Kontrolsüz ve ruhsatsız yapılaşma göç alan kentlerin şimdiye dek kökten çözemediği bir sorun.

Bu yüzden şehirlerimiz özellikle 1980 sonrası hızlı biçimde kaçak yapıların dolduğu dev metropollere dönüştü.

Kaçak yapı sıkıntısı olmayan kent sayımız neredeyse bir elin parmaklarını geçmiyor.

Bursa’da da 2004 öncesi ve sonrası yapılmış binlerce ruhsatsız yapı var.

Bunlar şimdiye dek ne su ne de elektrik abonesi olabildiler.

TBMM’de çıkan torba yasa ile artık seçim öncesi gündeme getirilen talep kanunlaştırıldı.

Böylece su ve kanalizasyon idareleriyle, elektrik dağıtım şirketlerinin ruhsatsız yapılara abonelik vermesinin önünde bir engel de kalmadı.

Yasanın amir hükmü, ruhsatsız yapılara abonelik için sahip olunan parselde kentsel dönüşüme onay vermeyi zorunlu kılıyor.

Ruhsatsız yapı sahipleri bu taahhüde imza attıktan sonra aboneliklerini yaptırabilecekler.

Önceki gün, bu durumu BUSKİ Genel Müdürlüğü yöneticileriyle konuştuk.

Kentimizde abone olmayı bekleyen 70 bin dolayında bir kaçak yapıdan söz ettiler.

Kendilerine henüz bir yazı ulaşmadığını, bunların 50 bininin, önünde hazır şebeke olan yapılardan oluştuğunu, 20 bin aboneye ise yeni hat döşemek gerekebileceğini anlattılar.

Bir de muallakta olan bir durumdan bahsettiler.

Kentsel dönüşüm sahası dışında kalanlara abonelik hakkı tanınacak mı?

Affın detaylar önümüzdeki günlerde netleşecek.

1 Kasım seçimleri öncesi hükümet vaadi olan ruhsatsız binalara abonelik sorunu da böylece çözülmüş oluyor.

 

Nilüfer’de 17 yıl

 

Bir belediye başkanı için 4 kez aday olduğu yerleşimde halktan güvenoyu almasının ayrı bir anlamı var.

Nilüfer’in CHP’li Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ilçede 4 dönemdir işbaşında.

17 yıl olmuş.

O göreve başladığında yeni doğanlar, şimdi silah altına alınma çağına gelmiş.

Hafta sonu Nilüfer’de, Başkan Bozbey’in, 4. döneminin 2. yılına ilişkin değerlendirme toplantısını izledik.

Barıştan, demokrasiden, özgürlükten, silahsızlıktan, terör karşıtlığından bahsetti.

Hepsine eyvallah.

Bu yüzden, açık alan konserlerini iptal ettiklerini açıklaması da doğru bir karardı.

Başkan’ı dinleyip, ekranda akan sosyal medya paylaşımlarını okudukça, artık Nilüfer’de işin sadece insani ilişkiler ve sosyal belediyeciliğe kaldığını gözledik.

Bozbey de bunu zaten fazlasıyla yapıyor.

Başkan, 17 yıldır bir şey daha yapıyor.

Seçildiği tarihten bu yana büyükşehir belediye başkanlarının çoğuyla da çatışma halinde.

Bunu yönettiği ilçenin çıkarları ve mensup olduğu siyasi düşüncenin gereği haklı bulanlar olabilir.

Bu tutumu, sorumlu kent yöneticiliği adına yanlış bulanlar da yok değil.

Soru cevap bölümünde, Ekokent’ten, ilçede kurulması planlanan katı atık tesislerine, emsal artışından, stadyumun yerinin yanlışlığına kadar isim vermeden bugünkü Büyükşehir yönetimiyle de ters düştüğü noktalara değindi.

Yer seçimini yanlış bulduğu Kayapa’daki çöp depolama alanına karşı durmaya devam edeceklerini yineledi.

Hatta, kendi kendine sorduğu ‘Büyükşehir’den Nilüfer yeterli hizmet alabiliyor mu’ ya, “koca bir soru işareti” yanıtını verdi.

Bozbey’in konuşmalarından yeni dönemde Büyükşehir’e göz kırptığını, bu konudaki sorulara kesin bir dille, ‘hayır’ demediğini, ve zamanı geldiğinde bu durumu Nilüferlilerle değerlendirebileceklerini söylediğini de biliyoruz.

3 yıl var daha.

Nilüfer’de şimdiden 2019 için bir kıpırtı var.