`u ve Bursalıları daha fazla cezalandırmayın.