Kentimizde değişik isimler altında zaman zaman açılan şehir günleri, fuar, festivaller vb. gibi ticaret ortamlarından uzunca süredir Bursa esnafı rahatsızdı. Bunların kentimizdeki kayıtlı esnafın ticaretini engellediğini belirtiyorlardı.
Nitekim, bugünlerde Nilüfer’deki FSM Hastane Alanı üstünde açılacak bir festivale Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir izin vermedi. Hazırlıkları yapılan o festival, açılmadan çadırlar söküldü.
Bursa Seyyar Pazarcılar Odası Başkanı Refik Aksu, “Net duruşuyla Bursa esnafının yanında olan Nilüfer Belediyemize esnafımız adına teşekkürlerimi sunarım” dedi.
Ekonomik koşulların her geçen gün zorlaştığı günümüzde, festival adı altında değişik alanlarda, otelleri, düğün salonlarını kiralayanların 3 metrelik yerleri 50 bin liradan başkalarına satarak şehrimizle alakası olmayan bu firmaların çevredeki dükkan, mağaza ve giyim pazarlarına büyük zarar verdiklerini hatırlatan Aksu şöyle konuştu:
“Lafta yöresel lezzetler veya giyim festivali adı altında kurulan alanlar, ilimizde ikamet eden yerli esnafımızı bitirme noktasına getirmiştir. Bunlara ilişkin haklı serzenişimize Nilüfer Belediyesi’nden destek geldi. FSM Bulvarı üstünde açılacak ve 10 gün devam edecek bir festivale ‘dur’ diyerek Bursa esnafımızdan yana tavrını ortaya koyan Başkanımız Şadi Özdemir’e, başkan yardımcılarına ve Zabıta Müdürüne yönetim kurulum ve esnafım adına teşekkürlerimizi sunuyoruz.”
Özdemir bu kararıyla Bursa esnafının gönlünü kazanmış. Bursalıların ve Nilüferlilerin hakkını koruyan Başkan da takdiri hak etmiş.
MHP Sözcüsü Çimen’den katı atık adaletsizliği itirazı
Milliyetçi Hareket Partisi Osmangazi Meclis Grup Sözcüsü Osman Çimen, yeniden alınmaya başlanacak katı atık bedeli ve yeni su zammı ile emeklinin, asgari ücretlinin, esnafın sırtına ekonomik olarak zor günlerden geçilen bugünlerde bir yük daha yükleminin doğru olmadığını bildirdi.
Çimen, geçtiğimiz bütçe görüşmesinin yapıldığı Belediye Meclis oturumunda, Büyükşehir Belediyesi ile ilçe belediyeleri arasındaki ‘zımni’ anlaşmanın gerçekliğinin ortaya çıktığını, bu anlaşma ile ilçe belediyelerine katı atık bedeli toplanmasının, BUSKİ’ye de su zammı yapılmasının kararlaştırıldığını ifade etti.
Çimen, Büyükşehir Belediye Meclisi’nden geçen son kararla Osmangazi’de ayrıca su faturalarına 200’er liralık da katı atık bedeli yükü bineceğini, 500 metrekarelik villada oturanla asgari ücretle geçinen vatandaşın evinden aynı rakamın tahsil edileceğini, bunun da adil olmayacağını kaydetti.
MHP Sözcüsü Çimen sözlerini, “Belediyenin asli görevlerinden birisi olan çöp toplama işinin maliyetini son derece adaletsiz dağılımla vatandaştan alma üzerine kurulu bu yanlış uygulamadan vazgeçilmelidir” çağrısıyla tamamladı.
MHP Grubu’nun bu çağrısına karşılık verilir mi bilmiyoruz.
Fakat belediyeler ve başkanlar, çöp toplamayı kendilerine bir yük olarak görüyorlar. Bunun maliyetini de vatandaştan geri almayı son derece doğal buluyorlar.
Onlara göre, bedelsiz hizmet olmaz.
Muhtarın o feryadı umursanmıyor mu?
Elektronik postamıza düşen bir iletiyle durumun vahametini biz de fark ettik.
Osmangazi ilçemize bağlı Pınarbaşı Mahallesi Muhtarı Mehmet Dursun önceki gün elektronik postamıza bir ileti göndererek, mahallesinde tehlike arz eden kamuya ait metruk bir yapının yıkılması için adeta çalmadık kapı bırakmadığını anlatmış.
“Mahallemizdeki Pınarbaşı Camimizin hemen karşısındaki eski imam lojmanı çok kötü bir durumda. O metruk binanın yıktırılması için hem Vakıflar Bölge Müdürlüğü’ne hem de Anıtlar Kurulu’na bildirdim. Adamların umurunda değil. Ben de onların bu umursamazlığını Sayın Valimize ilettim. Herkes görevini yapmalı. İlla ki, bir insanımıza bir şey mi olsun? Yoldan gelen geçenleri, araç trafiğini tehlikeye atan bu binanın bir an evvel yıktırılmasını istiyorum” dedi.
Gördüğünüz gibi muhtar o riskli yapının bir insanın üstüne yıkılmaması için büyük bir çaba gösteriyor ama sorumluların umurunda değil.
Eskiden, bizim bildiğimiz toplum için tehlike arz eden yapılar ilgili belediyeler tarafından sahiplerine sorulmadan yıkılırdı.
Şimdi o, ‘Mail-i inhidam’ kararlarına ihtiyaç duyulmuyor mu?
Kentin merkezinde yol üstünde, insanların geçiş noktalarında böylesi tehlikeli bir yapının niçin yıkılmadığını biz de merak ettik doğrusu.
Eğer o yapı tescilli bir bina ise zaten şimdiye dek çoktan röleveleri yapılmış olmalı.
O halde; ayakta zor duran bu binanın yıkılmama gerekçesi nedir?
Duyun artık siz de Pınarbaşı Muhtarımız Mehmet Dursun’un bu feryadını ey ihtal bürokratlar.

Flipboard