Gündem daha düne kadar ajan bir papaz yüzünden ülkenin yaşadığı ekonomik saldırıya kilitliyken, o artık memleketine döndüğüne göre, şimdi yerel seçim yeniden ilk sıraya oturacak.

Tabi, bu arada memleketin başka olağanüstü bir gündemi daha patlak vermezse.

Siyasi partilerimiz yerel yönetim stratejilerini yavaş yavaş açıklamaya başladı.

Er meydanına çıkacak babayiğitler de kendilerini gösteriyor. Belediye başkanlığı yapabilme medeni cesaret ve birikiminin kendilerinde olduğunu düşünenler niyetlerini açığa çıkardılar.

Henüz AK Parti’de seçim takvimi belirlenmemiş olsa da şimdiden aday adaylığını ilan edenler var.

Şüphesiz;

31 Mart 2019’da yapılması hemen hemen netleşen yerel seçimler için bu defa da en çok aday adayı başvurursu alacak partinin AK Parti olacağı anlaşılıyor.

Hemen her seçimde aday başvuru ücretlerinden kasasına önemli miktarda kaynak sağlayan AK Parti’nin bu defa da aynı gelirin üstüne çıkacağını düşünüyoruz.

Bunu neye dayanarak söylüyoruz?

Şimdiden, Büyükşehir başta olmak üzere kentimizin 17 ilçesinde, birden fazla aday adayının ismi kulislerde yazılıp çizilmeye başlandı.

Hatta, geçen dönem olduğu gibi kimi ilçelerimizde bu sayının 10’un üstüne çıkacağı da belirtiliyor.

Bu demek oluyor ki, mevcut belediye başkanlarımızın karşısına çok rakip çıkacak.

Belediye başkanlarımızla karşılaştığımızda zaman zaman bu konuyu konuşuyoruz.

İçlerinde, ellerinde yeni yapılmış kamuoyu anketleri olanlar var.

Onlar çok rahat.

Bu sonuçlara göre partilerinin kendilerini yeniden aday göstereceğini düşünüyorlar.

Hatta, yarım kalmış ve bitirilmesi gereken projelerin kesintiye uğramadan tamamlanması babında göreve devam etmeleri gerektiğini anlatanlar var.

Ortaya çıkan yeni isimler ise değişimi öne sürerek ve yeni vaat, projeler çalıştıklarını anlatıyorlar.

Aday olmak istemeyen başkanlar için zaten bir hazırlık söz konusu değil.

Onlar ön niyet belirtenlerden ve partinin üç dönem kuralına takılacaklardan.

İki ya da üçüncü dönemi düşünen, ya da başka bir ilçeye talip olacaklar için nihai kararın AK Parti’nin üst yönetimince verildiği bir gerçek.

AK Parti’nin, bir yandan ajan papaz mahreçli ülkenin ekonomik krizini yönetirken diğer yandan da yerel seçim için ardı ardına kamuoyu ve teşkilat yoklamaları yaptırdığı artık açıkça biliniyor.

Bu açıdan, ortaya çıkan babayiğitlerin biraz da bu yoklamalar da isimlerini yazdırmak isteyenler olarak da düşünebiliriz.

Hatta,  ‘başkanlık olmadı, meclise yazın’ diye düşünenler de yok değil.

Elbette, belediye başkan aday adayları kadar iktidar partisinin belediye meclis üyelikleri için de çetin bir yarışı yaşanacaktır.

Meclis listelerinin belirlenmesinde ise teşkilatların başkan adaylarının istek ve taleplerini çok dikkate almadan kendi ağırlıklarını vurmaları bekleniyor.

AK Parti’de bir de belediye başkan adayı olmayı düşünen ilçe başkanlarının durumu söz konusu.

Onlar için partinin üst yönetimi nasıl bir karar verecek?

İstifa edip belediye başkan aday adayı olabilecekler mi?

Bu da kısa sürede netleşecektir.

CHP’de ise seçim kazanama olasılığı bulunmayan ilçelerde birden fazla aday adayının ortaya çıkması beklenmiyor.

Burada en çok rağbet partinin elinde bulunan Mudanya ve Nilüfer’e olacaktır.

Nitekim bunun ilk yansımasını görüyoruz.

CHP’li Mudanya ve Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Erdal Aktuğ yarın ilçede düzenleyeceği bir basın toplantısıyla aday adaylığını ilan edecek.

MHP’nin ise Bursa’da kazanma olasılığı yüksek ilçelerde daha seçici davranacağını düşünüyoruz.