Bursaspor‘un hafta sonu gerçekleşen olağanüstü kongresinde Sinan Bür Başkanlığında yeni bir yönetim işbaşına getirildi.

Önce, yeni ekibe başarılar diliyoruz. Her birinin başarılı sporculuk yaşamını hatırlıyoruz. Eminiz takımı bu en zor anlarından onlar çekip çıkaracaklardır. Genç kardeşlerimizi motive ederek onların lige tutunmasına yardımcı olacaklardır.

Çok şükür, eski yönetim çekip gitti.

Başındaki isim üstelik üyelikten de istifasını Divan’a sunup kaçmış. Kaçarken, takıma bir 3 puan daha sildirdiğinden bile habersizmiş. Açtıkları yüzlerce dava ile Bursaspor‘u kurtaracaklarını zannettiler ama bu işlerin öyle sabah akşam adliye kapılarında yatıp kalkmakla olmadığını anlamışlardır.

Bursaspor, tarihinin en ağır mali bunalımlarından birini yaşıyor. Sadece mali sorunlar değil, takım sportif manada da diplerde sürünüyor.

Artık borç ödeme defteri kapanmalı.

Bursaspor‘dan ne kadar alacağı olan yönetici varsa, bunu, ‘tahsili mümkün olmayan alacaklar’ faslına  geçirmeli. Sadece kulübün günlük giderleri karşılanmalı, futbolcu ödemeleri düzenli yapılmalı. Sportif başarı için ne gerekiyorsa ona bakılmalı.

Şehir olarak yeni yönetime destek olunmalı. Eski yönetime güven sorunu vardı. Şimdi bunun ortadan kalkacağına inanıyoruz.

Üyeler olarak biz de sorumluluklarımızı yerine getirmeliyiz. Aidatlarımızı düzenli ödemeliyiz. Şehir yeni yönetime katkı koymalı. Onların da tek başlarına bu sorunun üstesinden gelebilecekleri düşünülmemeli.

3 milyon nüfuslu bir şehir isterse Bursaspor‘u yeniden ayağa kaldırır.

Artık şehir olarak istemeliyiz.

Bursaspor bu şehrin markası. Ona omuz vermeliyiz.

Surlar a özel tedbir

Osmangazi Belediyesi‘nin tarihi Hisar bölgesini yeniden ayağa kaldırmaya dönük çabalarını biliyoruz. Burada birden çok eserin onarımı sürüyor. Kaleiçi’ni komple turizme açmak için uğraş veren ekibin en heyecanlısı şüphe yok ki, Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar. Buradaki arkeopark kazıları bittiğinde bambaşka bir yer ortaya çıkacak. Kısa süre önce ibadete açılan Filiboz Mescidi ve kent bostanı da ilgi çekmeye başladı.

Önceki gün Başkan Dündar ile burayı konuşurken, Üftade Türbesi ve cami civarındaki sur kalıntılarını korumak için de özel önlem aldıklarından bahsetti.

Buradaki surları Tophane‘den itibaren yeniden restore edeceklerini kaydeden Dündar işe önce yıktıkları Üftade Sokak etrafından başlandığını, sur kalıntılarının yağmur ve yağışlardan etkilenmemesi için özel drenajla zemin kaplamasına geçtiklerini hatırlattı.

Dünyanın en eski surlarından birine sahip olan Bursa‘nın bu değerini koruma adına Osmangazi Belediyesi masraftan kaçınmıyor. Başkan Dündar, Niğde Üniversitesi‘nin çalıştığı projenin Anıtlar Kurulu‘nun onayının ardında da kalan diğer binaları yıkar yıkmaz surların restorasyon ihalesine çıkacaklarını söyledi.

Surları bütünleyecek o çalışmanın en kısa zamanda tamamlanmasını diliyoruz. Bölge o vakit daha da cazip hale gelecektir.

Uludağ ve teleferikte sömestr yoğunluğu 

Beyaz cennet Uludağ okulların yarıyıl tatiline girmesiyle birlikte yükünü almaya başlamış. Tatilin ilk günlerinde hem teleferik hem de kayak bölgelerinde aşırı bir yoğunluk göze çarptı. Uludağ cıvıl ve cıvıl olmuş. Fakat, bildiğimiz trafik karmaşası aynen devam ediyor. Pistler tıklım tıklım dolmuş. Konuştuğumuz işletmeciler henüz Uludağ‘a yeterli kar yağmadığından bahsediyorlar.

Alan Başkanlığı ile farklı bir yönetim modeline kavuşan Uludağ‘da artık bundan böyle bütün sorumluluk buraya yüklenmiş.

İmar planlarıyla başlayacak çalışmalarda, bölgenin alt ve üstyapı yatırımlarını da Alan Başkanlığı gerçekleştirecek.

Kültür ve Turizm Bakanlığı‘na bağlı bu kurumun kısa vadede Uludağ‘a çok bir şey katacağını sanmıyoruz. Fakat, yetkinin tek burada toplanacak olmasını avantaj olarak görüyoruz. Eskiden birden çok bakanlığın yetki ve sorumluluğu olan Beyaz Cennet artık Alan Başkanlığı eliyle yönetilecek. Umarız bu model başarılı olur.

Uludağ‘da yapılacak çok iş var. Bir zamanlar Türkiye‘nin en popüler kayak merkezi olan Uludağ, Ankara‘dan yeterli destek alamadığı için artık ikinci planda kalmış görünüyor. Anadolu‘da yeni yeni açılan diğer kayak merkezlerine ilginin bir hayli fazla olduğu haberlerini alıyoruz.

Bir başka gözlemimiz de, ülkede yaşanmakta olan hayat pahalılığın burada daha da kendisini hissettirdiği anlaşılıyor. Orta gelir grubundan bir ailenin artık burayı gezip görmesi de hayal gibi görünüyor. Her şey ateş pahası olmuş. Uludağ‘ın tadını İstanbullular çıkarıyor. Beyaz Cennete ailecek günübirlik gidip dönmek dahi artık hayal gibi.