Fotoğrafı dün Orhaneli dönüşü çektik. Doğancı, diğer adıyla Selahattin Saygı Barajı’nda su seviyesinde korkutucu bir düşüş göze çarpıyor. Düşüş neredeyse savak kapakları seviyesine kadar inmiş.
Gerçi, BUSKİ Genel Müdürlüğü’nün Bursa’nın içme suyu barajlarındaki doluluk oranlarına baktığımızda Doğancı’da halen yüzde 70 doluluk gözükse de, kurak giden hava ile düşüşün sürmesi bekleniyor.
Yağışlı havaların bir türlü gelmemesi, sıcakların artması durumunda düşüşün hızlanması kaçınılmaz görünüyor.
Bursa’da bu yıl susuzluk tehlikesi yaşanmayacağı açıklamaları var ama barajlardaki düşüşün bu denli hızda devam etmesi halinde bunun olmayacağı garanti edilemez.
Elbette Bursa olarak Doğancı’nın hemen üstündeki Nilüfer Barajı’na güveniyoruz. Yedek olarak tutulan Nilüfer Barajı’nda da düşme başlamış. Buradaki doluluk oranı şimdilik yüzde 97 gibi.
Kent yöneticilerimiz, yıl sonuna kadar Bursa’nın su sıkıntısı yaşamayacağını söyleseler de hepimizin tasarruflu olmasında fayda var.
Zira, yıllarca kent şebekesinin büyük bölümü, yaşanan kuraklık nedeniyle kuyu suları ile beslenmişti. Yeniden hemşerilerimizi kuyu sularına mahkûm etmeme adına tasarruflu olmakta fayda var.
Zorunlu kullanımlar dışında su tüketimimize dikkat etmemiz gerekiyor. Araç, halı vb. gibi yıkamalar için hoyrat tüketimden kaçınmalıyız.
Bugün yüzde 30 düşüş gözüken Doğancı’nın kısa sürede yüzde 50’lerin altına inmesine izin vermemeliyiz.
İşte o zaman susuzluk endişesi de artar.
Dağ yoluna ulaşımı kısaltacak tünelde 15 Temmuz beklentisi
Zaman zaman memlekete giderken güzergâhımız üzerindeki Doğancı Tüneli inşaatı da dikkatimizi çekiyor.
Malumunuz bu tünel bölgedeki Orhaneli, Büyükorhan, Harmancık, Dursunbey, Simav gibi ilçelerin Bursa’ya ulaşımında önemli rol üstlenecek.
Hatta hep gündemde olan yeni Antalya yolu için de önemli bir geçiş.
Yapımına 3 yıl önce başlandı. Projenin sahadaki uygulamasında sıkıntılar çıktı. Barajın hemen üstündeki kayalık bölümü geçebilmek için özel patlatma izinlerine ve yöntemlerine ihtiyaç vardı. Onların alınması ve uygulanması zaman aldı. Dolayısıyla projenin bitirme hedefi doğal olarak şaştı.
Şimdi artık hem Doğancı Barajı bitişiğinden hem de aksi istikametteki Doğancı Mahallesi dibinden olmak üzere iki yönden çalışma sürüyor.
Geçenlerde AK Parti Orhaneli İlçe Başkanı Ramazan Turhan ile konuşurken, tüneldeki çalışmaların önümüzdeki yıl 15 Temmuz’a bitirilip, hizmete açılacağını söylemişti.
Bölgenin gözü işte şimdi bu tarihe çevrili durumda. Zira, 2 kilometrelik bu tünel Keles ilçesi ile diğer üç ilçenin baraj üstündeki trafiğinin kesişimini önleyecek.
Bu açıdan 15 Temmuz bölge insanı için de önemli bir tarih.
Silahlı terör örgütü FETÖ’nün 5 yıl önceki kalkışmasının yıldönümüne de denk gelen 15 Temmuz’da bölge insanının dört gözle beklediği proje hizmete girmiş olacak. Tabii ki, bir aksilik yaşanmazsa.
Tünelin hizmete girişi için 15 Temmuz’un özel olarak seçildiği anlaşılıyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da özel takibinde olan projede artık iki yönlü delme işleminin hızlandığı, tünel çıkışında, Nilüfer Çayı üzerine inşa edilecek viyadük için de sahada hazırlık yapıldığı görülüyor.
BUSKİ’nin doğduğu o bina artık yok
BUSKİ Genel Müdürlüğü’nün Acemler kampüsü içindeki bir süre önce Abone İşleri Daire Başkanlığı binası olarak kullanılan yapı, dayanıksız olduğu gerekçesiyle yıkıldı.
Oysa bu bina eski Bursa Sular İdaresi binası olarak biliniyordu.
1980’lerin sonunda Bursa’nın Büyükşehir statüsü kazanmasıyla birlikte BUSKİ Genel Müdürlüğü’nün doğuşu da bu mütevazi yapıda gerçekleşmişti. Hemen dibindeki çok katlı yapı daha sonra inşa edilmiş, fakat burası da uzunca süre çeşitli dönemlerde Büyükşehir Belediyesi’nin başkanlık ve genel sekreterlik dahil, üst yönetim birimlerince kullanılmıştı.
Bursa altyapı tarihinde önemli bir kilometre taşı olan iki katlı yapının yıkımı sırasında, bu binada memurluğa başlamış ve halen de kurumda yönetici olarak görev yapan belediyeci dostlarımızın gözyaşlarını tutamadıklarını öğrendik.
1977 yılında yapılan ve dayanıksız olduğu için yıkılan binanın yeri şimdilik yeşil alana dahil edildi.
Ancak buraya daha sonra bir Su Müzesi yapılabileceği de konuşuluyor.
Bizim de gazeteciliğe başladığımız ilk yıllarda güzel anılarımızın olduğu o yapının yıkılması içimizi burkmadı değil.