Flipboard
Deprem kuşağındaki Türkiye‘nin yapı güvenliği bakımından çok da rahat bir coğrafyada olmadığını biliyoruz.
Bu amaçla çeşitli düzenlemeler yapıldı ama yetersiz.
Bursa‘nın sektörde 46 yıldır deneyime sahip inşaat mühendislerinden ve eski Osmangazi Belediye Meclis Üyesi Hakkı Sarıtaş‘tan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı‘na bir dizi öneri geldi.
Sarıtaş’ı yıllardır tanır, sever, sayarız.Kendisi Konyalıdır.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum da hemşerisidir.
Pandeminin çok konuşulduğu bugünlerde Kurum’a ülkemizin yapı güvenliği için 10 maddelik bir öneri sundu.
Sarıtaş, Bakan Kurum’a hitaben öneri metninde önce şunlara değindi;
“Sayın Bakanım, salgın hastalık günlerinde içimizdeki ses benim yazacaklarımı sevimsiz bir gülücüğe dönüştürebilir. Ama hakikati gören akıl her şeye hakim olur. DASK uygulaması 20 yılını doldurdu. Yıkım olduğunda tedavi için hazır bir kaynak da olsun. Eğer Covid-19 denilen virüsü önceden bilseydik, heralde bugün harcanan önleme tedbirlerini ve harcamaları seferber eder, ölmemeye çalışırdık. Deprem ile gelen yıkıcı ve öldürücü tesirleri mühendislik ve istatistik bilgileri ile biliyoruz. Deprem modellemeleri ile de deprem aralıkları tahmin edilebiliyor. 80 senedir vatandaşlarımızın depremden gördüğü zararları, özellikle 2000’li yıllardan sonra yaşadığımız zararları sizin yaşınızda olanlar biliyorlar.”
Sarıtaş sonra o tekliflerini madde madde şöyle sıraladı;
“2000 den önce inşâ edilen yapıların inceleme ve envanteri yapılmalıdır. Kurulacak bir yapı yenileme fonu ile bir öncelik sıralaması çalışması yapılıp binalar yenilenmelidir. Mevcut mevzuat insanları harekete geçiremiyor. Bina malikleri bu işleri yönetemiyor ve ihtilafa düşüyor, komşuluk hukuku zedeleniyor. Konuyu Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü belediyeye belediye de Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne havale ediyor. Bu işlere nezaret edecek ve toplantılara katılacak uzman bir yetkili olmalıdır. Oluşturulacak bina yenileme fonundan yüzde 25 hibe desteği, yüzde 25 uygun kredi ve yüzde 50 de mülk sahiplerinin katkısı sağlanmalıdır.
İlgili belediye hiç bir tarafa rant sağlamadan ve suistimal etmeden küçük imar iyileştirmeleri ile desteklemelidir. Oluşturulacak bu fona Tabiat ve Kültür Varlıklarını Koruma Fonu da aktarılabilir.
DASK 2000 öncesi yapılar için mecburi hale getirilmelidir.”
Görüldüğü gibi Sarıtaş’ın önerilerinin bize göre de uygulanabiliriği var.
Devlet deprem sonrası haracama yapacağına, öncesinden vatandaşı teşvike, bir fonla yapıları güvenli hale getirebilir. Hem de hızlı bir dönüşüm sağlanır.
Memleket için kafa yoran tecrübeli inşaat mühendisi Sarıtaş’ın teklifleri yabana atılmamalı.
Trafikteki düğüm noktaları yeniden gözden geçirilmeli
Geçtiğimiz cuma akşamı mesai bitminde Bursa‘nın trafiğine yine bir şeyler oldu.
Kentin ana aksı Ankara-İzmir yolu adeta kilitlendi. Burası durunca haliyle kent içinden ana aksa sağlanan bağlantılar da düğümlendi.Araç içinde, hiç durmadan trafiğin adım adım seyretmesine bile razı oluyor insan ama dur kalklar sürücülerin sabır sınırlarını zorluyor.
Oysa, olağanüstü bir durum da yoktu. Sadece haftasonu pandemi yasaklarının başlamasına saatler vardı.
Güzergahta akış hızını kesen noktalar iyi gözlenmeli.
Drone ile düğüm noktaları yoğunluk boyınca izlenmeli.
Belki kavşakları rahatlatan akıllı küçük dokunuşlar buralarda da yapılabilir.
Büyükşehir Belediyesi‘nin Ulaşım Daire Başkanlığı mühendiseri o görüntüler üzerinden çözümler üretmeli.
En önemlisi de, İstanbul‘daki 15 Temmuz Şehitler Köprüsü‘nde bile daha fazla trafik yükü olduğu bilinen Acemler Kavşağı‘nın eksik imalatları acil koduyla ihale edilip, bir an evvel devreye alınmalı.
GÖL-DER’den kadınlara ürün satış desteği geldi
Kısa adı GÖL-DER olan İznik ve Orhangazi İlçeleri İle Köyleri Sosyal İşler Kültür ve Dayanışma Derneği‘nin faaliyelerini yakından izliyoruz.Dernek Başkanı Semih Öz ve arkadaşları Göl kadınlarının aile ekonomisine katkı sunmaları için çabalıyorlar.
Bu amaçla e-ticaret yapılabilen ‘bizimellerimiz‘ adlı bir ürün satış pazarlama sitesi kurdular.
Başkan Öz, dernek olarak kendilerinin bundan bir kazançları olmadığını altını çiziyor. Kuruluş amaçları içerisinde yer alan siteyi pandemi ile birlikte öne çıkan internet üzerinden faaliyete gerdiklerini belirtiyor.
Başkan Öz, başlangıçta İznik, Paşapınar, Örnekköy ve Çakırlı üreten kadın derneklerinin projede yer aldığını, diğerlerine de ulaşacaklarını söylüyor.
Kadınlarımız evi çekip çeviren hayat arkadaşlarımız. GÖL-DER onları aile ekonomisinin içine de katarak bu yapıyı güçlü kılmak istiyor.
Bize de kendilerni tebrik etmek düşüyor.
Kazançları ve ürünleri bol olsun.
