Sosyal belediyecilik son dönem ülkemizdeki yerel yönetimlerin öne çıkan ilkelerinden biri haline geldi.
Alt ve üstyapı sorununu bitiren kentlerimizin daha çok ağırlık verdiği bu kavram sayesinde belediye başkanlarımız bugün çok farklı alanlarda hemşehrilerine destek olmaya başladı.
Bursa, kış aylarında hava kirliliğinin en yoğun yaşandığı illerin başında geliyor.
Kimi zaman kentimizin bazı semtlerinde göz gözü görmediği anlar oluyor.
Sanayi ile içiçe geçmiş bir kentte buna çözüm adayışları da sürüyor.
Hem Valilik hem Büyükşehir Belediyesi’nin hava kirliliğinin önüne geçilmesi için aldıkları tedbirler var.
Dün meslektaşım Serkan İnceoğlu ile birlikte yolumuz Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı’na düştü.
Burada bir süre önce göreve atanan Sosyal Hizmetler Daire Başkanı Yunus Kaldırım’a ‘hayırlı olsun’ temennilerimizi ilettik.
Kaldırım, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’nden Büyükşehir Belediyesi’ne transfer olmuş bir bürokrat.
Bu alanda tecrübeye sahip.
Büyükşehir Belediyesi’nde de kolları hemen sıvamış.
Kendisine daha evvelki dönemden başlayan ve devam etmek olan doğalgaz destek projesini sorduk.
Büyükşehir Belediyesi bilindiği gibi hava kirliliğinin en yoğun olduğu Bursa merkez ve İnegöl ilçesinde ihtiyaç sahibi ailelerin doğalgaz faturalarını sübvanse etmeye başlamıştı.
Hatta, başka bir kararla da evinde gaz bağlantısı bulunmayan yoksul ailelerin sobalı gaz hatlarının çekimini de üstlenmişti.
Bu amaçla Bursa ve İnegöl ilçelerinde 610 ailenin gaz hatları, ihale verilen firmadan kaynaklı gecikmeli de olsa döşendi.
Aldığımızı bilgi, işi tamamlayamadığı için ihaleyi alan ilk firmanın sözleşmesi iptal edilmiş.
Belirlenen ailelerin gaz hatları ikmal ihalesiyle anca tamamlanmış.
Yani, Büyükşehir Belediyesi yoksul ailelerin evlerindeki hem gaz bağlantılarını sağlamış hem de faturalarını cüzi de olsa sübvanse etmiş.
Fatura katkısı yapılan hane sayısı 930 civarında.
Başkan Kaldırım yeni dönemde Valilik, Bursagaz, BTSO ve Büyükşehir Belediyesi olarak bunu yaygınlaştırmayı düşündükleri belirtiyor.
Hatta bu amaçla yapılan bir toplantıda hava kirliliğine yol açan ilçelerin Sosyal Yardımlaşma Vakıfları kömürlerinin dağıtımı yerine doğalgaz faturalarına daha çok destek olunması, bunun da yine kaymakamlıklar aracılığıyla yapılmasının da gündeme getirildiğini belirtti.
Kirliliği önlemek için Bursagaz da elin taşını altına sokmuş.
Örneğin; belediyenin yaptırdığı gaz bağlantılarında yoksul abonelerden alınan güvence bedeli yüzde 1’e çekilmiş.
Bunlardan şunu anlıyoruz.
Kentteki hava kirliliğinin azaltılmasına dönük topyekun bir çaba var.
Sosyal Yardımlaşma Vakfı kömürlerinin kalitesi konusunda yıllardır bir tartışma var.
Bunun yerine ihtiyaç sahibi ailelerin faturalarının belirli oranda desteklenmesi güzel bir düşünce.
Ancak, bunu gerçekleştirebilmek için zorlayıcı tedbirler de gerekiyor.
Bursa’daki yerleşimlerin yüzde 85’inin gaz hattına sahip olduğu biliniyor.
Sokağında gaz hattı bulunduğu halde bunu bağlatacak gücü olmayan hane sayısının da yüzde 3 civarında olduğunu öğrendik.
Gücü olup da bunu önemsemeyen de bir kitle var.
Bursa Valiliği İl Çevre Kurulu’nun mali gücü olup kömür yakan hanelere karşı gaz hatlarını çektirmeleri konusunda önümüzdeki günlerde zorlayıcı bir karar alabileceği de konuşuluyor.
Bu konuda Konya örneğinin Bursa’ya uyarlanacağı da dillendiriliyor.
Yani, sokağında gaz varken, bunu evine almak yerine odun ve kömür yakanlara ağır müeyyideler gelebilir.