Türkan Bebek Bulgaristan‘daki Türk nüfusun asimilasyonunda anne sırtında şehit edilmişti. Ülkedeki Türk nüfusu Bulgarlaştırma politikalarının ilk kurbanlarından olan Türkan Bebek Soydaşlar için sembol olmuş bir şehittir. Komünist Todor Jivkov rejimine karşı başlatılan direnişin de en anlamlı isimlerindendir.
Türkan Bebek her yıl asimilasyonun lanetlendiği yıldönümlerinde Bulgaristan‘da rahmetle anılıyor.
Ancak o direnişin minik şehidinin ismi ülkemizde de ölümsüzleştirildi.
Yıldırım‘dan sonra Osmangazi ilçemizde de bir parka Türkan bebeğin ismi verildi.
Ovakça‘nın Santral Mahalle Muhtarı Yasemin Vatansever Göçmen bir ailenin kızı. Türkan bebeğin ismini mahallesinde bir parka verilmesi için Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar ve belediye meclis üyelerini ikna etti.
O park da geçtiğimiz hafta hizmete açıldı.
Konuştuğumuz Muhtar Vatansever son derece mutluydu. Göçmen nüfus ağırlıklı Santral Mahallesi’ne Türkan Bebek Parkı’nın çok yakışacağını düşündüğü için girişim başlattığını anlattı.
Vatansever, “Başkanımız Mustafa Dündar ve belediye meclis üyelerimize ve Park Bahçeler Müdürümüz Cahide Babacan’a mahallem adına müteşekkirim. Ben Niğde doğumluyum ama bir Göçmenim. İsteğimi geri çevirmediler. Hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum” dedi.
Türkan bebeğin ismini kendi mahallesindeki bir tesisle de ölümsüzleştirdiklerini anlatan Vatansever, “O bizim için minik bedeniyle Bedel ödedi. Biz de vefamızı göstermek durumundayız. Bir kez daha asimilasyon şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz. Ruhları şad olsun” dedi.
Kendisi aynı zamanda milli bir sporcu olan Muhtar Vatansever’in mahallesindeki 350 çocuğa sosyal sorumluluk projesiyle spora başlatmasını da unutmamak gerek. Bu yönüyle 350 çocuğu salon sporlarıyla kötü alışkanlıklardan da uzak tutmuş oldular. Diğer semtlerimize örnek olacak projeyi sporcu kimliğiyle yürüten Vatansever’i biz de kutluyoruz.
Muhtarın bu çabaları Osmangazi Belediyesi‘nce de desteklenmiş.
Doktor daha fazla maaş alma vatandaş ise randevu peşinde
Geçenlerde bu sütunlarda da değindik. Sağlıkta büyük bir sıkıntı var. Devasa yeni şehir hastaneleri ve devlet hastaneleri yapılmasına rağmen uzman doktor sıkıntısı had safhada.
Hükümet, maaş azlığını bahane edip istifa eden ve özele ve yurtdışına çıkan doktorların yerini ikame edemiyor.
Dolayısıyla bu da vatandaşın muayene randevusu alama sıkıntısına yol açıyor.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca‘nın sosyal medya paylaşışlarında da dikkatimizi çekti. Bakan sağlık çalışanlarına dönük müjdeler paylaşırken vatandaş da muayene alamamaya da çözüm bulunmasını istiyor. Paylaşımlarda bakandan en çok istenen şeylerden biri bu.
Hasılı, doktorlar daha çok maaş için kamudaki görevlerinden istifa edip kaçarken, vatandaş da en yakın tarihe nasıl randevu alabilirimin derdine düşmüş durumda.
Sıkıntının hükümet de farkında ama kısa vadede çözülecek bir sorun gibi de görünmüyor. Bu konuda bize de gelen şikayet ve yakınmalar artmış durumda.
Kamuda kalan az sayıda uzmanın hastalara dönük tavır ve yaklaşımları da eski SSK doktorlarını aratmayacak türden.
Bu sorun daha çok konuşulacağa benziyor.
Hükümetin muhatap almadığı en tepedeki doktor örgütünün gündemi ise bu değil. Onlar ada canisini özgürleştirme derdindeler.
Olan ise vatandaşa oluyor.
Katliam gibi trafik kazasının hepimize düşündürdükleri
Gaziantep‘in Nizip ve Mardin‘in Derik ilçesinde haftasonu meydana gelen trafik kazalarında onlarca yurttaşımızı yitirdik. Ölenler arasında sağlıkçılarımız ve gazeteci meslektaşlarımız da var.
Kazaya müdahale ederken ve haber yaparken hazin bir şekilde yaşamlarını yitirdiler.
Böylesi yüksek sayıdaki ölüm haberleri bütün ülkeyi yasa boğdu.
Türkiye son 20 yılda karayolu ağında çığır açan yatırımlar yaptı. Otoyollar, köprüler, tüneller, hızlı trenler, denizaltı geçişleri ve bölünmüş yolların sayısı çoğaldı. Halen de yeni yeni projelerin yapımı sürüyor. Sürüncemeye karan ulaşım projeleri bir bir tamamlandı
Fakat bir eksiğimiz var.
Ne yazık ki, sürücüler olarak trafik kurallarına uymuyoruz. Yollarımızın konforuyla birlikte hız limitlerimiz de arttı. Gideceğimiz yere 10 dakika erken varabilmek için büyük riskler alıyoruz.
Değer mi?
Maalesef içimizdeki trafik canavarını kontrol edemiyoruz.
Bir yakınımız, “Oğlum geçmiş olsun diyeceklerine, nerde kaldın, niye geciktin desinler” diyerek trafikte kurala uymamız konusunda kulaklarımıza küpe olacak nasihatte bulunmuştu. Bugün bunun son ağır trafik kazası bilançosuyla ne özlü bir nasihat olduğunu daha iyi anlıyoruz.
Kazada yitirdiğimiz yurttaşlarımıza ve İHA çalışanı meslektaşlarımıza rahmet diliyoruz.