Önceki gün Mudanya Yolu üzerinde Bursa E Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu personelini taşıyan otobüse, refüj kenarındaki çalılıklara koydukları uzaktan kumandalı bombayı patlatarak bir infaz koruma memurunun ölümüne 7 görevlinin yararlanmansına neden olan örgüt ile failler belirlendi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu dün NTV kanalında, hem Bursa hem de İstanbul’daki bombalı eylem gerçekleştiren faillerin belirlendiğini duyurdu.

Bakan Soylu’nun verdiği bilgiye göre; iki eylemi de bölücü örgütün taşeron birimleri yapmış.

Zaten bütün şüpheler de bunu işaret ediyordu.

Atalar, devlet hep 18 yaşındadır diye boşuna dememişler. Sıra şimdi uzun süredir takip altında olan hücre evindeki teröristlerin yakalanmasına geldi.

Güvenlik güçleri en kısa sürede bombalı tuzağı Mudanya Yolu’na yerleştiren teröristleri bulup, adliyeye teslim edecektir.

Kaçamazlar. Önünde sonunda enselenirler.

Bursa’da huzuru bozmak, toplumda infial oluşturmak, ses getirmek peşinde olanların, olayın üstünden çok geçmeden belirlenmesi devletin güvenlik güçlerinin iyi çalıştığının göstergesi.

Bursa’nın bu manada güvenli bir kent olduğu biliniyor. Son saldırıyla bunu bozmak isteyenlerin çok geçmeden tespit edilmesi sevindirici.

Keşke, eylem gerçekleşmeden failler yakalanabilmiş olsaydı. Vatan, millet, devlet düşmanı hainlerin kısa sürede saklandıkları inlerinde bulunup adalete teslim edilmesi, acılı yürekleri bir nebze olsun rahatlatacaktır.

Allah bir daha böylesi bir saldırıyı ve eylemi gerçekleştirenlere fırsat vermesin. Ramazan mübarek günde, genç bir kadını kocasız, masum üç yavruyu babasız bırakanları kahreylesin.

Hakemden sonra PFDK da doğradı

Bursaspor’un içinde bulunduğu duruma bu kentin bir sakini olarak hepimiz üzülüyoruz. Düşme hattında ölüm kalım mücadelesi veren takımımızın en son İstanbulspor karşılaşmasında yaşananlar ve hakem faciasına dönüşen müsabakanın sonunda kulüp ağır cezalarla karşı karşıya kaldı.

Sonunda Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu da, verilmeyen penaltı nedeniyle çıkan kartlar sonrası yaşanan tepkilere ağır bir fatura kesti.

Oysa Federasyon, hatalı kararlara imza atan, Bursaspor’un bariz bir penaltısını vermeyince, çılgına dönen teknik kadroyu ağır kartlarla cezalandıran beceriksiz hakeme sezon sonuna kadar düdüğünü astırmıştı. Yani, Federasyon hakemi hatalı bulurken, PFDK’nın yanlış kararlar nedeniyle meydana gelen tepki ve olaylar yüzünden kart gören futbolcularla teknik kadroyu en ağır biçimde cezalandırması da düşündürücü.

Bu karar bize, PFDK tarafından Bursaspor’un acımasızca cezalandırıldığını gösteriyor.

Bursaspor bu saatten sonra itiraz da etse, bize göre netice değişmez. Teknik Direktör Mustafa Er’in 4 maç kulübeden uzaklaştırılması, sezonun bitmesi demek. Ligde kalmak için savaşan bir takımın hocasının bu kadar fazla sayıda maçtan ve kulübeden uzak tutulmasını anlayabilmiş değiliz.

Cezada ölçünün kaçtığını düşünüyoruz.

Çıkan cezalarla Bursaspor bir kez daha ağır biçimde doğranmıştır.

Allah kulübümüzün yardımcısı olsun.

Bursaspor bütün bunlara rağmen, sahadaki savaşı bırakmadan, alnının akıyla lige tutunabilmeli.

Bursa olarak takımın bu çabasına bizler de onlara bugünden itibaren kalan tüm maçlarda tribünleri doldurarak katkı vermemiz gerekiyor.

Gazi Mustafa Kemal’in ulusa ve çocuklara en anlamlı armağanı

Bugün 23 Nisan.

Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı. Ulusun yeniden küllerinden doğup, dünyaya bağımsızlığını haykırdığı, tarihimizin en önemli dönüm noktalarından biri.

Böylesi anlamlı bir günü çocuklara bayram olarak armağan eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını bu vesileyle bir kez daha rahmet ve minnetle yad ediyoruz.

Aynı zamanda TBMM’nin de kurulduğu bu anlamlı tarihe, kanları ve canları pahasına imza atmış tüm ecdadımızı da saygıyla anıyoruz.

Mekanları cennet olsun.

Bağımsızlığın ne denli önemli bir kavram olduğunu, bugün Rusya’nın Kırım ve Ukrayna topraklarını ilhakıyla daha iyi kavramış durumdayız. Güçsüz ve zayıf anınızda sizi de avlayabilirler.

Bu nedenle, Mustafa Kemal Atatürk ile birlikte yakılan bağımsızlık meşalesinin ilelebete yanık kalması için ülke olarak güçlü kalmaktan başka çaremiz yok.

Her manada kalkınmış, güçlenmiş, Silahlı Kuvvetleri’ni çağın gerekleriyle donatmış modern bir Türkiye hepimiz için gerekli ve zorunludur. Milli bayramlarımızın bu denenle 7’den 70’e tüm halkımızca daha özümsenerek kutlanması gerektiğini düşünüyoruz.