İhsan Aydın
İhsan Aydın
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Depremi yine yaşadık elimiz çok hızlanmalı

Köşe Yazısını Dinle

Dün, hepimizi endişeye sevk eden büyük bir deprem daha yaşadık. Komşumuz İstanbul’un Silivri ilçesinde meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki deprem civar illerde olduğu gibi Bursa’da da şiddetli biçimde hissedildi.

Can ve mal kaybına yol açmaması tesellimiz oldu. İstanbul’a yüzlerce kilometre mesafelerde bile hissedilen sarsıntının yerin yaklaşık 7 kilometre derinliğinde oluşmasına rağmen yüzeye etkisi fazlaydı.

Öncesinde de Bursa’da depremler ufak ufak kendisini gösteriyordu. Nitekim, sabah saatlerinde Orhaneli Altıntaş merkezli bir deprem kayıtlara geçti. Daha evvel Simav’daki deprem Bursa’da duyuldu. Sonrasında ise artçılar sürdü.

Velhasıl, yerkabuğu sürekli bir hareket halinde. Zaman zaman kendini unutturuyor gibi görünse de, 6’yı bile geçen depremler bugünlerde yaşanmaya başladı. 7 ve üstünün ülkemizde Allah korusun büyük yıkıcı etkileri olduğunu biliyoruz. Silivri sarsıntısı da bu açıdan hepimizin yüreklerini ağza getirdi. Ülke olarak bu acı gerçekle bir gün yeniden karşılaşma olasılığımız yüksek. 6 Şubat’ın acısını saramadan, yeni bir yıkıcı büyük deprem Türkiye’yi çok zor durumda bırakacaktır.

Yıkıcı ve ağır sonuçları olması muhtemel Marmara depreminin yaklaştığı konusunda bütün uzmanlar hemfikir.

Bu konuda ülke olarak yapmamız gereken çok şey olduğunu unutmamak gerekiyor. Sadece devlet değil, yurttaşlar olarak bizim de üzerimize çok görevler düşüyor.

Devlet hem öncesi hem de deprem sonrası için önlemler alıyor. İllerimizin afet risklerini azaltıcı planlarını yapmış durumda. Burada bütün kurumlara sorumluluklar düşüyor. Her kurum kendi görevini layıkıyla gerçekleştirdiğinde illerimiz afetlere karşı daha güvenli hale gelecektir.

Depreme ve afetlere partilerüstü bir yaklaşımla hazırlanılmalı, bu konu, her hizmetin önüne alınmalıdır.

Deprem yıkmadan konutlarımızı, yapılarımızı sağlam hale getirme mecburiyetimiz var. Daha büyük ve daha konforlu evler yerine, sağlam ve içinde oturanları güvenli biçimde büyük bir depremde dışarıya taşıyacak binalara geçme konusunda aceleci davranmalıyız.

 

Dönüşümler gecikmemeli

Türkiye’nin kentlerini depremden kurtarmanın bize göre en önemli ayağı çürük yapılarımızı dönüşümle sağlam hale getirmektir.

Bu konuda Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın önceliği 6 Şubat’ta büyük bir yıkım yaşayan 11 afet ilimize verdiğinin farkındayız.

Ancak, Türkiye’nin diğer kentlerinde de yenilenmeyi, dönüşmeyi bekleyen milyonlarca çürük yapı bulunmaktadır. Bunlar konusunda da bakanlık çözüm üretmeli. TOKİ dışında da dönüşüm özendirilmeli.

Belediyelerin ve şahısların kendilerinin gerçekleştireceği dönüşümlerde, onların elinde tutmalı ve teşvik edici bir rol üstlenmeli.

Muhalefet belediye başkanlarımızın, bugün kimi kentsel dönüşüm projelerine bakanlığın Kentsel Dönüşüm Daire Başkanlığı’ndan onay alamadıklarına dair sitemlerine rastlıyoruz.

Örnek isteniyorsa, CHP’li Osmangazi Belediyesi’nin Soğukkuyu’daki bir site dönüşüm projesini gösterebiliriz.

Eğer böylesi bir durum söz konusu ise, onayı vermeyen bürokrat ve emri veren siyasetçi büyük bir suç işlemektedir.

Deprem gelmeden bir tek yapıyı bile güçlendirmek, sağlam hale getirmek için bakanlığın önüne getirilen tüm projelere o belediye başkanlarının parti rozetlerine bakmaksızın, geciktirmeksizin onay verme zorunluluğu var.

Bursa ölçeliğinde, belediyelerin bakanlık onayı bekleyen projelerine izin verilmediği yönündeki sitem ve eleştiriler titizlikle incelenmelidir.

Bakan Murat Kurum’un bu konuda gerekli talimatı vereceğini düşünüyoruz.

Ne Bursa’nın ne de deprem kuşağındaki diğer illerimizin bu konuda kaybedecek bir saniyeleri bile olmadığını düşünenlerdeniz.

Çünkü; elimizi çabuk tutmak, binalarımızı güvenlik hale getirmekten başka çaremiz yok.

 

Bursalılar sokak ve parklara akın ettiler

Dün Silivri merkezli sarsıntıyı biz de oturduğumuz mahallemizde hissettik. Gördük ki, etkisi yüksek olan deprem sonrası mahalle sakinlerinin hızlıca sokağa fırladıklarını, sonrasında da deprem toplanma merkezleri ve parklarda toplandıklarını gözledik.

Artçıların sürdüğü bir ortamda yurttaşlarımız da doğal olarak güvenli alanlara çıktılar. Son deprem, bir afet anında toplanma alanlarının ve parkların fazlalığını ne denli önemli olduğunu bir kez daha gösterdi.

Belediyelerimiz bu konuya da önem vermeliler. Vatandaşın afet anında kaçabileceği, sığınabileceği en yakın yerler buralar.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X