İhsan Aydın
İhsan Aydın
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Hani düşünce özgürlüğüydü!

Türkiye’nin üniter yapısını hedef alan eli kanlı terör örgütünü yıllardır ülkesinde barındıran, lider kadrosunu kollayıp koruyan, bununla da kalmayıp, marjinal örgütlerin suça bulaşmışlarını Türkiye’ye iade etmeyen Belçika’nın içine düştüğü duruma bakın.

Ne hazin değil mi?

Öncelikle, sivil, savunmasız, masum insanların Brüksel Metrosu ve Havalimanı’nda katledilmelerine elbette bir insan olarak bizler de üzüldük.

Dünkü terör saldırılarını şiddetle kınıyoruz.

Belçika yıllardır bölücülerin cirit attığı bir Avrupa ülkesi.

Üstelik, Avrupa Birliği’nin önemli karar ve yönetim birimlerinin de bulunduğu bir başkent.

Çok değil, birkaç gün önce AB-Türkiye zirvesi’nde, Brüksel’in göbeğinde kurulan bir bölücü çadırında Türkiye’nin hedef alındığı malum.

İmralı canisinin fotoğraflarının ve örgüt paçavralarının sallandırıldığı o çadır Türkiye’ye inat oradan söktürülmedi.

Türkiye’nin bütün tepkilerine rağmen bölücüler o çadırdan ülkemize meydan okumaya devam ettiler.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun sert biçimde eleştirdiği bölücü çadırının kaldırılmasını, AB ve Belçika makamları “düşünce özgürlüğü” diyerek reddetmişlerdi.

Üstelik; adı geçen örgüt kendi listelerinde de terörist grup olarak bulunduğu halde.

Türkiye’yi kana bulayan bir bölücü örgütün başkentlerinde çadır açmasına izin veren Belçika makamları, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘O yılan gün gelir sizi de sokar’ sözünün üzerinden 48 saat bile geçmeden, şimdi kendisi terör saldırılarıyla karşı karşıya kaldı.

Töröre kim sahip çıkar, kollar, desteklerse, bir gün benzerinin kendi başına geleceğini de unutmamalı.

Belçika şimdi ektiğini biçiyor.

Türkiye’nin uyarılarını, ‘düşünce özgürlüğü’ deyip dikkate almayanlar, ülkelerini olağanüstü hal konumuna soktular.

Metrolar, trenler, uçaklar, toplutaşıma araçları çalışmıyor.

Halka, zorunlu olmadıkça ‘sokağa çıkmayın’ çağrıları yapılıyor.

Nerede kaldı Avrupa vatandaşlarının ve Belçikalıların seyahat özgürlükleri?

Demek ki, neymiş?

Bir ülkenin toprak bütünlüğünü, güvenlik güçlerini, masum yavrularını acımasız biçimde katledenlere yıllardır hamilik yaparsan, başka bir ülkenin/ülkelerin maşalığını üstlenmiş caniler de gelir senin başkentini kana bular.

Terör ve terörist her ülke için ayrı kategoride değerlendirilemez.

Eline kan bulaşmış, acımasızca ırk, dil ve dinine bakmadan herkesi katledenler, Belçika’ya ve Türkiye’ye göre farklı bakılamaz.

Bir de, içteki bizim muhaliflere soralım.

Acaba, bu saldırılar sonrası Belçika Kralı’nın ve hükümetinin de istifa etmesi gerekiyor mu?

Merak ediyoruz, Brüksel gazeteleri bizdeki gibi, “Belçika Teslim” başlıklarını atacak mı?

 

Taşeronun kadroya geçme sevinci

 

Dünyanın gündemine terör oturdu ama Türkiye’de dün acılara rağmen mutlu olunabilecek sevinçli haberler de vardı.

700 bin insanımız kamuda taşeron eleman olarak çalıştırılıyordu.

AK Parti hükümeti 1 Kasım seçimleri sonrası verdiği sözlerin en önemlilerinden birini daha gerçekleştirmek için adım attı.

Dün bizzat Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun açıkladığı bilgiyle, artık asıl ve yardımcı eleman ayrımı yapmaksızın, 1 Kasım öncesi kamuda işe başlayan herkes kadroya alınıyor.

Hükümet bu kararla, ülkenin kanayan bir yarasını daha sarmış olacak. Dün taşeronda çalışan bazı dostlarımız aradı.

Hepsi sevinçten havalara uçuyordu.

Davutoğlu’nun müjdesi kamudaki taşeron çalışanlarını sevince boğdu.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X