Bursa su stresi yaşayan kentlerimizin başında geliyor. Bozulan yağış rejimi kentimizin topraklarını, su kaynaklarını da olumsuz etkiliyor. Memlekete her gidiş dönüşte Selahattin Saygı Doğancı Barajı‘nın boşalmış halini gördükçe içimiz burkuluyor. Yaz başında barajdaki su seviyemiz diplerde görünüyor. Oysa, yağmurların barajları yeninden dolduracağı bir yağış beklentisi de az düzeyde.

Çare olarak çok amaçlı inşa edilen Çınarcık suyunu mümkün olduğunca daha öne çekip suyu Dobruca‘daki arıtmaya vermek önemli bir adımdı.

Bayram öncesi, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey dev isale hatlarının Nilüfer‘deki Çamlıca Mahallesi‘ne kadar ulaştığını açıkladı, şebekenin Dobruca‘daki ana arıtmaya bağlanmasını 9 ay öne çektiklerini duyurdu. Eylülde Çınarcık suyunun arıtmaya girmiş olacağını müjdeledi.

Bunu kentimiz adına önemsiyoruz. Avrupa Yatırım Bankası kredisi ile yürüyen iş iyi ki, önceki dönem Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş tarafında DSİ‘den alınarak BUSKİ tarafından ihale edilmiş.

DSİ‘ye kalsa o şebekenin kente ulaşması, yeni artıma tesislerinin inşası onlarca yıl daha zaman gerektirecekti. 9 aylık öne çekmenin bile şehre bir can suyu olduğunu düşünüyoruz.

Evet, dövizle yapılmış bu borçlanma BUSKİ Genel Müdürlüğü ve Bursa Büyükşehir Belediyesi‘nin mali dengelerini bozsa da kentin geleceği için atılmış acil bir adımdır. Bursa giderek katlanan o borcu bir şekilde ödeyecektir.

Susuz kalmaktan, dönüşümlü su almaktansa şehir olarak o borca katlanmak gerek.

Proje kapsamında Kayapa sırtlarındaki yeni artırma tesisinin inşası da sürüyor. Projenin bütün olarak değil, parça parça farklı yüklenicilere verilmiş olması da işi hızlandırdığı görülüyor.

150 milyon Euroluk borçlanma ile yürüyen işlerin şehrimize ağır bir maliyet çıkardığının farkındayız. Belki bu nedenle su faturalarımız bir müddet yüksek olacak ama şehir susuz kalmayacak.

Projede emeği olanları kutluyoruz.

Bu arada, bayram günü annesini kaybeden BUSKİ Genel Müdürü Mehmet Ercihan Subaşıoğlu‘na da bu vesileyle başsağlığı diliyoruz.

4 günlük bayram tatili bitti, mesai yeniden başladı. Her tatilde olduğu gibi yine yollarda yüzlerce trafik kazası meydana geldi. 3 günlük bilanço 2 bini geçmişti.

Hız sınırı aşımına bağlı trafik kazalarını en aza indirme adına İçişleri Bakanlığı yollardaki radar sayısını artırdı. Bir yurttaşımız aynı gün 4 kez radar cezası aldı diye uygulama sosyal medyada adeta topa tutuldu.

Oysa, her şey hepimizin can ve mal güvenliği için yapılan işlerdi. Uygulamada hatalar eksikler olabilir ama kurala uymak aslolandı.

4 kez radara takılmayı, hız sınırlarını aşmakta ısrar edenleri, hepimizin canını tehlikeye düşürenleri eleştirmek yerine Emniyet Genel Müdürlüğü‘nün radar uygulaması sosyal medyada hedefe kondu.

Kurala uy, radara takılma. Yollarımız kan gölü olmaktan çıkmalı. Ulaşım altyapımıza önemli yatırımlar yapıldığı halde kuralsızlık hepimizin baş belası.

Yurdumuzun dört yanına onca bölünmüş yol, otoban, tünel, viyadük inşa edildi. Araç sayımız her geçen gün arttı. Geçmişe göre trafik kazalarında azalma olsa da kural ihlali yapanların niyetlerinde bir azalma yok.

Konmuş her kural, hepimizin trafikte güvenli biçimde, gitmek istediğimiz yere ulaşmamız için uygulanıyor. Cezalar ise caydırıcılığı artırmaya dönük rakamlar. Yeni kanunla bunlar daha da yükseltildi.

Bize düşen ise trafik kurallarına mutlak riayet etmek, radar, para ve hapis cezası gibi teferruatlara maruz kalmamak.

Bu vesileyle  hepinize güvenli yolculuklar diliyoruz.

Bursaspor‘un mali anlamda kimseye muhtaç olmadan ayakta durabilmesi için yönetimin arayışları var. Kalıcı gelir projeleri, ‘satılamaz‘ ve ‘devredilemez‘ şerhli olmalı. Burada bir rant oluşacak ise o tamamen Bursaspor‘a kalmalı. Özlüce ve Acemler‘deki projelere siyasal iktidarın, bürokrasinin, belediyelerimizin de tam destek verdiklerini görmek sevindirici. Bunlar zaten o destekler olmadan hayata geçirilemez.

Bursaspor‘a verilmiş yerlerin geçmişte kimlerin ellerine geçtiğini herkes biliyor.

Bu kez öyle olmamalı.

Buraların tapuda Bursaspor Vakfı‘na tescil ettirilmesini de önemsiyoruz. Gelecekte borçlar yüzünden yine kulübün akarlarına, mülklerine bir göz dikme, el atma, el koyma yaşanmaması için bu hamleyi de değerli buluyoruz.