İhsan Aydın
İhsan Aydın

Çarşılardaki değişimde Bilenser’in de emeği var

Köşe Yazısını Dinle

Bu sütunlarda sık sık ele aldığımız tarihi miras yazılarımızdan rahatsız olan kesimler yok değil.

Hele, ‘ecdat’ kelimesi, Cumhuriyet dönemi yapılarına hayran kimilerinin şakulünü kaçırıyor.

Fakat onların rahatsızlıklarına rağmen Bursa, atalarımızın yapıp günümüze dek ulaştırdığı onlarca tarihi eserle dolu bir şehir. Onları bizim de gelecek kuşaklara taşıma sorumluluğumuz var.

Kentimizde yıkımları süren Çarşıbaşı projesi, kültürel mirası gün yüzüne çıkarma adına yürütülen başlı başına bir çalışma.

Ama bunun başlangıcı da yok değil.

Geçmişe de haksızlık etmemek gerekiyor.

Dün, Büyükşehir Belediyesi eski başkanlarından Erdoğan Bilenser gönderdiği elektronik ileti ile hatırlattı.

“Bugün bir video ararken bizim dönemin hizmetleriyle ilgili bir film izledim. Orada Hanlar Bölgesi çalışmamız kapsamında eski BTSO ve Borsa binalarını yıkarak Geyve Han ile projeye ilk kazmayı vuruşumuzun görüntüleri var. Sen de biliyorsun. BTSO binaya karşılık bizden para istemiş, Sanayi Bölgesi’nde bir arsa almıştı. Sonra aynı yönetim merhum Hikmet Şahin döneminde başkan lojmanını yaptırmış ve Eğitim Vadisi projesini üstlenmişti.”

Erdoğan Başkan o yıkımları hatırlattı.

Peki, yıkılan o yerde şimdi ne var?

Bilenser’in o dönem tarihi hanları ortaya çıkarmak için yıktığı eski BTSO ve Ticaret Borsası binalarının yerinde şimdi, Bursa Tarihi Hanlar ve Çarşılar Birliği’ne bizzat Büyükşehir iştiraki BURFAŞ tarafından tahsis edilmiş, derme çatma yapılardan oluşan çay bahçesi var. Üstelik, burayı da yine üçüncü şahıslar işletiyor.

Bilenser devamında şunları da hatırlatıyor:

“Ayrıca Merkez Bankası binasını yıkma karşılığında Bursaray Osmangazi İstasyonu’ndaki arsası için imar değişikliği yapılacaktı. Genel Müdür ile bu konuyu konuşmuş mutabakat sağlamıştık. Hilmi Şensoy konuyu çok iyi biliyor ve ilgileniyordu.”

Bugün dayanıksız olduğu için Çarşıbaşı’nda yıkılıp yeniden yerine aynısını yaptırmak için diretenler yukarıdaki satırları iyi okumalılar. O Merkez Bankası binasının yenisi Kent Meydanı’na yıllar evvel yapıldı.

Bilenser devamla haklı olarak şu hatırlatmaya da ihtiyaç duyuyor:

“Yani, Hanlar Bölgesi’ni ortaya çıkarma projesi ilk bizim dönemimizde başlamıştı. Türkiye Tarihi Kentler Birliği’ni kuran ve ilk başkanı olmamın verdiği sorumlulukla diğer belediyelere örnek olma misyonumun da katkısı olmuştu.”

Eski Başkan Bilenser devamında şunu da ekliyor:

“Ayrıca Osmanlı Yürüyüş Yolu Projesi kapsamında Hanlar Bölgesi ile Tophane, Muradiye hattını bağlamak için Balıbey Han restorasyonu kapsamındaki kırk merdivenleri yayalara daha kolay ulaşım için yürüyen merdiven haline getirecektik. Fakat mali durumumuz çok kötüydü. Muradiye’deki Fabrika-i Hümayun’un ön cephe restorasyonunu dahi Akbank’tan maaş ödeme paralarına karşılık aldığımız promosyonla yapmıştık.”

1999-2004 dönemini iyi hatırlıyoruz.

Türkiye’de büyük bir deprem yaşanmış, ekonomik kriz baş göstermiş. Büyükşehir Belediyesi, depreme ve mali darboğaza rağmen Bilenser başkanlığında kentin önemli yatırımlarını devreye almıştı.

Bu açıdan, Bilenser’in hakkını da teslim etmek gerekiyor.

 

Altın ve döviz borcu olan kur artışına nasıl dayanır?

Son günlerde mali piyasalardaki hareketlilik artık dayanılamaz bir durum almaya başladı. Altın ve döviz kurundaki olağanüstü yükseliş Türkiye’nin dengesini kaçırdı.

Döviz kuru ve altın fiyatlarındaki tırmanış kronometre gibi hiç durmuyor, durdurulamıyor.

Bu gidiş iyiye işaret değil.

Her ne kadar Cumhur İttifakı cephesinden sürekli olarak, ‘erken seçim yok’ mesajları verilmeye çalışılsa da, kur artışıyla sandık sanki ısrarla seçmenin önüne doğru itiliyor.

Kriz seçimle düzelir mi?

O da meçhul.

Döviz ve altın emaneti olanların borçları her geçen gün katlanıyor. Bu durum beraberinde yeni iflasların, çöküşlerin ve aile dramlarının da habercisi gibi.

Allah ülkemizi korusun.

 

Onlara çok şey borçluyuz Bugün 24 Kasım Öğretmenler Günü.

Her birimizin üzerinde silinmez iz ve emekleri bulunan değerli öğretmenlerimize bu özel günde bir kez daha minnet duyuyoruz.

Onların sayesinde eriştiğimiz ve bulunduğumuz makamların kıymetinin farkındayız.

Başta kendi öğretmenim Mehmet Gültekin olmak üzere tüm öğretmenlerimizin önünde bir kez daha saygıyla eğiliyoruz.

İyi ki varlar.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X