Kentimiz hızlı büyüyor. Mevcut nüfusa göre planlanmış çoğu ulaşım projesi de kısa sürede ihtiyaca yetersiz hale gelebiliyor.

Çünkü; kentin ulaşım yatırımları gelecek nüfus projeksiyona göre değil, el yordamıyla yürütülüyor. Geçmişte eski yönetimlerin milyonlarca lira harcanarak hazırlattıkları ulaşım master planları ise raflarda çürümeye devam ediyor.

Şehrimizin ulaşım sıkıntılarını ve geciken projelerini sık sık kaleme aldığımız için elektronik postamıza okurlardan da bu yönde öneri ve talepler geliyor.

Onlara da zaman zaman burada yer vermeye çalışıyoruz.

Okurumuz Mustafa Kaya, İzmir Yolu üstündeki Görükle’de, otobana da bağlantı yapılan köprülü kavşağın günün ihtiyaçlarına yetersiz kaldığını düşünerek önerisini iletmiş.

Kaya, “Bilmem daha önce gündeme geldi mi? Gündeme geldi de ben mi kaçırdım? Görükle girişindeki köprüde hemen her gün, otoban bağlantısının da olması sebebiyle aşırı yoğunluk yaşamaktadır. Köprü çevresi ve arazi yapısı yolun yonca tipi kavşak olmasına uygun gibi görünmekte. Köprü üzerinde bulunan trafik ışıklarının kaldırılması ve giriş çıkışlarına ekleme yapılması vatandaşı rahatlatacağını düşünüyorum” diyor.

Karayolları 14. Bölge Müdürlüğü’nün de bu sıkıntıyı gözden kaçırmadığını düşünüyoruz. Gelecekte, belki orası da yatırım programına alınır.

Biz de, kim bilir, okurumuzun bu önerisini köşemizden aktararak kavşağın büyütülüp, yonca tipine dönüşmesine vesile oluruz.

 

Roterdam Havaalanı’nda Bursalı bir otonom marka

Şehrimiz, ülkemizin otomotiv üretim üssü konumunda. İçten yanmalı ve elektrikli araçların da üretildiği Bursa dünyanın en fazla motorlu araç ihraç eden merkezlerinden de biri haline geldi.

Bunlara, hızla gelişen teknoloji ile şimdi artık otonom araçlar da eklenmiş durumda.

Kentimizde üretim yapan ve Avrupa’nın değişik kentlerinde toplu taşıma araçları ihraç eden Karsan, şimdi de Hollanda’nın Roterdam kentindeki havalimanında, yolcuların terminalden uçağın bulunduğu piste kadar taşınmasında shuttles olarak da kullanılan otonom otobüsler teslim etmeye başlamış.
Bursa markamızın yüksek teknoloji gerektiren ve elektrikli sürücüsüz araç olarak tanımlanan otonom otobüsleri büyük ilgi görmüş. Bursa’da üretilen ve e-Atak ismiyle bilinen 2 adet otonom otobüsün teslim törenine Hollanda’nın Altyapı ve Su Yönetimi Bakanı da katılmış.

Bursalı otobüsler, aynı zamanda dünyanın ilk havalimanı otonom otobüs projesinin de parçası olmuş.

Doğrusu bir Bursalı olarak kıvandık. Kentimizin böylesi yüksek teknoloji gerektiren  motorlu elektrikli otonom araçlarla da öne çıkması gurur verici bir durum.

Kentimizde üretim yapan diğer firmalarımızdan da bu yönde hepimizin göğsünü kabartan haberlere konu olmalarını temenni ediyoruz.

TOGG gibi Türkiye’nin ilk yerli ve milli otomobilinin üretildiği Bursa’dan, geleceğin bilişim teknolojileriyle donatılmış daha nice taşıt projeler çıkmasını istiyoruz.

Bursa’nın bu konuda eline su dökebilecek başka bir kent yok. Kentimizin elde ettiği bu deneyimle, Karsan gibi daha nice başarılı firmalarımızın çıkacağına olan inancımız da tam.

 

40 gün sonra dönüşümlü su dönemi mi başlayacak?

Kurak ve aşırı sıcak geçen iklimin olumsuz etkilerini hep birlikte hissediyoruz.Üretici hasat düşüklüğü yaşıyor. Etrafımız orman yangınlarından geçilmiyor. Barajlar dibe vurdu, tasarruf çağrıları yapılıyor. Önceki gün Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, şehrin 43 günlük suyu kaldığını hatırlatarak Bursalılara bir kez daha tasarruf çağrısını yineledi.

40 gün sonra eğer dört gözle beklenen yağışlar gelmezse, BUSKİ abonelerine dönüşümlü su vermeye mi başlayacak?

Açıkcası, su tüketimi açısından çok zor bir döneme girildi.

Su şehri diye tanımlanan Bursa bunu kurak geçen her yıl yaşıyor. İmdada yetişecek olan Çınarcık Barajı’nın by-pass hatla Dobruca’ya bağlantısının önümüzdeki eylül ayına yetişip yetişmeyeceği de meçhul. Sahada hızlı bir çalışma var ama Dobruca Arıtma Tesisleri’ne ana isale hattı bağlantısı gecikirse, Çınarcık suyunun imdada yetişmesi de sarkacak.

Kuyu sularıyla beslenen şebekeye bir müddet sonra dönüşümlü su verilmeye başlanabilir.

Bu nedenle hepimizin su tüketiminde tasarrufa azami özen göstermemizde yarar var. Tasarruf ederek dönüşümlü su almaktan kurtulabilirz. Hoyrat su tüketiminin, bir gün muhakkak suların kökten kesilmesine neden olabileceğini unutmamalıyız.

Münavebeli su almaya gerek kalmadan, inşallah bu krizi atlatırız.