Alman-Türk ilişkileri eskisi gibi olmaz, olamaz, olmamalı.

Ne pahasına olursa olsun, Alman Parlamentosu‘nun densizliği görmezden gelinemez.

100 yıllık dostluğun sözde Ermeni soykırımı yalanıyla çöpe atan Almanların, durup dururken bunu niçin gündemlerine aldığını bilmiyoruz.

Bildiğimiz bir şey var.

Şimdi Almanya ile her alandaki ilişkilerimizi gözden geçirme zamanı.

Türkiye henüz Almanlara nasıl bir karşılık vereceği konusunu netleştirmiş değil.

Kendilerinin utanç dolu tarihlerini unutturmak için parlamentolarında iğrenç bir karara imza atan Almanların bedel ödemesi gerekiyor.

Türkiye bu bedeli nasıl ödetir, o konuda da açıkçası çok ümitli değiliz.

Ancak, yapılabilecek başka şeylerin olduğunu da düşünüyoruz.

Örneğin;

Türk Tanıtma Vafı‘na, Dışişleri Bakanlığı’na, Kültür ve Turizm Bakanlığı‘na TRT‘ye basit önerilerimiz var.

Duvardaki Kan dizisinin izleyenler hatırlar.

Prof.Dr. Mim Kemal Öke‘nin aynı adlı romanından televizyon ve sinemaya uyarlanan Duvardaki Kan’ı şimdi yeniden oynatma, genç dimağlara tarihteki Ermeni yalanlarını yeniden hatırlatma zamanı.

Prof. Dr. Mim Kemal Öke’nin kaleme aldığı Duvardaki Kan’ın TRT tarafından 1986’da yayınlanan TV dizisi ve sinema filmi büyük yankı uyandırmıştı.

Talat Paşa‘nın Berlin’de bir Ermeni tarafından öldürülüşünün arka planını ve Ermeni yalanlarını sorgulayan 10 bölümlük dizi TRT tarafından bugünlerde yeniden gündeme alınmalı.

Aynı romandan 2005 yılında filme döndürülen Duvardaki Kan, Türkiye’nin bütün sinemaların bizzat devlet tarafından tek gişe yöntemiyle bedelsiz olarak tekrar vizyona konmalı.

Gerekirse, bu konuda bizzat Kültür ve Turizm Bakanlığı devreye girmeli.

Türk Tanıtma Vakfı, Almanya başta olmak üzere bütün Avrupa ülkeleri ve Türk cumhuriyetlerinde Ermeni yalanlarını bilboardlara çıkarak, gazete ilanlarıyla yüzlerine vurmalı.

Çok geç bile kalındı.

Bunlar yetmez.

ASALA’nın Türk diplomatlarını katlettiği eylemleri, Nazi kalıntılarının, Almanya’da Türkleri uykularında katledilişlerini ve 1. Dünya Savaşı’nda fırınlarda diri diri yakılan Yahudilere ilişkin argümanlar Türkiye’nin gündeminde tutulmalı.

Müfredatlar gözden geçirilerek hem Ermeni hem de Almanların utanç vesikaları ders kitaplarında daha belirgin bir şekilde çocuklarımıza aktarılmalı.

Bunlar yapılmazsa, inanın ecdadın kemikleri sızlar.

 

Kültür AŞ’nin Ramazan’ı

 

Her geçen yıl eksikler ve yanlışlar görülüyor. Bir sonrakinde ona göre tedbirler alınıyor.

Büyükşehir Belediyesi’nin bu yıl Şehr-i Ramazan etkinliklerini yine Kültür AŞ üstlendi.

Dün, Merinos ağırlıklı programı Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe açıkladı.

Yine dolu dolu bir program hazırlanmış.

Ancak Başkan Altepe’nin de vurguladığı gibi bu yıl biraz daha Ramazan’ın ruhuna uygun, ‘çok gürültü patırtı olmayan’ bir etkinlik dizisi planlanmış.

Altepe, Kültür AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Rıfat Bakan, Genel Müdür Furkan Banaz, BURBAK Genel Müdürü Kasım Şahin, BİNTED Genel Müdürü Birgül Yıldız Günay, BESAŞ Genel Müdürü Mustafa Bektaş, Kent Konseyi Başkanı Hasan Çepni, Kültür ve Turizm Daire Başkanı Aziz Elbas ile birlikte Gölpark’ta düzenlediği basın toplantısıyla programı anlattı.

Bu yıl Merinos yine dolup taşacak.

Sohbet, şiir, meddah, orta oyunu, sema gösterisi, ezgi, ilahi, çocuk çadırı, BTM çocuk atölyeleri hazırlanmış.

Alana yine dev bir mescid kurulmuş. Kentin değişik noktalarında 10 bin kişiye her gün iftar verilecek.

Başkan Altepe bu yıl Gürcistan‘ın Batum kentinde Ramazan boyunca her gün Bursalı işadamlarının sponsorluğunda iftarlar verileceğini de bildirdi.

Altepe, Ramazan boyunca 60 bin kişiye erzak, 17 ilçede etkinlik ve 2 bin yetim ve yakınına ayrıca iftar yemeği verileceğini de duyurdu.

Hasılı, Kültür AŞ. zengin bir ramazan programı yapmış.

Bursalılara gidip izlemek kalıyor.