Türkiye, tüm patentleri kendine ait olan bir marka ile 29 Ekim 2022’de dünya otomobil piyasasına giriş yapacak.
O günü büyük bir heyecanla bekliyoruz. Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu TOGG’un SUV modeli aracı artık banttan inmek ve seri üretime geçmek için gün sayıyor.
Her şey yolunda gider ve son anda bir aksilik çıkmazsa üretim 29 Ekim’de başlayacak.
Bu ülkemiz için gerçekten büyük bir başarı.
Devrim ile askıya alınan rüyanın gerçekleşmesine sayılı günler var.
Elektrikli aracımızı bizim kadar dünya da merakla bekliyor.
Bu aynı zamanda dünya otomobil piyasası pastasından pay koparmak anlamına da geliyor.
Türkiye’nin kurumları, şirketleri, vatandaşları şimdiden çıkacak ilk araçlardan birini envanterlerine katmak için ön siparişe hazırlanıyorlar.
Gemlik’ten yollara düşmeye hazırlanan TOGG’un mart ayından itibaren de satışa çıkacağı duyuruldu.
TOGG’u beklerken İnegöl ilçemizden de bir özel girişimin şehir içinde kullanılabilecek Amperino isimli elektrikli mini otomobil modelini 2025 yılından itibaren banttan indirme hazırlıklarını sürdürdüğünü görüyoruz. Hatta, bu amaçla Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın yatırımcı şirkete 66 milyon liralık teşvik verdiği açıklandı.
Gerçekten heyecan verici bir gelişme.
Ülkemiz, ithal araçlara ödediği dövizin bir kısmının önünü bu iki modelle kesebilecek.
Yerli marka otomobile sahip olmak isteyen yurttaşlarımız için yeni iki seçenek ortaya çıkmış olacak.
Bu açıdan, hem TOGG hem İnegöl ilçemizdeki müteşebbislerimizin otomobil projelerini önemsiyoruz.
Türkiye’nin belki yüz yıllık bir rüyası olan otomobil imal etme işinde artık finale yaklaşılmışa benziyor.
Dileriz, yeni modeller buna eşlik eder ve dünya piyasalarına daha çok Türk aracı girer.
Bursa öteden beri farklı yabancı menşeli markaların üretim üssü. Şimdi buna her şeyi kendimize ait marka ve modeller de katılmış olunuyor.
Bu alanda büyük bir tecrübe ve deneyimli emek gücüne sahip olan Bursa’nın, ülkemizin ihracatına yeni ilaveler yapmaya da hazır olduğunu görmek sevindirici.
Ha gayret azı gitti çoğu kaldı
Yerli otomobil hayalimizin gerçekleşmesini artık az bir zaman kaldı. Fakat, Bursa olarak hızlı tren hayalimizin ne zaman gerçekleşeceğini kestirmek güç.
Çünkü; 2012’de başlayıp 10 yıldır bir türlü bitirilemeyen bir projeye sahibiz.
Bakanlar, hükümetler, milletvekilleri değişse de tren hayalimizde değişen bir şey yok.
Dün Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na bağlı, Ulaştırma ve Altyapı Yatırımları Genel Müdürü Dr. Yalçın Eyigün sosyal medya hesabından kentimizin o projesini ilgilendiren bir paylaşım yaptı.
Dr. Eyigün, Bursa Hızlı Tren projesindeki tünellerden birinde daha ışık göründüğünü duyurdu. Altına da, “13 tünelden 3’ü tamamlandı’ notunu düştü.
Azı gitmiş çoğu kalmış.
Daha 10 tünel var. Bunların kaçar kilometre olduğunu bilmiyoruz.
Ama tünellerin tek tek bitmesi bile gecikmiş/geciktirilmiş Bursa treni için yeni bir umut demek.
2023 olmadı, belki 2033’e kadar kalan 10 tünel ve diğer eksik etaplar tamamlanır. Bu arada güzergâh yeniden değiştirilmez ve etapta çökmeler yaşanmazsa tabi.
Dr. Eyigün bakalım o zamana kadar koltuğunda kalır mı?
Ankara’da, bakanlıkta ve TCDD’de, Bursa’yı bırakın hızlısını, kara trensiz dahi bırakmanın rahatsızlığı yaşanmıyorsa, koltukların sahipleri değişse de bizim tren beklentimiz bitmez.
Bursa’da üniversite okuma avantajları
Büyük kentlerde suyu ucuzlatma sözüyle göreve gelen muhalefet partilerine mensup belediye başkanlarının bu vaatleri altında ezildiklerini görüyoruz. Bırakın ucuzlatmayı, Ankara, İstanbul, İzmir gibi muhalefet partilerinin elindeki kentlerde su fiyatlarına astronomik zamlar yapıldı.
Bursa’da ise durum farklı.
AK Partili Bursa Büyükşehir Belediyesi, Türkiye’nin 30 büyük şehri arasında abonelerine suyu en ucuz sunan kentlerden biri.
Bu açıdan Bursa, AK Parti üst yönetiminin de övündüğü bir kent.
Malumunuz Bursa’da üniversite okuyan öğrencilere BUSKİ Genel Müdürlüğü yüzde 50 daha ucuz su veriyor. Ev tutan öğrenciler belgeleriyle BUSKİye geldiklerinde yüzde 50 indirimli su abonesi olabiliyor.
Bu nedenle, Bursa’da okumanın avantajlarından birine daha sahip oluyorlar. Büyükşehir’in öğrencilere aynı zamanda en ucuz ulaşımı sunduğunu da ekleyelim. 90 liralık aylık abonman ile öğrenciler ulaşım hizmetlerinden de en ucuza yararlanıyorlar.
Keza, Büyükşehir Belediyesi’nin, 4 bin üniversite öğrencisine BURSKOOP aracılığıyla karşılıksız öğrenim yardımı yaptığını da ekleyelim.