Gündemi seçime endeksli ama kente ilişkin düşünce üreten okurlarımızı da unutmuş değiliz.
Bu sütunlardan okurlarımızın Bursa’ya ilişkin görüşlerine zaman zaman yer veriyoruz. Bugün yaş almış bir Bursalı hemşerimizin kente ilişkin görüş, beklenti ve serzenişlerinin bir kısmını aktarmak istiyoruz.
Hüseyin Demirdöğen doğma büyüme Bursalı bir kent sakini. Şehrin son 55 yılına bakarak Bursa’nın eksiklerini sorguluyor.
“Bir Bursalı olarak üzülüyorum. Bursa 4. büyük şehrimiz diyoruz. Gerçekten 4.müyüz acaba? Şehircilikte, ulaşımda, üniversite sayımızda, yollarımızda, metromuzda, olmayan trenimizde, bulvarlarımızda, yeşil alanlarımızda, viyadük ve tünellerimizde kaçıncı sıradayız” diye soruyor.
Ardından şöyle devam ediyor:
“Gebze-Orhangazi-İzmir otobanı işin içinde İstanbul’u İzmir’e bağlamak üzere yapılmasaydı Bursa bundan faydalanabilecek miydi? Bursa’yı Orhaneli ve Harmancık’ı geçerek Kütahya’ya gitmeye kalksanız il sınırları içinde kalan yol tam bir ilkellik. Tünel yok, viyadük yok. Doğru dürüst yol yok. Balıkesir-Kütahya arası yapılan yol Bursa’ya gelince durmuş. Senelerdir bekliyor.”
Demirdöğen ardında sözü Bursa’nın olmayan demiryoluna getiriyor:
“Demiryolların önemine değiniyoruz. Çocukluğumuzda tren yoktu. Torun sahibi olduk, bu dünyadan göçüp gideceğiz tren halen yok. Oysa, temelleri yıllar önce atıldı. Yazık değil mi bu emeklere. Milletle alay etmek gibi bir durum ortaya çıkmış oldu. Bu zamana kadar neden yapılamadı?”
Okurumuz metro kazıları nedeniyle sıkıntı yaşanan alanlara ilişkin de dertli. Bursa‘nın özel okullarını bir noktaya yığılmasını yanlış buluyor.
Ardından, Bursa‘da alternatif ana arterleri hafifletecek yolların olmayışını eleştiriyor. Bursa’nın gecekondu ve kaçak yapılaşma gerçeğine de şu sözlerle dikkat çekiyor:
“Ankara yolunda ilerlerken bir Uludağ tarafına bakıyorum bir ova tarafına. Her taraf gecekondularla dolmuş. Köy desem daha güzel ifade etmiş olurum. Köy bile daha güzel. Ya İstanbul yolu? Çataltepe’de sanayi sitesinde kazmayı vurmayı becerememiş ve küçük esnafı da taşıyamamışız. Çalı-Kayapa arası gecekondu fabrikalar mantar gibi bitmiş, tarım alanları yok edilmiş. Bursa büyüyor, büyüyor da büyüyor. Büyüdüğü tek şey plansız programsız herşey.”
Okurumuz Demirdöğen Bursa’nın İzmir kadar bile merkezi hükümetten yeterli desteği alamadığının da altını çiziyor.
Okurumuzun sitem ve beklentileri böyle.
Yıllardır yazıp çiziyoruz. Bursa’nın Ankara’dan, merkezi bütçeden halen hak ettiği payı alamaması üzücü.
MHP’nin başkanlık sistemi savunucusu vekil aday adayı
Milliyetçi Hareket Partisi’nin Bursa milletvekili aday adaylarından İdris Kaydul dün konuğumuzdu.
İstanbul Fatih Sultan Mehmet Üniversitesi öğretim görevlilerinden Kaydul dolu dolu bir hukukçu.
İdare hukuk, kentsel dönüşüm, kamulaştırma ve kentsel dönüşüm üzerine ihtisaslamış. Bu alanlarda tez yapmış, kitap çıkarmış.
Ama ilgi alanı çok geniş. Bursa ve ülkeye faydalı olmak için yola koyulmuş. Dağ yöresinin bir evladı. Başkanlık sisteminin yılmaz savunucusu. Görev verilmesi halinde parlamenter sisteme karşı başkanlık sisteminin avantajlarını sahada iyi anlatacak bir donanımda olduğunu vurguluyor. Bir ara avukatlık da yapmış. İstanbul Ticaret Üniversitesi mezunu. İslam hukukuna da ilgisi var.
“Tayyip Bey’in birinci turda kazanması için benim sahada olmam lazım. Allah’ın izniyle listelere girmemiz durumunda MHP’yi Bursa’da yukarıya taşıyabiliriz. Küheylan gibi önden koşacağız. Kanun tekliflerimizle yerel kalkınmayı, idarenin iş ve işlemlerini hızlandırabiliriz” diyor.
Kaydul, görev verilmesi halinde de zorlaştıran değil kolaylaştıran, korkutan değil müjdeleyen olmak istediklerini de sözlerine ekliyor.
Erdoğan’dan belediyelere teşekkür geldi
Şu bir gerçek ki, AK Parti’nin belediyeleri depremin vurduğu 11 kentte cansiperane bir çalışma yürütüyor. Muhalefet belediyeleri de var ama çoğunlukta AK Partili belediyeler sahada. Dolayısıyla deprem yaralarının sarılmasında devlet kadar belediyelerimizin de rolü büyük.
Dün Cumhur İttifakı ortaklarıyla Gaziantep’in Nurdağı ilçesinde kalıcı konutların toplu temel atma törenine katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, deprem illerinde çalışan belediyelere ve başkanlarına teşekkür etti.
Kardeşlik ilişki kurdurmak suretiyle buradaki belediyelerle işbirliğine giden AK Partili başkanların sahada önemli işlere imza attıklarını hatırlattı.
Bu sözler 6 Şubat’tan bu yana bölgede çalışan belediye başkanları ve personeli için de moral olmuştur.