Yıllardır yazıp çiziyor, gündeme getiriyoruz ama değişen çok bir şey yok.

Bursa‘nın toprak bütünlüğünün beşte birini oluşturan coğrafyaya ulaşım hep sıkıntılı.

Bursa’nın Dağ ilçeleri ile kenti birbirine bağlayan yollarda şimdiye dek gerçekleştirilen palyatif iyileştirmeler de istenilen sonucu vermiyor.

Vermediği önceki gün Keles Kocayayla‘da Giresunluların düzenlediği Otçu Göçü Yayla Şenliği‘nde daha da anlaşılmış oldu.

Şenlik bitimi Bursa’ya dönüş adeta işkenceye dönüştü.

Biz de o saatlerde Keles yollarındaydık.

Şansyıldık, Kocayayla’ya kadar gitmemiştik. Nilüfer Barajı‘nın biraz üstlendinden geri döndük.

Akşam saatlerinde Orhaneli‘den gelen yolla Doğancı Barajı üstünde kesişen Keles etabı sürücüler için çekilmez oldu.

Adım adım ilerleyen yolu biz ancak 1,5 saatte geçebildik.

Benzer sıkıntı Orhaneli etabı için de söz konusu.

Oradan gelen trafik de Doğancı Barajı yakınlarında şişmeye başladı.

Sonrasında arayan bir dostum, Keles’ten Bursa’ya 3,5 saatte gelebildiklerini anlattı.

Acaba bu tür etkinliklerde Bursa’ya dönüş trafiği Kocayayla-Boğazova üzerinden İnegöl‘e verilemez mi?

Dağ ilçelerinin yollarını iyileştirmek için 3 yıl önce Gümüştepe (Misi) başında bir çalışma başlatıldı.

Bölgede meydana gelen heyelan nedeniyle yol burada adeta süzme ağzı gibi tek şeride düşüyor.

Böyle olunca da 4 ilçeden gelen trafiğin kente girişi saatler alabiliyor.

Hele, haftasonları bölgede bir de bu tür büyük organizasyonlar varsa, Dağ yollarından geçmek mümkün olmuyor.

Sorunu, yörenin bir mensubu, gazeteci olarak yıllardır bu sütunlardan, televizyon ekranlarından paylaşıyoruz.

Karayolları 14. Bölge Müdürlüğü‘nün umurunda bile değil.

Bugüne dek bir tek yazıya bile açıklama yapma gereği duymadılar.

Bırakın onu, kentin üst yöneticilerinden de çıt çıkmıyor.

Kentin meslek odalarının da sesi kısık.

4 ilçeye ulaşım eziyete dönmüş, kentin Akademik Meslek Odaları inceleme yapma, açıklamada bulunma ihtiyacı hissetmiyor.

Muhafelet de sesini yükseltemiyor.

Böylesi bir rahat çalışma ortamı bulan yüklenici firma ise kaplumbağa misali 500 metrelik etapta oyalanıp duruyor.

Geçtiğimiz günlerde, bu duruma tepki gösteren bölge muhtarları, yapım ve yöneticiliğini üstlendiğimiz Olay TV’deki Kent ve Yaşam programında adeta isyan etmişlerdi. İçlerinde Karayolları Bölge Müdürü’nü istifaya çağıranlar da vardı.

Onlar ne yaparlarsa yapsınlar, imam bildiğini okuyor.

Dünkü manzaradan şunu çıkardık.

Dağ yolları S.O.S veriyor. Tehlike adeta ‘geliyorum’ diyor.

Karayolları yetkikileri, mühendisleri, çalışanları, yüklenicileri, çok rahat.

İnanın dün bu güzergâhtan bir ambulans geçecek olsa, içindeki hastayı, yaralıyı belki de kurtarmak mümkün değildi.

Dağ bölgesinin ulaşamında ciddi bir tehlike söz konusu. Tedbir alınmazsa felekate dönüşebilir.

Artık yöreyi temsil eden siyasetçilerin cılız sesle, yeni tünel, viyadük, köprü, asfalt vaad etmeleri de çok inandırıcı gelmiyor.

Çünkü ortada somut bir gelişme yok.

Kimse bu etapta nasıl bir çalışma yapılacağı, ne zaman başlanacağı, kime ihale edildiği, ne zaman bitirileceği konusunda net bir bilgiye sahip değil.

Bursa dışındaki başka bölgelerde yapılan duble yollar, viyadükler, tüneller, köprüler insanın içini burkuyor.

Orhaneli, Keles, Büyükorhan ve Harmancık‘a bu kalitede yollar, tüneller, viyadükler, köprüler, asfaltlar acaba niçin çok görülüyor?

Bu 4 ilçeden hangisine giderseniz gidin, eğer aracınız yüksek konforlu bir otomobil değilse, içiniz dışınıza çıkıyor.

Bir gün acaba Bursa dışında görmeye alışık olunan o yollara, tünellere, köprülere, üzerinden yağ gibi geçilen asfaltlara bu bölge insanı da kavuşur mu dersiniz?