Malumunuz, Türkiye yıllar sonra bütün sınai ve mülkiyet hakları kendine ait bir otomobil üretti.
Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu TOGG tarafından Gemlik ilçemizdeki yapımı tamamlanan tesislerde seri üretime geçmeye hazırlanan yerli otomobil fabrikası, 29 Ekim’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılacağı törenle hizmete açılacak.
Önceleri, Türkiye’nin kendi otomobilini üretemeyeceğini ileri sürüp TOGG’u alaya alanlar, şimdi işin üretim safhasına ve banttan inme aşamasına geçmesiyle birlikte bu kez farklı ve çirkin bir üslupla kendi ülkelerini ve insanını aşağılamaya başladılar.
TOGG’un 900 bin liralar düzeyinde bir fiyatla piyasaya çıkacağının konuşulmasının ardından, bu defa bunu herkesin alamayacağının, 5 bin 500 lira asgari ücretlinin hiç sahip olamayacağı tezviratıyla sosyal medyadan dalga geçmeyi sürdürdüler.
Önceki akşam Twitter’da bu konuda büyük bir tartışma vardı.
Paylaşılanları okudukça, kendi ülkesini ve insanını bu kadar küçük görenleri yadırgadık.
Elbette, asgari ücretlinin piyasaya çıkmış hiçbir son model araca sahip olabilmesi kolay değil.
Fakat, ülkesi otomobil üretme başarısını yakalamış olmasına rağmen şimdi de fiyatı bahane ederek yüzyılın projesine kara çalmaya çalışıyorlar.
Ancak, şu bilinmeli ki, Türkiye yerli oto ile sektörde bundan böyle adından daha sık bahsettirecek.
Başka markaların montajcısı olmaktan çıkıp, kendi mühendis ve insanının gayretleriyle ortaya çıkarılan marka olan TOGG ile dünyadaki pastadan pay alacak.
Sosyal medyada çirkin bir tag ile konuyu alaya alanlara milli duruş sergileyenlerin verdikleri cevaplar da anlamlıydı.
Gönül, her gelir grubunun bu markadan bir otomobile sahip olmasını istiyor.
Fakat, dünyadaki bu tarz lüks markalara sabit gelirlilerin de sahip olamadıkları gerçeği de göz ardı ediliyor.
Temennimiz hükümetin, yerli otoya her Türk vatandaşının sahip olabileceği, alabileceği bir finans modeli sunması.
Türkiye o markayı ve otomobili ortaya çıkarmışsa, dileyen herkesin alabileceği bir finans modelini de halkına sunmayı bilir.
Bu açıdan, biz de TOGG’un yerli otosunu dört gözle bekleyenlerdeniz.
Benzer dalga geçme ve küçümsemeleri, ‘Cemal Nadir Caddesi yokuşunu çıkamıyor’ diye Bursa’da üretilen raylı sistem aracı İpekböceği için de duymuştuk. Oysa, İpekböceği tramvayları yıllardır o yokuşu sorunsuz çıkıyor. Bu söze üzülen Bursalı yatırımcının, ‘Çıkamıyorsa omuz atmaları gerekmez mi’ sözünü de unutmuş değiliz.
Görüldüğü gibi zihniyet değişmiyor.
Demek ki, yerli ve milli olan her şeye karşı duruş, birileri için zihniyet sorunu.
KKTC Cumhurbaşkanı Birlik Vakfı’nın konuğu
İznik’te bugün başlayacak Dünya Göçebe Oyunları için ülkemize gelmesi beklenen KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın kentimizde de yoğun bir programı var.
Bursa Uludağ Üniversitesi’nde fahri doktorluk unvanı alacak konuk Cumhurbaşkanı Bursa Birlik Vakfı’nın cuma meclisi programının da konuşmacısı.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, yarın saat 14.00’te Birlik Vakfı’nın Çekirge’deki merkezinde davetlilere, ‘Dünü ve Bugünü İle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ temalı bir konuşma yapacak.
Birleşmiş Milletler’in New York’taki son birleşiminde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dünya liderlerine yaptığı, ‘KKTC’yi tanıyın’ çağrısı sonrası Tatar’ın Bursa’da söyleyeceklerinin de bu açıdan önemli olduğunu düşünüyoruz.
Nüfus yaşlanıyor hasta bakıcılığı kursu kaçmaz
Dünya nüfusu giderek yaşlanıyor. Avrupa’da yaşlanma hızı durdurulamıyor. Türkiye genç nüfusuyla dünyanın gözde ülkelerinden biri.
Fakat, bizim de yaşlılarımızın, bakıma muhtaçlarımızın sayısı her geçen gün artıyor.
Avrupa Birliği’nin serbest dolaşım ve vize muafiyeti vermesi durumunda bizdeki genç nüfusun da ülkede kalacağını sanmıyoruz.
Devletin yaşlılara, bakıma muhtaçlara dönük destekleri her geçen gün artsa da Türkiye’nin bu alanda bakıcı eksiği de az değil.
Osmangazi Halk Eğitim Merkezi, Sakarya Mahallesi Muhtarılığı ve Sosyal Yardımlaşma Derneği işbirliğiyle semtte yeni bir hasta bakıcılığı kursu düzenliyor.
İş garantili o kurs için Sakarya Mahallesi Muhtarlığı’na ve Osmangazi Halk Eğitim Merkezi’ne başvurulabilecek.
Demek ki, kursa katılacakların ve başarıyla bitirenlerin işleri de hazır.
Üstelik, hastanelerde günlük hasta bakıcılığı için yüksek bedeller alındığını da duyuyoruz.
Ne diyelim, iş arayan ve bulamayanlar için bu kurs kaçmaz.