CHP Bursa eski milletvekillerinden Kemal Demirel‘i Ramazan bayramında kaybettik.
Kendisine rahmet, yakınlarına ve sevenlerine başsağlığı diliyorum.
Merhum Demirel uzunca süredir amansız hastalık ile mücadele ediyordu. Çok direndi, mücadele etti ama O’nu maalesef kaybettik.
Kemal Demirel ismi çoğumuz için trenle özel özdeşleşmiş bir hemşerimizdi.
Bursa‘ya tren getirme konusunda gerek milletvekilliği gerekse parlamento görevi sonrası mücadelesi tarihe geçti.
Demirel ile tanışıklığımız, daha onun CHP Osmangazi İlçe Başkanlığı ve belediye meclis üyeliği yıllarına uzanır. Bizim de meslek yaşantımızın başlangıç yıllarına denk gelen bu kesişme de tren talebinin başlatıldığı Gökçedağ istasyonu önemli bir yer teşkil eder.
Gökçedağ, Bursa‘nın Harmancık ilçesinde, Ankara-İzmir trenin geçtiği önemli duraklardan biridir.
Demirel Bursa‘ya ilk tren hattı isterken, burayı hareket noktası seçmiştir. Bunu haberleştiren gazeteci olarak yazı kupürlerimizin daha sonra Demirel’in tren mücadele sergisinde yer almasına sevinmiştik.
Bursa‘dan aslında tren geçmektedir ama bu sadece kısa bir girinti hattından ibarettir.
Kente bir faydası da yoktur. Fakat Türkiye‘nin 2. büyük ihracatçı şehri Bursa nedense bugüne dek ulusal tren ağına dahil edilmemiştir.
Bunda kimin ya da kimlerin vebali vardır kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.
Merhum Demirel’i ne yazık ki, bugüne dek Türkiye Cumhuriyeti kabinelerinde görev yapmış Ulaştırma ve Altyapı bakanları, Devlet Demiryolu Genel müdürleri de anlayamamıştır.
Onun, TBMM‘de Bursa treninin akıbeti için verdiği sayısız önergeye sıradan, ciddiyetten uzak yanıtlarla bu işi savsaklamışlardır. Bunun kanıtı, Bursa‘nın halen trensiz bir kent oluşudur.
Demirel Bursa‘ya tren gelmeden bu dünyadan göçüp gitti. Onca yıl Bursa trenini sordu, sorguladı,
Yakın vadede çok ümitli değiliz ama umarız günün birinde o tren Bursa‘ya gelirse, Kemal Demirel ismi de katar ya da bir istasyona verilecek ad ile ölümsüzleştirilerek kentin ve siyasetin kendisine olan vefa borcu ödenir.
Sanki salgın bitmiş gibi bir bayram oldu
Türkiye ve dünya büyük bir salgın yaşadı. Dünya tarihine 2020 yılı, Covid-19 ile tanışma ve bu uğurda milyonlarca insanı kaybettiğimiz bir veba salgını olarak yazıldı.
Türkiye‘de 100 bine yakın insan salgında yaşamını yitirdi. Yüzbinlerce insan aşı ve tedbirle salgından kurtuldu.
Artık güzel günler de geldi sayılır. Bu bayram maskesiz bir bayram oldu. Herkes özgürce sevdikleriyle buluştu, sarıldı, hasret giderdi.
İnşallah, vaka sayısı binin altına indiğinde toplu taşıma ve sağlık kuruluşlarında da maske zorunluğu ortadan kalkacak.
Kurala uyan, aşı olan herkese bu nedenle müteşekkiriz.
Bir de bu uğurda yaşamlarını riske atan sağlık çalışanlarımıza ve hekimlerimize de minnet borçluyuz.
Yağışlı bayramın tadı olmadı
Ramazan bayramı soğuk ve yağışlı geçti. Salgın bitti diye sevinirken uzayan kış nedeniyle bu bayram soğuk ve buruk geçirdik.
Sevindirici olan;
Çok şükür ki, duble yollar, otobanlar ve artan yol kalitemiz sayesinde trafik kazalarında da eskiye oranla büyük düşüş vardı.
Sevincin hüzne dönüşmemesi için trafik kurallarına uymak gerekiyor. Sevdiklerimize ulaştık ama tekrar kentlere dönüşte üzücü kazalara sebebiyet vermeyelim.

Flipboard